Hisar ve Kraliyet arasındaki savaş başlamıştı. Ön savaş bir yıpratma savaşı şeklinde başladı. İki tarafta rakiplerinin gücünü tam olarak bilmiyordu. Çoğu birik büyüyle bir seviyesine ulaşmış olan adamlarını herkese göstermek yerine saklamayı tercih eder.
Kısacası ön savaş bir yıpratma ve bilgi edinme savaşıydı. Yıpratma kısmı devam ederken çok nadir bir biçimde büyüyle bir olmuş kişiler savaşlara katıldı. Ön savaş feda edilebilir düşük seviyeli askerler arasında gerçekleşiyordu.
Yıpratma savaşları başlayalı zaten bir ay olmuştu. İki tarafta henüz birbirlerine karşı üstünlük sağlayamamıştı.
Lord Batı oğlun alanlardan sonra her ne kadar intikam istese de acele etmemesi gerektiğinin farkındaydı. Bu sebeple karşı tarafa küçük çaplı az riskli saldırılar yapmaktan fazlasını yapamadı. Bu saldırılardaki asıl amaç ta içindeki öfkeyi kusabilmekti.
Kraliyet Lord Batı'nın saldırılarına, aynı şekilde büyüyle bir olmuş bir komutanın yardımıyla cevap verdi.
Aynı şekilde yıpratma savaşı olması gereken bir savaş şu anda gerçekleşiyordu. İki ordu bir ovada karşılaştı.
Normal şartlarda saldıran taraf avantajı olan bir yerden bir anda vurup geriye çekilirdi. İki tarafın birine üstünlük vermeyecek bu tarz bir plan ön savaş için çok garipti. Burada saldıran taraş Lord batının yönettiği orduydu.
Lord Batı büyüyle bir olmasına güvenerek avanta olmayacak bir konumda bile olsa rakip orduyu yenebileceğini düşünüyordu. Lord Batı'yı şaşırtan olay ise karşı ordunun avantaj kazanabileceği bir konumda savunma yapmak yerine direk ovada karşılarına çıkmasıydı.
Savaş başladıktan kısa süre sonra bunun sebebi anlaşıldı. Karşı tarafta da büyüyle bir seviyesinde bir komutan vardı. Savaş taktiklere fırsat vermeyen bir savaş oldu. İki ordu savaşa başladığı anda Karşı komutan ve Lord Batı'da birbirine girdi.
Karşı komutanın adı Bakır'dı. Adını ten renginden aldığı anlaşılabiliyordu. Bakır rengine kaymış bir ten rengi vardı. Elementi ise topraktı. İki büyüyle bir seviyesi birbirine girdiğinde ordular geriye çekilmek zorunda kaldı.
Depremler ve patlamalar hiç durmuyordu. Büyüyle bir seviyesinde bir son değildi daha ileri seviyeler de var. Büyüyle bir içindede bir sıralama var.
Ruh dokunuşu seviyesi: Ön şart olarak hem yatkınlık oranınız hem vücudun büyüyle uyumu %100 olmalı. Kavramı anlayışınızın ruhla büyüyü temas ettirebilecek seviyeye gelmesi ise ruh dokunuşu oluyor. Bunu yaptıktan sonra Büyü ve ruhu birleştirmeye başlayabilirsiniz. Ruh dokunuşu elde edildiği anda dışarıdaki büyüden kontrol edebildiğiniz miktar iki katına çıkar.
Ruhun büyüyle uyumu: Ruhun büyüyle ne denli uyumlu olduğunu gösterir. Yüzdesi arttıkça dış dünyadaki büyü enerjisinden kullanabildiğiniz büyü miktarı artar. (%0-%100)
Ruhla bir: Büyü ve ruhun bir bütün haline gelmesi. Ruh çok güçlü bir hale gelmiştir ve dışarıdaki hissedebildiği alan içindeki tüm büyü enerjisini kontrol edebilir. Bu seviyeye ulaşmış bir kişi hissedebildiği herhangi bir yere ışınlanabilir. Ruhu yok edilmediği sürece bedenini yeniden oluşturabilir.
Lord Batı ve rakibi henüz ruh dokunuşu seviyesine dahi ulaşamamıştı. Sonucunda bu seviyeye ulaşmak yetenekli bir kişi için bile en az 100 yıl sürer. Batı henüz o kadar yaşlı değil.
Ayrıca büyücü veya büyülü savaşçı olmanın büyük bir artısı daha var. Yaşama süreleri.
Büyü seviyesi 1-10 arası her seviyede 10 yaş kazandırıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölge (Suçluların Kabusu)
Fantasi(Hikaye yarım kalmış hikayelerimden birisidir. Okuyacaksanız lütfen bunu göz önünde bulundurun. İyi okumalar.) Hisar şehrinde tüm ülke tarafından tanınan birisi yaşar. Annelerin çocuklarına yatmadan önce anlattığı korku hikayelerinin baş karakteri...