Hisar şehrinde, bir handa, rastgele bir masada.
''Duydunuz mu? O yine görünmüş.'' dedi kaslı adam.
Birden masadakilerin sesleri kesildi ve öne doğru eğildiler.
''Yinemi bu sefer kim görmüş'' Meraklı görünen sarışın kız sessizce sordu.
''Söylediklerine göre onun gerçek olduğuna inanmayan çocuklar konağın bahçesine yaklaşmış'' Kaslı adam bunu söyledikten sonra çevre masalarda onları dinleyen kimse olup olmadığına baktı.
''Çekiç yine şu hikayelere başlama bunların gerçek olmadığını zeki olan herkes anlar.'' Lafına yeniden başlayamadan anlatanın yanında oturan sırtında yay asılı olan adam müdahale etti.
''Şahin sus biraz ne olduğunu merak ediyorum.'' Sarışın kız yaylı adamı dürterek söyledi.
''Güneş lütfen sende başlama, Yaprak biraz yardım et çocuk hikayelerinden daha iyi işlerimiz yok mu?'' Yaylı adam yeşil saçlı ve yeşil gözlü kızdan yardım isteyerek söyledi.
''Gerçek olup olmaması önemli değil. Maceracı olurken sana söylediklerini hatırlamıyor musun?'' Yeşil saçlı kız çocuğa zıt gitmek istercesine söyledi.
-Çevrenizde olup bitenden haberdar olun, en saçma hikayede bile bir gerçeklik payı vardır. Gerçek olmasa bile bilmekten zarar gelmez. Sonucunda gerçek değilse bilmek bir şey değiştirmez. Ama gerçek ise bunu bilmemenin bedeli hayatın olabilir.
Diğer üçünün bakışlarını üzerinde hisseden yaylı adam dışa doğru bir nefes verip, çenesini eline yasladı ve kapıya doğru bakmaya başladı.
Şahinin sustuğunu anlayan Yaprak, Çekiç'e devam etmesini işaret etti.
''Her neyse bazı kişiler gibi; onun gerçek olduğuna inanmayan çocuklar, haklı olduklarını ispat etmek için konağın bahçesine sızmaya karar vermişler
Bahçeye girene kadar hiç gariplik yokmuş. Bahçeye girdikleri ilk dakikalarda bile ortalık sakinmiş. Kendilerinden iyice emin olmaya başlayan çocuklar onun adını söylemişler.
Gölge...
Söyledikleri gibi hafif bir rüzgar çıkmış. Ağaç yaprakları sakince çevrelerinde uçuşuyormuş. O anda bir ürperti hissetmişler.
Öncesinde küçük bir çatırtı sesi gelmiş.
Çevrelerine ne kadar bakarlarsa baksınlar hiçbir şey görememişler.
Çok sakin gibi gözüken bahçe bir anda gözlerine korkunç gözükmeye başlamış.
Sanki her çalı onlara doğru geliyor her rüzgar sesi onlara sesleniyormuş.
Aralarındaki kız çocuklarından birisinin yüzüne bir yaprak düşmüş. Yaprağın düştüğü yere bakınca onu görmüş...
Ağacın kalın bir dalında oturuyormuş; sırtı ağacın gövdesine dayalıymış, ayağı aşağıya doğru salık bir biçimde duruyormuş. Dünyadaki her şeyin üstündeymiş gibi, aşağıda olanlar ve konuşmalar umurunda bile değilmiş gibi sakin ve boş gözlerle kıza doğru bakıyormuş. O kafasını hafifçe yana doğru eğmiş, kız istemsiz bir şekilde onun yaptığını yapmış. Kız gözlerini o gözlerden ayıramıyormuş. Çok sakin, çok umursamaz, içinde ne olduğu bilinmeyen.
Kızın arkadaşları, kızın sessizliğini garip bulmuşlar. O anda bir yoktan bir ses gelmiş.
''SEN TATLI GÖZÜKÜYORSUN''
Ses öyle sakin öyle doğalmış ki ilk başta ne söylediğini bile anlamamışlar. Sonra kızın bir yere sessizce baktığı dikkatlerini çekmiş. Sonrasında kızın gördüğünü arkadaşları da görmüş. Gölge oradaymış korkunç bir gülümsemeyle kıza bakıyormuş.
O an sesin dediğinin anlamını anlamışlar.
''SEN TATLI GÖZÜKÜYORSUN''
Kızlar çığlık atmaya başlamış, erkeklerde onlardan aşağıda kalmayacak Şekilde çığlık atıyormuş. Önce hangisinin koşmaya başladığını hiçbiri bilmiyormuş. Bahçeden nasıl çıktıklarını bile anlayamamışlar.
Bahçeden çıktıklarında fark etmişler, kız onlarla birlikte değilmiş. Korkularından Kızı arkada bıraktıklarını bile çıkana kadar anlamamışlar.''
O anda kaslı adam çevresinin çok sessiz olduğunu fark etti ve çevresine baktı. Handaki herkesin ona baktığını anladı. Çevresindekilerin ona bakması garip gelse de. Rahatlama hissetti. Sonucunda oda onun adını andı. Ellini sıktığını fark edip kaslarını rahatlattı ve derin bir nefes aldı.
Yan masadaki kirli görünümlü ihtiyar ''Evet genç, kıza ne olduğunu söylemedin. Gölge ona ne yapmış''
O anda hikayeyi yalanlayan şahin dahil handaki herkes onun devam etmesini bekliyordu. Oda hikayesine devam etti.
''Kıza gelince o akşam bahçeden dışarıya çıkmamış, arkadaşları kızın ailesine gidip durumu anlatmış. Onlarda olanları şehir muhafızlarına anlatmış.
Şehir muhafızlarının kızlarını kurtarmasını bekleyen aile muhafızın söylediklerini duyunca iyice korkuya kapılmış. Kızınızın oraya girmesi onun hatası Şehir Lordunun bahçesine girmişlerse gölgeyle karşılaşmaları doğal. Gölgenin lordun oğlu olduğunu herkes bilir. Kızınız hala sağ ise sabah Şehir Lorduna olanları anlatınca öğreniriz.
O günün sabahı muhafızların başı, kızın ailesi ve onlarla gelmeye ikna edebildikleri kızın arkadaşlarından birisiyle birlikte. Lordun konağına gitmişler. Akşam olan korkunç hava yokmuş. Aslında insanlara rahatlatıcı bir his veren bir yere dönüşmüş konak. Ne kadar rahatlatıcı olursa olsun akşam oraya gelmiş olan çocuk hiç sakinleşmemiş.
Daha konağın ana binasına gelirken kızın kapının önünde yanında yaşlı bir hizmetçiyle birlikte onları beklediğini görmüşler. Kız birkaç yıl daha büyük gibi gözüküyormuş ve birazda dalgınmış.
Geriye döndüklerinde kıza ne kadar sorarlarsa sorsunlar kız o akşam oraya nasıl gittiğini bile hatırlayamamış.''
Şahin dayanamayıp sonunda çekice sordu.
''Burada bahsettiğimiz Gölgenin yedi yaşında bir çocuk olduğunun hepimiz farkındayız değil mi?''
''İster yedi ister yedi bin de onun lordun oğlu olduğunu kanıtlayabilir misin? O konaktan hiç çıkmaz onun konağı koruyan bir ruh olduğunu Lordun sadece bunu saklamak için çocuğu olduğunu söylediğine inanan çok kişi var.'' Tezgahın arkasından hancı konuşmaya katıldı.
''Benim duyduğuma göre o eski bir ölümsüzmüş beğendiği kızların zihnini etkileyip tüm akşam onları korkutur korkularıyla beslenirmiş.'' Yan masadaki sırtında büyük bir değnek bulunan bir kadın dedi.
''Her duyduğunuza inanmayın patronumun dediğine göre o sadece oyun oynamak isteyen bir çocukmuş'' başka bir masadaki şehir muhafızları birliğinden bir kişi söyledi.
''Ne söylerseniz söyleyin. Bu anlatılanın normal bir çocuk olduğuna beni ikna edemezsiniz. Konağa giren hırsızın çıktıktan sonra nasıl delirdiğini herkes biliyor.''Hancı tezgaha yeni doldurulmuş bardakları koyarken söyledi.
Sonrasında hana 2 dakika süren bir sessizlik hakim oldu. Sessizliğin ardından herkes konuyu unutmak istercesine başka konulardan konuşmaya başladı.
...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölge (Suçluların Kabusu)
Fantasía(Hikaye yarım kalmış hikayelerimden birisidir. Okuyacaksanız lütfen bunu göz önünde bulundurun. İyi okumalar.) Hisar şehrinde tüm ülke tarafından tanınan birisi yaşar. Annelerin çocuklarına yatmadan önce anlattığı korku hikayelerinin baş karakteri...