Arkadaşlar size sormak istediğim bir şey var. Hikayemiz normal de Genç Kız Edebiyatı'ı listesinde sıraya giriyorken son ayda bu olmamaya başladı. Her hafta yeni bölüm atmama rağmen listelerde yer dahi almıyoruz. Bunun nedenini bileniniz var mı? Ya da wattpad elçilerini tanıyorsanız bana söyler misiniz? Bu konu canımı sıkmaya başladı. Sanki kategoride bulunmuyormuşuz gibi sıralamaya bile giremiyoruz. Lütfen bilgisi olan bu yazıyı es geçmesin...
**Multimedya da benim gibi Bts sevenlere gelsin. J-hope geri dönünce medyaya onu eklemeden edemedim. Açıkcası albümden sadece daydream'i beğendim ama bu bile yeterli. Sözleri ve j-hope'un mimikleri yetiyor da artıyor. Kpop sevmeyenler ya da ilgisi olmayanlara dinlemelerini tavsiye ederim :)
**Bölümü akşam on civarı yayınlamama rağmen bildirim gelmemiş. Kusura bakmayın. Tekrardan güncelliyorum.
"Son kez ıkın!"
Bilincimi kaybetmek üzereydim. Alnımdan oluk oluk akan terlerim gözyaşlarımla bir olup boynuma doğru iniyordu. Hemşireler ve doktor doğumu devam ettirmem için sürekli beni uyanık tutmaya çalışıyorlardı. Her yapamayacağım dediğimde tüm bedenimi salıp kasılmaları unutmaya çalışıyordum ama bunu yaptığım zaman da doktor uyarıda bulunuyordu.
İçimden bu sefer gerçekten son kez ıkınacağım dedim. Bu sözü her ıkındığımda tekrar ediyordum ama kasılmalarım azalmıyordu. Doktorun başlangıçta gösterdiği gibi derin nefes alıp ıkınmaya başladım. Ellerimi tutan hemşirelere ağlayarak bakıp ıkınmaya devam ediyordum.
Kısa bir anlığına vücudum rahatladı. Kasılmalarım çok kısa bir süreliğine kayboldu. O an odanın içini ağlama sesi doldurdu. Doktor havaya kaldırdığı bebeği gülerek bana gösterdiğinde dik olan kafamı rahatlıkla geriye yasladım. Bu sefer daha çok ağlamaya başladım. Sonunda başardım. Bir tanesini dünyaya getirdim.
Ağlarken yeniden gelen sancıyla tekrar bağırmaya başladım. Doktor, doğum başlamadan önce yersiz yere çığlık atmaktansa doğru zamanda ıkınmamı söylediğini anımsayınca çığlığımın sesini düşürmek için kendimi kontrol etmeye çalıştım.
"Ne zaman ıkınmam gerekiyor," acıdan olsa gerek ağzımdan çıkan her kelime vurgu yapıyormuşum gibi çıktı.
"Ben üç dediğimde bir kez daha ıkın," kafamı sallayıp onun saymasını beklemeye başladım.
Doktor, saymaya başlamadan önce aklım doğan bebekteydi. Kafamı kaldırıp doktorun arkasındaki masada duran ve onunla ilgilenen hemşireye baktım. Daha doğrusu bakmaya çalışıyordum. Hemşire üzerini sildiği için tam göremiyordum. Sadece ağladığını duyabiliyordum. Buna da şükürler olsun. Sancılarım geldiğinde kafamı yatağa yaslayıp derin nefes almaya başladım.
"Bir,"
"İki,"
Bacaklarımdaki bezi yukarıya çekip "Üç," dediği an ıkınmaya başladım. Tek nefeste dedikleri deyimi kendim için kullanıyordum. İçimde biriktirdiğim tüm nefesi ve gücü ıkınmak için harcadım. Bu sefer ki ıkınma canımı daha çok yakmıştı. Ikınmam bitmek üzereyken olmadığını ve bir kez daha ıkınmak zorunda olacağımı düşünüp hayal kırıklığına uğramıştım ki doktor yüksek sesle bağırdı.
"Pes etme! Biraz daha ıkın,"
Derin nefes alıp bir kez daha ıkındım ama bu sefer ki çok güçsüzdü. Bedenim iyice yorulmuştu ve gücüm kalmamıştı. Kolumu kıpırdatacak halim yoktu.
"Olmuyor," dedim ağlayarak.
"Ne demek olmuyor? Bebeğin başını görüyorum. Sadece biraz daha ıkınman gerekiyor," dedikten sonra bacağıma dokundu yavaşça ve yüzüme bakarak gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şehvetin Esiri
General FictionGidenin beni bulmadığı bir dünyada toy halimle hayata tutunmaya çalışırken bir gecede tüm hayatım değişti. Attığım çığlıklar susturuldu, gözyaşlarım görmezden gelindi ve canıma can katarak ölümün eşiğine doğru sürüklendim. Yaşatmam gereken bir konum...