Bölüm 28 -Rüya'nın dönüşü

2.4K 287 25
                                    

Gölge seyahatten döndüğü gece, Güneşe kaldığı yeri ve kalacağı yeri gösterdi. Elbette bunu Müdire'nin yardımıyla yaptı. Burası onunda evi olsa bile hala tam olarak alışamamıştı. Ayrıca müdire yaşadığı sürece tam olarak onun evi olamayacağı da bir gerçek. 

Akşam zaten yorgun olan Gölge yatağına geçip uyudu. Güneş bu akşam için herhangi bir plan yapmamıştı. Gölgenin üstünde onun bildiği yöntemler işe yaramıyordu. Ayrıca Gölge'nin eşinin gelişi onun için tehlikeli olabilecek bir durumdu. Şu durumdayken tehlikeli bir şey denememeye karar verdi.

...

Gölge hala uyurken bir anda bir üstünde bir baskı hissetti. Gözlerini hala tam açamadan bir ses duydu.

''Sanırım bazı şeyleri açıklaman gerekiyor.'' 

Ses nefes nefese gelse de Gölge sesin sahibini tanımaması saçma olurdu. Rüya gelmişti. Gölge bunun üstüne yavaşça gözlerini açtı. Karşısında ona bakan iki kanlı göz gördü. 

''Korkunç görünüyorsun.''

Bazı zamanlarda gerçekleri söylemek iyi sonuçlar vermeye bilir. Örnek A.

Oda sıcaklığı bir anda düşmeye başladı. Özellikle Rüya'nın çevresi donmaya başladı.

''Öyle mi? Acaba neden?''

Gölge düşünen bir ifade takındı. Bir süre sonra Rüya bir anda elini sağ tarafa uzatıp havayı kavradı. Elbette tuttuğu Gögle'ydi. 

''Bunun bende işe yaramadığını unutmuş olmalısın.''

''Önce sakince dinlemeye ne dersin.''

Gölge'nin kıyafetleri donmaya başladı. Hatta rüyanın pijamasını tuttuğu yer çoktan çatlamaya başlamıştı. 

Rüya sakinleşmeye çalışarak, nefes alıp verdi. Oda sıcaklığı normale dönmeye başladı. 

''Hadi şu köleyi bana tanıt bakalım. Açıklamak için tek şans vereceğim. Dikkatli kullan.'' 

Gölge kendinden emin bir ifadeyle öne geçip yürümeye başladı.

''Tamam sorun yok hadi gidelim.''

Kısa süre içinde Güneş'in kaldığı odaya geldiler. Gölge ve Rüya içeriye girdi. 

Bu sırada Güneş hala uyuyordu. Yada uyuyor numarası yapıyordu. Gölge yanına gelip omzundan dürttü. 

Güneş bunun üstüne yavaş bir biçime yatağa oturdu. Sonrasında üstündeki çarşaf düştü. Anlaşılan üstüne kıyafet giymeden yatan birisiymiş. 

Bomm...

Gölge yan odanın duvarını kırıp yan odaya geçti. Elbette bunun sebebi Rüya'nın attığı tokattı. Sonrasında hızla toparlanıp açtığı delikten baktı. 

''Niye bana vurdun.''

Bir anda kafasını eğdi ve odadan da çıktı. Kafasını eğdiği anda kafasının üstünden buzdan oluşan kılıçların geçtiğini söylemekte yarar var. 

Odada Rüya ve Güneş yalnız kaldılar. Gölge ise salona gidip oturmaya başladı. Ne olursa olsun o suçsuzdu ve kaçmak gibi bir niyeti yoktu. 

...

Aynı anda Güneş'in odası. 

Rüya Güneş'e bakarak konuşmaya başladı.

''Ee ne oldu da Gölge'nin kölesi oldun?''

Güneş söylediklerinin hayati bir öneme sahip olduğunu biliyordu. Sonucunda o bir köleydi. Karşısındaki onu öldürse bile bir şeyle suçlanmazdı. Hatta sadece temizlikçilerin odayı temizlerken kendisine söylenmesiyle kalırdı. Onlar dahi karşısındakini suçlamazdı.

Gölge (Suçluların Kabusu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin