Bölüm 102 -Farklı bakış açıları

1.4K 178 31
                                    

Gölge giden grubu izledikten sonra yanındaki korku canavarlarına döndü. korku canavarları boş boş Gölge'yi seyrediyordu. Gölge bir anda boşluğa bakıp konuşmaya başladı.

''Rüya daha ne kadar saklanacaksın.''

''Bu sefer cidden başardığımı sanmıştım. Nereden anladın dövme yardımıyla mı hissettin?''

Bu sırada konuşurken Rüya ışığın hafif bir dalgalanmasıyla görünür oldu.

''Geldiğinden beri seni hissediyordum. Birisi seni izlerken gizlenmek çok zordur. Bunun yanında çevrendeki bölgedeki büyü enerjisini bozduğun için nerede olduğunun açık açık belli oluyor. Hissedilmemek istiyorsan enerjiyi tamamen dondurmalısın karıştırmak işe yaramaz. Karıştırmanın işlevi karışan alanın içindeki konumunu gizleyebilmesi.''

''Buradaki enerjiler savaştan beri zaten karışık bunların arasından benim karıştırdığımı nasıl anlıyorsun ki? Neyse onu boşver de bu halin çok eğlenceli.  Bana bir şiir falan okusana.''

Gölge şaşırmış gibi Rüya'ya baktı. Sonra bir anda yüzü aydınlandı.

''Sen gözlerin sayesine asıl şeklimi görsende sesler hala değişik geliyor değil mi? Hatta kokular ve hava bile farklı hissettiriyor olmalı.''

Rüya'nın yüzü kızardı ve başka bir yere bakmaya başladı.

''Ah bu durumda dudaklarımı okuyarak beni anlıyorsun neden başka yere bakıyorsun ki. Ayrıca yüzün neden kızardı? İyi misin?

Rüya tekrar gölgeye bakmaya başlamıştı ve Gölge'nin son cümlelerini anlamayı başardı. 

''Evet iyiyim. Sadece çok ilginç konuşuyorsun. Her neyse bu kedileri ne yapacaksın?''

Rüyanın işaret ettiği yerde korku canavarları duruyordu.Elbette Rüya onlarında asıl şekillerini görebildi.

''Ah onların fiziksel şekli yok sanıyordum.''

''Evet fiziksel bedenleri yok ama ruhsal canlılar olsalar da bir temel şekilleri var. Oda bir tür kedi gibi duruyor. Korku canavarlarının tatlı kediler olduğunu söylesem millet deli olduğumu düşünür.''

Gölge'nin şekline benzeyen bir şekil almış olan korku canavarı. Yavaş yavaş Rüya'ya yaklaşmaya başladı. Gölge korku canavarlarının fiziksel saldırı kullanmak için yeterince büyük olmadığını bildiğinden direk bir müdahalede bulunmadı. 

Korku canavarları şu anki seviyeleriyle fiziksel saldırı yapsalar bile en fazla 2. veya 3. seviye bir büyülü savaşçının gücünü açığa çıkarabilirlerdi. Elbette böyle düşük bir güç Rüya için bir tehdit oluşturmuyordu. Asıl güçleri korkutmak olduğu için güçlü olanlara göre fiziksel saldırı yapamayan türler sınıfına giriyorlardı.

Gölge'nin şeklindeki korku canavarı Rüya'nın yanına gittikten sonra Rüya başını ok şamaya başladı. Aslında gerçekte olan Gölgeye de farklı görünüyordu. Gerçekte Rüya eğilmiş normal kedinin 2 katı boyutunda kulakları büyük beyaz bir kedi seviyordu. Fiziksel bedenleri olmasada büyüle bir seviyesine ulaşmanın şartı büyüle bedenin uyumlu olmasıydı yani büyüyle bir olmuş bir kişi ruhsal varlıklara istediği taktirde temas edebilirdi. 

Kedi bir anda titredi ve Gölge'ye bakmaya başladı. Rüya'da kedinin tepkisinin ardından Gölge'ye döndü. Gölge öylece gülümseyerek onlara bakıyordu. Rüya diğer korku canavarlarına baktığında hepsinin titreyerek yere yattığını gördü. 

''Gölge ne yapıyorsun sen?''

''Ben bir şey yapmıyorum. Bu olan kontrolümde olan bir şey değil.''

Rüya bu sefer yalan söylemediğini anlayabilecek kadar dikkatli bakıyordu. Zaman geçtikçe Gölge'nin laf oyunlarına bile alışmıştı. Rüya nesnelerin gerçek halini gördüğü için korku enerjisiyle oluşan şekilleri göremiyordu. Aslında olan Rüya'nın gördüğünden farklıydı.

...

Bir kaç saniye önce. 

Rüya elini Gölge'ye benzeyen korku canavarının kafasına uzattı ve onu sevmeye başladı. Gölge korkuyu anlıyor olsa da gerçek şekilleri gösteren bir yeteneğe sahip değildi. Kısa süre sonra Gölge'ye benzeyen korku canavarı bir anda Rüya'ya sarılıp sırıtmaya başladı. 

Gölge bir anda öfkelendi ve bedenini saran korku enerjisinin miktarı akmaya başladı. Korku canavarlarının topladığı ve henüz özümseyemediği enerjiler bile Gölge'ye doğru akıyordu. Korku enerjileri Gölgenin bedenine toplandıktan sonra birden fazla siyah siluet ortaya çıktı. Saniyeler içinde çevredeki korku canavarlarına ellerinde oluşan karanlık şekildeki kazıkları sapladılar. Rüya'nın yanındaki korku canavarı da bundan korkup Rüya'dan biraz uzaklaştı. O anda hata yaptığını anlayacak zekaya sahip olamaması yazık. Rüya'dan ayrıldığı gibi belirmiş başka bir siyah siluet onu kazıkla yere oturttu.

Tüm bunlar olurken Gölge hiç bir şey yapmamıştı. Korku enerjisi Gölge'nin doğal yeteneği sebebiyle duygularına cevap vermiş ve otomatik olarak saldırıya geçmişti. Bu olayda Gölge'nin hiç bir kontrolü yoktu. Aslında bu olayın sebebi bir anlamda Rüya'ydı.

Bu olayın ardından Rüya her ne kadar korku canavarlarını sevmek istese de hiç bir korku canavarı ona yaklaşmadı.

...

Bir gün sonra Rüya bölgeyi geziyor ve değerli şeyleri toplamaya devam ediyordu. Korku canavarları da Gölge'nin kontrolü altında bölgede gezip enerjiye sahip ve değerli olduğunu düşündükleri şeyleri topluyorlardı. Bunlar olurken Gölge merkezde korku enerjisini sindirip şehri temizlemeye çalışıyordu.

...

Bir korku canavarı elinde bir ip yumağıyla birlikte merkeze geldi. Şekil büyük bir kertenkeleye benziyordu. İp yumağını nereden bulduysa kafasından bile büyüktü. Kısa süre içinde korku enerjisi ip yumağına da bulaştı. İp yumağı artık yaşlı bir adamın çığlık atan kafası gibi görünüyordu. 

''Yaşlı bir adamın kız gibi çığlık atması korkunç mu?''

Bir süre sonra diğer korku canavarları da yaşlı adamın kafasıyla oynamaya başladı. Birbirleri ve yaşlı adamın kafası arasında yoğun bir canavarlar savaşı dönüyordu. Gölge ilgiyle dövüşü izliyordu. Ne yazık ki kafanın saldırı yeteneği yoktu ve sadece çığlık atabiliyordu. Korku canavarları bu çığlıkla eğleniyor gibiydi.

...

Rüyanın bakış açısı.

Merkezi iyice arayıp değerli gördüğüm şeyleri toplamaya başladım. Gözlerim sebebiyle korkunç görüntüler göremesem de hala sesler beni rahatsız ediyordu. Bir süre gezindikten sonra Meydandan gelen çığlık sesleri duydum. Korku enerjisi sebebiyle olduğunu tahmin etsem de yaptığımı bırakıp dışarıya çıktım.

Kısa süre sonra dışarıya ulaştım. Beyaz renkli kediler tatlı tatlı yuvarlanıp büyük bir ip yumağı için atışıyorlardı. Tek garip yanı yumağın kedilerin her temasıyla çığlık atıyor oluşuydu. Bir süre izledikten sonra kenarda oturan Gölge'yi fark ettim. Gülümseyerek kedileri izliyordu. Yani oda tatlı hayvanları seviyor... 

Gölge (Suçluların Kabusu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin