Eğitimin başlangıcından bir ay kadar sonra...
Akşam saatlerinde Güneş'in servisinden sonra dört kişi masada oturuyorlardı. Rüya, Güneş'e garip garip bakttıktan sonra konuşmaya başladı.
''Güneş bir aydır ortalarda yoktun. Senin kadar yanmış bir elfi ilk görüşüm. Neredeyse karanlık elflerden birisi gibi duruyorsun. Kilo vermen ayakta zor durman falandan bahsetmiyorum bile.''
Rüya elbette ki Güneş'e laf sokma fırsatını kaçırmadı. Güneş görünüşünün yanında birkaç kilo kaybettiği ve gücü artsa da psikolojik olarak çok yorgun olduğu doğruydu.
''Kimse eğitimin kolay olacağını söylemedi. Kimse eğitimin cehennem eğitimi olduğunu da söylemedi.'' Güneş üzgün bir bakışla söyledi.
Rüya, Gölge'ye dönerek sinirli bir bakışla konuşmaya başladı. Güneş'i sevmiyor olsa bile Gölge'nin ona fazla yüklendiğini düşünüyordu.
''Onu bu kadar zorlamanın gerekli olduğuna emin misin?''
''Ona eğitimin asıl kısmına geçmeden önce iki şık sundum.
1.si daha kolay ve rahat bir eğitimdi. Sonucunda güçlü olacaktı ama bu zor olacaktı.
2.si ise bir ay boyunca çok zorlu bir eğitim geçirmesiydi. Karşılığında çok iyi sonuçlar alacağını garanti ettim. Seçimi o yaptı. Eğitimin herhangi bir kısmında da vazgeçebilirdi.''
Rüya bunu duyduktan sonra Gölge'yi daha fazla suçlamadı. Kendisi olsa bu tarz saçma bir eğitim yerine güvenli ve yavaş bir eğitimi tercih ederdi.
''Peki sonuçlar nasıldı.''
Müdire eğitim dediklerinden beri olanları merak ettiği için direk araya girdi.
Soruyu Güneş cevapladı.
''Elemente olan yatkınlığım %20 den %65 e çıktı büyü seviyemde 8 den 9 a çıktı. Eğitime girmeden önce bu sonuçları söyleseler inanmazdım.''
Müdire sonuçları duyunca hızla Gölge'ye döndü.
''Eğitim sistemini akademide kullanmaya ne dersin? Eğer bunu istemezsen bize nasıl bir eğitim yöntemi kullandığını söylemende yeter. Biz benzer bir ortam oluştururuz.''
''Hayır bu eğitim sistemini öğrencilerde kullanmam. İlk yaptığım saldırıdan kurtulmasa Güneş'e de bu eğitimi kullanmazdım. Başarıyla eğitimi kaldırabilecek öğrenci sayısının çok az olduğuna eminim ve denemeden hangisinin başarılı olabileceğini bilemem. Eğer akademideki öğrencilerin %99 unu feda etmeye istekliysen bu sistemi kullanabilirsin.''
Müdire garip bir bakışla tekrar konuşmaya başladı.
''Ne tarz bir eğitim bu kadar tehlikeli olabilir ki. Sürekli savaş eğitimleri bile bu kadar risk içermiyor.''
''Basit onu sadece istediğim yetenekleri kullanabileceği şekilde biraz etkiledikten sonra ölümüne korkuttum. Deyim kullanmıyorum gerçekten ölümüne korkuttum. Yeteneklerini yeterince kullanamasa veya yeterince dayanıklı olamasa ölmüş olurdu.
Aslında onu 10. seviyeye kadar eğitmek istemiştim ama bir aydan fazla dayanamayacağını fark ettim.''
Gölge aslıda bu duruma biraz üzülmüştü. Kendisi bundan çok daha kötü bir durumda bilmediği kadar uzun süre yaşamıştı. Güneşin en azından büyüyle bir olana kadar dayanabilmesini ummuştu.
''Her neyse bundan sonraki eğitimi daha yavaş olacak. Tek yapması gereken dışa dönük meditasyon.''
Müdire garip bir bakışla konuştu
''Neden dışa dönük içe dönük yapsa daha hızlı 10. seviyeye ulaşmaz mı? Yoksa onu büyüyle bir seviyesine ulaşması için mi eğitiyorsun?''
''Evet büyüyle bir seviyesine ulaşmadıktan sonra eğitmenin ne anlamı var ki?''
''Biliyorsun değil mi? Büyüyle bir seviyesine girmek o kadar kolay değil. Ben bu seviyeye asil olmadan gelebildiğim için aşırı şanslıydım. Normalde büyüyle bir eğitimi Rüya veya senin sınıfındaki Prenses Kiraz gibi doğdukları andan itibaren eğitilirler.''
''Yani beni onlarla bir tutmanın manası ne? Benim kadar yetenekli değiller demek ki.''
Gölge haklı bir kibirle konuştu. Öyle doğal bir şekilde söyledi ki söylediğinin gerçek olduğunu hissettirdi.
Müdire yorgun bir ifadeyle konuşmaya başladı.
''Ah kime anlatıyorum ki, her neyse Kiraz'dan bahsetmişken yarın onun doğum günü ailecek katılmamız gerekecek. Kısacası sende geliyorsun.''
''Niye ya çok sıkıcı olacak. Niye onun doğum gününe gitmek zorundayım ki?''
''Sevsen de sevmesen de onun ülkenin prenseslerinden birisi olduğunu unutmamalısın. Ayrıca büyüyle bir seviyesine ulaşma potansiyeli olan bir prenses. Kral dahi doğum gününe katılacak.''
Gölge bundan sonra bir şey söylemedi. Sonucunda söylediklerinin bir anlamı olmayacağını fark etmişti.
...
Bir sonraki günün sabahı Gölge abisini görmeye gitti. Aslında sık sık abisini görmeye gidiyordu. Son zamanlarda nedense pek denk gelememeye başlamışlardı. Abisi çoğunlukla görevlerde oluyordu. Gölge görevinden döndüğünden beri abisini görememişti.
Doğum gününü duyunca abisinin geri gelmiş olabileceğini tahmin etti ve kaldığı yurda gitti. Kapıyı çaldığında kapıyı abisinin arkadaşı Burak açtı.
''Abim yine mi yok.'' Gölge üzgün bir ifadeyle söyledi.
''Yeni geldi banyo yaptığı için kapıyı ben açtım.''
Gölge'nin ifadesi bir anda aydınlandı. İçeri geçti ve oturma odasında beklemeye başladı. Okulun öğrencilerine sağladığı yurt 2+1 tarzında küçük bir evdi. Okul ülkenin bir numarası olduğunu her alanda belli ediyordu.
Bir süre sonra abisi banyodan çıktı. Gölge abisini görünce koşup sarıldı.
''Abi bir aydın nerelerdeydin. Bir sürü şey oldu.''
''Son dönemde ortalık biraz karışık, istemesemde meşgul oluyorum. E neler oldu anlat bakalım''
Gölge onun ardından son ayda olan Güneş'i alışını, Av birliğindeki yeni seviyesini, Avının filim yapılacak olmasını, verdiği eğitimi kısacası yaptığı her şeyi tek tek anlattı.
Cesur, Gölge'nin her dediğini gülümseyerek -yer yer kahkaha atarak- dinledikten sonra konuşmaya başladı.
''Sende benim kadar meşguldün yani. Son dönemde dikkatini garip bir şey çekti mi?''
''İnsanların duygularını bir yere kadar hissedebilirim. Nedense hava çok gergin. Sanki bir şey oluyormuş ta sadece bir grup bunu biliyormuş gibi hissediyorum. Fazla meşgul olduğumdan ne olduğuna bakamadım. Boş bir zamanımda ne olduğunu öğrenirim.''
''Dediğin gibi ortalık çok gergin. Bir süre için çevreni iyi gözlediğinden emin ol. Sadece senin emirlerini yapma zorunluluğu olduğuna emin olduktan sonra Güneş'e güvenebilirsin. Onu yanından fazla uzaklaştırma. Eskisi kadar güçlü değilsin ve son karmaşa senide içine çekebilir.''
''Abi neler oluyor.''
''Henüz bir şey olmuyor o yüzden kafanı boş yere karıştırmak istemem yinede çok dikkatli ol bildiğin gibi ortam çok gergin. Ruhunu güçlendirmen ve seviyeni arttırman iyi bir şey. Dediğim gibi henüz kesin bir şey yok yinede kimseye körü körüne güvenme en yakınındakilere bile.''
Konuşmanın ardından Gölge abisiyle vedalaşıp konağa döndü. Akşamki parti için hazırlanmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölge (Suçluların Kabusu)
Fantasy(Hikaye yarım kalmış hikayelerimden birisidir. Okuyacaksanız lütfen bunu göz önünde bulundurun. İyi okumalar.) Hisar şehrinde tüm ülke tarafından tanınan birisi yaşar. Annelerin çocuklarına yatmadan önce anlattığı korku hikayelerinin baş karakteri...