Bölüm 11 -Evlilik büyüsü

2.8K 298 12
                                    

Rüya kendisini hızla toparladı. Sonucunda soyluların dünyasında onun yaşındayken çocuğu olanlar dahi vardı. Kendisini toparlayıp normal ifadesine döndükten sonra.

''Yolculuktan yeni geldin yorulmuş olmalısın. Hadi sana kalacağımız yeri göstereyim. Kalan konuları yolda konuşuruz.''

Sonrasında öğretmenlere dönerek.

''Burada olanları eksiksiz ve hatasız babaanneme ilettiğinizden emin olun. O verilecek cezaları ayarlar.''

''Küçük hanım affedin bizi, onun eşiniz olduğunu bilmiyorduk.''

''Bahaneleriniz veya söyledikleriniz umurumda değil. Hatalı olup olmadığınıza karar verecek kişide ben değilim.''

Bunu söyledikten sonra öğretmenlerle konuşmayı bırakarak Cesura doğru döndü.

''Sen Cesur olmalısın tanıştığıma memnun oldum. Gölge'yi bana getirdiğin için teşekkürler. Yolculuğundan sonra iyi bir dinlenmeye ihtiyacın olduğuna eminim. Bundan sonrasında Gölge'yle ben ilgilenirim.''

''Bende tanıştığımıza memnun oldum. Gölge size emanet ben dinlenmeye geçiyorum iyi günler.''

Gölge değişimin hızından etkilenmiş gibi şaşkın ve uykulu şekilde olaya bakıyordu. Sonrasında Rüya, Gölge'ye döndü.

''Büyülü hayvanım yanımda değil. Arkana atlasam bizi götürebilir misin?''

''Sorun değil...'' Demesine rağmen gözleri neredeyse kapanacak gibiydi. Sonucunda Gölge konaktan neredeyse hiç çıkamamıştı. Bu sefer yaptığı uzun yolculuk bünyesine ağır gelmişti.

Rüya durumu görünce panterin kafasını biraz okşayıp gölgenin arkasına atladı. Gölge'nin Çok uykusu olması sebebiyle, panteri Rüya sürmek zorunda kaldı.

...

Gölge bir sonraki günün sabahına kadar uyanmadı. Uyandığında ise yanında Rüya'nın yattığını fark etti. Normalde uykusu çok hafif olan Gölge uyurken dahi çevresinde neler olduğunu anlayabilir. Hatta uzun mesafedeki gariplikleri bulabilir. Ama önceki akşam yatağa yattıktan sonrasındaki hiçbir şeyi hatırlamıyordu.

Sonucunda Gölge hala sekiz yaşında bir çocuk. Bir gün süren av ve yolculuktan sonra yorulmamasını bekleyemezsiniz.

Uyandıktan sonra doğruldu ve çevresine bakmaya başladı. Önceki odasından daha büyük bir odada olduğunu fark etti. Odanın ortasında ve yatağın ayak ucuna doğru orta boylarda bir masa vardı. Yatağın solunda balkon ve balkona çıkan yarısından çoğu camdan oluşan geniş bir kapı vardı. Sol ilerisinde geniş giysi dolapları vardı. Sağında kapı, sağ ilerisinde ise aynalı, alçak bir masa vardı. Ayak ucunda masanın daha ilerisinde ise büyük pencereler vardı.

''Gölge uyanmışsın yeni odamızı beğendin mi?'' Bu sırada Gölge'nin hareketliliği sebebiyle uyanan Rüya konuşmaya başladı.

''Çok parlak.'' Gölge karanlık elementine sahip olmasının yanında karanlık yerleri doğduğundan beri seviyordu. Eski odasına hiç bir yerden ışık giremesin diye çok büyük çabalar harcamıştı.

''Karanlığı sevdiğini ailenden gelen mesajdan biliyordum ama bu sağlıklı değil. O yüzden odayı özellikle parlak bir yerde istedim.

Sol ilerideki giysi dolabına, giysilerini koymayı unutma. Dün kıyafetlerin boyutsal kolyen de olduğundan üstünü bile değiştiremedim.''

Gölge bunu duyduktan sonra bir daha asla giysi dolabına herhangi bir şey koymamaya karar verdi. Sonucunda kendi kıyafetini başkalarının değiştirmesi küçük düşürücü bir durumdu. Hele bu değiştiren kendi eşi olursa utancından ölebilirdi.

Gölge (Suçluların Kabusu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin