Yolculuklarına başlamış olsalar da biraz uzaklaştıktan sonra bir mola verdiler. Hala hava aydınlanmamıştı. Akşam seyahat etmek yerine uyumayı seçtiler.
Gölge kamp kurma işine elfe bıraktı. Gölgeyi şaşırtan şey ise elfin boyutsal bir bilekliğe sahip olmasıydı. Yolculuğa çıkmadan önce çoktan kamp eşyalarını ve yiyecekleri ayırmıştı.
''Boyutsal halkası olan bir haydut. Onu saklamayı nasıl başardın.''
''Çok ta zor olmadı. Bana bir sürü bileklik almasını sağladım. Onların yanına taktım. Aptal kendi aldıklarıyla ayırt dahi edemedi.
Efendim benimde size bir sorum var. Biz içerideyken kaç gün geçti. Benim tahminimce bir ay kadar olmalı.''
Gölge bir şey saklamaya çalışmıyordu. Sonucunda onun bunları bilmesi bir şeyi değiştirmezdi.
''Emin değilim. O bölgeyi zamandan yok etmiştim. Dışarıda yaklaşık otuz dakika geçti. İçeride çok fazla güç ayıramadığımı düşünürsek bir ay kadar olmalı, haklısın.''
Elf yaptığı işi bırakıp Gölge'ye odaklandı.
''Bu dediğiniz hangi yasaya bağlı. Zamanla oynayabilen yeteneklerin Karanlıkta olduğunu bilmiyordum.''
''Aslında tek bir yasa kullanmadım. Benim yeteneğimin bazı sınırları olsa dahi zamanı yapabildiğim kadar yok ettim. Benim yasam Karanlık elementi: Hiçlik her şeyin başı veya orijinal aslında.''
''Hiçlik nasıl her şeyin başı olabiliyor?''
''Bunu ne sen sor nede ben anlatayım. Sadece yaşayarak öğrenebilirsin. Emin ol yaşamak istemezsin.''
Elf hala meraklı gibi dursa da Gölge'nin dediğine itiraz etmedi. Elfde kampı kurmaya devam etti. Gölge ise panterine yaslanmış ateşin önünde oturuyordu. Kamp dediğim aslında bir çadğır ve içindeki çarşaflardan oluşuyordu.
Elf yaptıklarını tamamladığında hafifçe sırıttı.
''Efendim çadır hazır artık yatabiliriz.''
''Efendim?''
Gölgeden bir cevap gelmedi. Panterine yaslanırken çoktan uyumuştu. Bunu fark eden elf onu uyandırmak için Gölge'ye yaklaşmaya başladı. Sonucunda özelikle tek kişilik bir çadır hazırlamıştı. Uyuyakalmasıyla tüm planı bozulamazdı.
Gölge'ye yaklaşırken son anda kendini durdurdu. Siniri bozulmuş bir ifadeyle çadıra girip uyudu.
Giderken vazgeçmesinin sebebi Kölelik mührüydü. Gölge mührü yaparken kurallara kendisi için bir kral eklemişti. ''Önemli bir şey olmadıkça uykumu bölme.''
Elf istese bile Gölge'ye yaklaşamadan uyumak zorunda kaldı.
...
Gölge öğlene kadar uyanmadı. Yaptığı büyü şu anki hali için yorucuydu. İyi bir uykunun üzerine anca kendine gelebildi.
Uyandığında karşısında ateşin yandığını üstünde ise bir ocak olduğunu gördü.
''Et mi bu çok güzel kokuyor.''
''Evet et. Siz uzun bir süre uyanmayacak gibi duruyordunuz, bende biraz ava çıktım.''
''Elflerin et yemediğini sanıyordum.''
''Çokça duyduğum bir yanlış. Bu doğayı daha iyi anlamamızla ilgili. Hayvanlarında kendi duyguları ve hisleri olduğuna inanıyoruz. Bu sebeple çoğu elf et yemiyor. Benim gibi bir katil için bu tarz meseleler pekte sorun olmuyor.''
''Onlar ne kaçırdıklarını bilmiyorlar. Bu lezzetten vazgeçmek tam bir saçmalık. Hayvanlarda birbirini yiyiyor. İnsanlarda hayvan. Neden kendi doğamızı reddedelim ki.''
''Farklı bir bakış açısı. Ben o kadar düşünmemiştim. Lezzetli o zaman ye. Dahasını bilmeme gerek yoktu.''
''Ah şimdi fark ettim senin adın neydi.''
Elf boş boş Gölge'ye doğru baktı.
''Daha yeni mi fark ettiniz.''
''Evet tamamen unutmuşum.''
''Ne dediğiniz fark etmez ilk ismimden vazgeçeli çok oldu.''
''Hımm köle olduğuna göre Köle diyeyim olsun bitsin. İsim düşünmek çok zahmetli.''
''Şu an vazgeçtim bana Güneş diyebilirsiniz. Var olan her şeyin üstünde parlayan ışık.''
''Gerçekten kendini çok seviyorsun değil mi? Her neyse sen bilirsin. hadi yemek yiyelim.''
Yemeğin ardından Güneş beklentili bakışlarla Gölge'ye bakıyordu. Gölge ise bunu fark etmedi.
''Efendim gerçekten taş kafalısınız.''
''Neden kime kafa attım ki.''
Elf başını sallayarak kamp alanını toplamaya başladı. Gölge ise boş bakışlarla elfi izliyordu.
''Köleler gerçekten yararlı. Hiç bir şey yapmadan her şey halloluyor.''
Kamp toplandıktan sonra yeniden yola çıktılar.
...
Bu sefer yolculuk öncekinden çok daha kısa sürdü. Şehre vardıklarında henüz akşam dahi olmamıştı. Gölge yönünü direk Av Birliği binasına doğru çevirdi. Binaya geldiklerinde vakit kaybetmeden içeri girdi ve önceki geldiğinde onu rahatsız eden kadının önüne geçti.
Kadın ona garip garip bakıyordu. Sonucunda onun gördüğü; tamamen siyah giyinmiş küçük bir figür ve arkasındaki elfti.
Gölge'nin hatasını anlaması biraz zaman aldı. Kapşonunu çıkardı. Kadın geleni tanıdı. Önceki geldiğinde birçok müşteriye bakmış olsa dahi azar yemesine sebep olan ufaklığı unutamamıştı.
''EE ne oldu görevini yapamadın da vazgeçmeye mi döndün.''
Gölge bir şey söylemedi. Onun yerine kayıtları ve rozetini uzattı. Bunun ardından kadına bakarak sırıtmaya başladı.
Kadın bunu görünce bir an için şaşırsa da çocuğun blöf attığına emindi. Küçük bir çocuk ve 7.seviye bir görev. Gülümseyerek kayıt cihazını açtı. Masanın üstünde bir haydut kampının 3 boyutlu görüntüsü çıktı.
Kadın videoyu ilk açtığında bir gurup haydudun kampın etrafında garip garip dolaştığını gördü. Her şey saçma bir komedi gibiydi. Seslerden anladığı kadarıyla saçma gezilerine rağmen çıkışı bulamıyorlardı.
Kadın videonun çok uzun olduğunu anladığında atlayarak izlemeye başladı. İleride onun dikkatini çeken birkaç şeyi fark etti. Birincisi videodaki haydutların lideri İri Boğa'ydı. İkincisi elfde videodaki haydutlardan birisiydi. üçüncüsü gerçekten kamptan çıkamıyor gibiydiler. En garibi ise aralarında gezinen bazen onlarla konuşan küçük figürdü.
Sonrasında yavaş yavaş videoda ilerlemeye devam etti. Videoyu izledikçe yüzü sarardı. Beyaz Kanat'ta çalıştığı süre içinde birçok kesik baş ceset vb. görmüştü. Ama videoda olanların bunla hiçbir ilgisi yoktu. Videoda intiharlar olmasına rağmen video ilerledikçe olaylar dahada iğrençleşti.
Videonun ilerleyen zamanlarında arkadaşlarının cesetlerini yiyenleri. Diğerlerini intihara ikna etmeye çalışan delileri ve çeşit çeşit çılgınlıkları gördü. Çevredeki görevliler ve avcılar işlerini bırakmış videoyu izliyorlardı.
Videonun sonundaki çatışma ile birlikte video sonlandı. Videoyu atlayarak izlemelerine rağmen iki saat boyunca videoyu bitiremediler. İzleyen herkes küçük figürden biraz uzaklaşmıştı.
''İşiniz bittiyse artık ödülümü alabilir miyim?''
Elfle ilgili işlemler biraz sorun olsa da artık yedinci seviye olmuş bir avcıya fazla sorun oluşturmadılar. Gölge kölelik mührünü nereden öğrendiğini ise sadece kedim öğrendim diye cevapladı. Buna inanmasalar dahi ellerinde herhangi bir bilgi olmadığından sonunda üstüne gidemediler. Sonunda kimseye öğretmemesini söyleyip Gölge'yi rahat bıraktılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölge (Suçluların Kabusu)
Fantasy(Hikaye yarım kalmış hikayelerimden birisidir. Okuyacaksanız lütfen bunu göz önünde bulundurun. İyi okumalar.) Hisar şehrinde tüm ülke tarafından tanınan birisi yaşar. Annelerin çocuklarına yatmadan önce anlattığı korku hikayelerinin baş karakteri...