Bölüm 68 -İstifçi

2K 231 36
                                    

Gölge ve Rüya kapıdan dışarı çıktıklarında panter koştu ve Gölge'nin üstüne atladı. Gölge pantere direnmek yerine onu yakaladı ve mıncıklamaya başladı. Rüya olanları yan taraftan sırıtarak izliyordu. 

''Gölge hayvanları bu kadar sevdiğini bilmiyordum.''

''Bende bilmiyordum. Nedense onu mıncıkladıkça içimde garip bir istek oluşmaya başladı. Onu sıkıp patlayana kadar sıkmak. Kafasını tutup mıncıklarken parçalamak istiyorum. Onu ilk aldığımda böyle bir istek yoktu. Garip.''

Gölge bunu söylerken gözleri siyah renge dönmüştü ve panteri mıncıklamaya devam ediyordu.

''Gölge bunun hayvan sevgisi olduğunu sanmıyorum. Sen bence bir tür pofuduk şeylerle ilgili nasıl desem sapıksın.''

Gölge buna itiraz etmekle uğraşmadı bunu yerine hala yerde yuvarlanarak panterle güreşiyor ve onu mıncıklıyordu. Panter ilk başta Gölge'nin üsütüne atlasada kısa zamanda hatasını fark etti. O kısa zaman bile geri dönme şansını yok etmeye yetti. 

Rüya, Gölge ve panterin boğuşmasını izlerken garip bir biçimde bakmaya başladı.

''Gölge panter kaçıncı seviye? Neden bu kadar güçlü.''

Gerçekten de panter Gölge'nin kavramasından kurtulamasada Gölge'nin istediğinin ters yöne doğru onu sürükleyebilecek kadar güce sahipti.Gölge büyüyle bir seviyesindeydi ve vücudunun büyüyle uyumu şu anda %90 lardaydı. Bunun garip gelmesi çok normal. Bildiğiniz gibi vücudun büyüyle uyumu büyünün ne oranda bedeni etkileyebildiğiyle ilgilidir. Kısacası iki kişinin uyumu aynıysa büyü seviyesi yüksek olan daha güçlüdür. Gölge büyüyle bir seviyesine ulaşmış ve bedenin uyumu %90 olsa bile panter hala ona yakın bir güç sergileyebiliyordu.

''O 9. seviye. Büyülü hayvanlar beden gücü bakımından insanlardan daha güçlü olduğu için benimle gücünü yarıştırabilmesi garip değil.''

''9. seviye mi? O nasıl bu kadar hızlı güçlendi?''

''Hisar'ın tüm güçlü karanlık tipi büyülü hayvan çekirdekleri ona gidiyor bu kadar hızlı gelişmese garip olurdu.''

''Neden daha güçlü bir canavarı geliştirmek yerine onu geliştirmeyi seçtiler. Bunu isteyen sen miydin?''

Gölge artık tatmin olmuş gibiydi ve panteri serbest bıraktı. Panter, Gölge'nin hala tehlikeli olup olmadığını anlamak ister gibi ona baktı. Ona karşı hamle yapmadığını fark edince ona yaklaştı ve yanında yere yattı. 

''O konuya gelince. Ben Beyaz Kanattan döndüğümden beri o burada. Önceden dediğim gibi bu eleman işine yarayacak bir sürü değerli bitkiyi çalıp yiyiyor. Aslında işine yaramayanları da çalıyor. Bazı otlar bazı canlılar için yararlı değildir. Kısacası her ot onun yemesine uygun değil. Bir şekilde bunu hissetsede işine yaramayan değerli şeyleri de almamaya kıyamıyor. Biraz istifçi bir kişiliği var. Neden acaba? 

Her neyse ailem bunun bir sürü değerli ot falan depoladığını fark etmiş. Bu tabiki onları beleşe vermez. Ben emretsem verirdi ama bu sefer başka otlar getirmesi sorun olurdu onu otları toplamaya zorlasam bu seferde benden nefret etmeye başlardı. O yüzden bunla bir anlaşma yapmışlar. O işine yaramayan otları aileme veriyor. Ailemde ona yarayacak canavar çekirdeklerini ona veriyor. Panterde çekirdek geldikçe daha çok güçlendi ve daha değerli ot getirdi. Son zamanda getirdiği değerli şeyler yüzünden tüm ona yarayacak çekirdekleri ona vermeleri gerekiyor. Yani ona savaş için yatırım yaptığımız yok. Onunla ticaret yapıyoruz.''

''Senin hayvanın normal olsa garip olurdu zaten. Eee ava ne zaman çıkıyoruz.''

''Hemen çıkamaz mıyız? Yeterli av hazırlığın yoksa bende bir sürü malzeme var.''

''1 ay aşağıdayken lazım olacak her şey boyutsal deponda vardı. Bide hayvana istifçi diyorsun sende her şeyi istiflemiyor musun?''

Gölge öldürdüğü insanlardan aldığı hiç bir şeyi satmadı ve her birini tutmayı tercih etti. Aslında içeride çok fazla şey vardı ve hala her biri ne işe yarıyor araştıracak vakti olmamıştı. Beleşe aldığı şeylerin ne işe yaradığını araştırmak onun en büyük eğlencelerinden birisi haline gelmişti.

''Neyin ne zaman lazım olacağı belli olmaz değil mi? Yanımda taşımanın bana bir eksisi yok o zaman neden satayım ki?''

Rüya başını şağa sola sallayıp bir nefes verdi.

''İşte bu dediğin istifçilik oluyor. Dışarıdan istifçi olduğunun anlaşılmasına izin verme. Bu tarz kişiler her zaman bazı kişilerin hedefi olurlar. İstifçilerde ne ararsan var sonucunda. En çok da değerli şeyleri depolamayı seviyorlar.''

''Yani bunu olabildiğince belli edersem daha fazla şeye sahip olabilirim. İstifçi avlayan kişilerde başka istifçilerin depoları da olur değil mi? Sonra gelsin paracıklar. Benim peşimden gelen paracıklar kadar güzel bir şey var mı?''

''Kime diyorum ki? Her neyse ava  gidiyorsak gidelim peki nereden başlayacağız?''

Gölge eğildi ve pantere bakmaya başladı. Panterle sahip oldukları bağ yardımıyla iletişim kuruyordu.

''Galiba büyük siyah bir kuş değerli bir şey saklıyormuş. Ama kendisi de emin değil. Söylediğine göre kuş çok dikkatliymiş ve bir türlü yuvasına ulaşamamış. Onun gibi uzman bir hırsızın bile geçemeyeceği derecede orayı savunuyorsa gerçekten de değerli bir şey olmalı. Ek olarak kuş eti sevilen bir et. Hisara bir miktar yemek sağlamış ta oluruz.''

''Kuşun değerli bir şey sakladığını nereden biliyor. Ya yavrusu varsa ve onu savunuyorsa.''

''Kuş erkekmiş. Öyle olamasa panterinde o kadar dikkatini çekmezdi.''

''Panter ne kadar zeki. Kelimelerle konuşabiliyor mu?''

''Hayır biliyorsun büyülü hayvanlar büyüyle bir seviyesine gelmeden insanla eşit zekaya sahip olamaz.''

''Bunu biliyorum elbette ama senin gibi bir anormalin hayvanının normal olmadığıda belli. Bir ihtimal konuşabiliyordur dedim. Eğer konuşamıyorsa onu nasıl bu kadar net anlıyorsun.''

''Henüz konuşamıyor olabilir ama neredeyse onu yapacak kadar zeki. Oraya gittiğindeki anılarını bana gönderiyor. Aldığı her koku hissettiği her şey ve aklından geçen karmaşık düşünceler buna dahil.''

''Demek istediğin o eksiksiz bir hafızaya mı sahip? Bu zaten başlı başına anormal. Eski bir anısını orada düşündüğü şeye kadar kim hatırlayabilir ki.''

Gölge, Rüya'ya gerip garip baktı.

''Biliyorsun değil mi? Karanlık ve ışık elementlerinde bilinçle ilgili bir çok teknik var. Bunların basit kullanımıyla kendi bilincinin derinlerine inebilir ve eskiden olanları tekrar tekrar inceleyebilirsin.''

''O başlı başına ayrı bir kanun. Ne diye uğraşıyorum ki. hadi gidip şu kuş ne saklıyormuş öğrenelim.''

Gölge hiçlik boyutunda kendi bilincinde ayrı bir dünya oluşturabilecek kadar bilincine hakim olduğu için bilinç konusunda çok yetenekliydi. Aslında bunun bir kanun olduğunu bilsede bilinciyle oynamak öyle kolaydı ki bunun güçlü bir yönü olduğunu bile fark edemedi. Köle mühürlerini yapma yöntemini bu kadar kolay kavramasının sebebi de bilinç alanına olan bu yeteneğindendi.

Gölge Su ailesinden aldığı küreyi çıkardı ve Rüya'ya verdi. Bu arada ona kar küresi demeye başladılar.

''Ah gitmeden kar küresini al. Senin gücün onunkiyle fazlasıyla benziyor acil bir şey olduğunda ondan yararlanıp gücünü artırabilirsin.''

Rüya onu reddetmekle uğraşmadı. Soncunda artık Gölge'nin her şeyi onundu ve onunda her şeyi Gölge'ye aitti. Neden itiraz etsin ki?

Gölge (Suçluların Kabusu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin