Bölüm 79 -Düello

1.6K 220 22
                                    

Gölge dışarıya çıktığında Rüya'nında eğitimden çıktığını fark etti. Bahçede beyaz yavru bir kertenkeleyle uğraşıyordu. 

''Kertenkeleden garip bir enerji hissediyorum. Sanırım güçlü bir türün güçsüz bir türle çiftleşmesinden doğmuş. Bence bir ejderhanın soyundan geliyor.''

Gölge geldiğinde Rüya onu hissedip konuşmaya başlamıştı. Gölge kendisini gizlemediği için onu rahatlıkla hissedebilmişti.

''Eğer öyleyse şu küre bir ejderhanın ruhu ve çekirdeği kullanılarak yapılmış olmalı. Gerçekten çılgın bir çalışma. Hangi canavarım bir ejderhayı öldürüp eşyaya çevirdiğini merak ediyorum. Küreden hissettiğime göre Ejderha en az ruh ile bir seviyesinde olmalı. Ek olarak bu aşamanın başlarında olmadığı kesin.''

''Eh orası bizi bağlamaz. Ama ileride küre bizim için güçsüz hale geldiğinde onu bu ufaklığa yedirebiliriz. Bu sayede belkide bir ejderha olmak için evrim geçirebilir.''

Küre şu an için Gölge ve Rüya için çok kullanışlı olsa da bir kez ruhla bir seviyesine ulaştıktan sonra onun sağladığı gücün hiç bir anlamı kalmayacak. Kendi meditasyonlarıyla bile bir kalıntıdan fazla güç çekebilir hale gelecekler. 

Bu sırada panterde arkasında dev boyutta bir büyülü hayvan cesedi sürükleyerek içeriye giriyordu. Panterin görünüşü ve enerjisi öncekinden farklıydı. Görünüş olarak boyutunun artmasının yanında pençelerinde yeşil, dalgalı çizgiler vardı. Ek olarak gözleri de yeşil rengindeydi ve parlıyordu. Evrimi sırasında ikinci bir elemen kazandığı belli oluyordu.

O sırada Rüya düşünceli bir sesle sordu.

''Hepimizin çift element yatkınlığına sahip olması garip değil mi?''

Gölge sinsi bir gülüş takınsa da kimse fark etmeden bunu düzeltmeyi başardı.

''Sanırım şans bizimle. Her neyse Rüya tebrikler anlaşılan büyüyle bir seviyesine ulaşmışsın. Hem bedenin hemde yatkınlığının aynı anda büyüyle bir olması bir çok kişiyi kıskandırabilir.''

''Saol sonunda bunu başardım. Aslında kendimi denemek için sabırsızlanıyorum. Benimle bir düello yapmaya ne dersin?''

Gölge bir süre düşündü. Bu düşünme süresi anlaşılabilir onun yeteneklerinin bir ayar tuşu yoktu. Hiçlik kesinlikle delecek bir bıçak oluşturmada kullanılabilir. Zehir ise öldürmek için var onları nasıl azaltabilir ki? Gizlenmek istese bu sefer düellonun anlamı kalmaz. 

''Her neyse bedenimin gücünü denemek istiyordum yapalım bari.''

''Öyleyse beden güçlerimizle savaşıyoruz bana uyar.''

''Hayır sen tüm gücünü kullan.''

''Beni hafife alıyorsun.''

''Eh sana kalmış.''

Gölge yakın dövüşte birisinin onu yenebileceğine inanmıyordu. Hiçlik boyutundan çıkana kadar her dönemde yakın dövüş tekniklerini geliştirmişti. Önceden güç farkı çok büyük olduğu için bu teknikleri kullanamıyordu. Sonucunda fiziksel gücü saptırmak büyü gücünü saptırmak anlamına gelmiyordu. Ama sonunda bedeni güçlendi ve artık yakın dövüşte rakiplerle eşit duruma gelebilir. O tarz bir durumda karşıdaki güç kullansa da yenileceğine inanmaması normal.

Gölge ve Rüya merkezden çıktılar. Bir süre ilerleyip boş bir yer bulduktan sonra birbirlerinden uzaklaştılar. Güçleri yüzünden bir şeyleri çekmeleri durumuna karşı panter belli bir mesafeden olanları takip ediyordu.

İkisi de hazır olduklarında Gölge bir el işaretiyle Rüya'yı saldırmaya çağırdı. Rüya büyüsünü bedenini güçlendirmek için kullanıp Gölge'ye doğru atıldı.  Gölge Rüya dibine gelene kadar bekledikten sonra Rüya'nın elini tutup onun ileri atılmasının gücünü kullanıp onu yere yapıştırdı.

Rüya her seferinde geri kalkıp bir daha saldırsa da olan hiç değişmedi. Gölge ona hiç saldırmadı sadece Rüya'nın gücünü kullanıp saldırıları savuşturdu ve kendine zarar vermesi için kuvvetinin yönünü değiştirdi. Rüya pek çok kez yere atıldıktan sonra sinirlenmiş gibiydi. En sonunda gücünü kullanmaya başladı. Gölge'nin 1 metre yakını hariç, tüm alan buzla kaplandı. Rüya buzların üstünde kayarak Gölge'nin çevresinde dönmeye başladı. Yeterince uzaklaştıktan sonra Gölge'nin arkasından doğru hızla saldırdı. Gölge bu sefer ellerini bile kullanmadı tek yaptığı yumruk gelirken eğilmekti. Rüya, Gölge'nin sırtına takılıp düştü ve buzda kaymaya başladı.

Rüya daha fazla dayanamadı sonunda her şeyini kullanamya başladı. Tüm alanın görünüşü değişti ve gökten buzlar yağmaya başladı. Gölge rahat tavırlarla buzda kaymaya başladı. Bazen rastgele ve ani bir hızla yer değiştiriyordu. Gölge bu şekilde bir süre daha kaydı arada bir zıplayıp güzel gözüken hareketler yapmayı da ihmal etmedi. 

Otuz dakika sonra alanın görünüşü değişti. Tüm alan parçalanmış buzlar ve saldırı izleriyle doluydu. Rüya nefes nefese buzun üstünde yatıyordu. Bir süre sonra konuşmaya başladı.

''İllüzyon alanının içinde saldırılarımı hissetmeyi başarman çok saçma. Bu bildiğin hile. Bunun olmaması gerekiyordu. Tüm enerjileri birbirine karıştırmışken nasıl saldırılarımı hissedebilirsin ki.''

''Senin yaptığın bir sesi duymamamız için rast gele yüksek sesler çıkarmak tarzı bir şey. Ama kulaklarını eğitmiş be o sesi bekleyen bir kişi sesi yinede duyabilir. Bana gelince ben tüm karmaşayı aynı anda duyabilecek ve anlayabilecek kadar iyiyim. Beni yanıltmak istiyorsan ortama çook daha fazla farklı ses eklemen gerekiyor.''

''Ama onun için büyü gücünü nasıl yetiştireceğim. Gücü karıştıracak bir karmaşa oluşturmak kolay değil. Daha fazlasını yapabilecek olsam bile onun için enerjiyi nereden bulacağım.''

''Bilemiyorum. Bu senin uzmanlık alanın. Ona karşı durmayı çözmüş olmam onun nasıl yapıldığını tamamen yapabiliyorum demek değil. Anlayabilsem kendim kullanırdım. Gerçi benim dövüş sitilime uygun değil. Senin bunu nasıl yapacağını çözeceğine emin olmamın yanında şunuda söylemekte fayda var çok az kişinin algısı benim kadar gelişmiş oluyor. Karanlık elementine sahip kişilerden bile çok azı benim kadar iyi bir algıya sahip. Elbette benden yüksek seviyede olanları listeye almazsak bu geçerli.''

Rüya bir süre gözlerini kapayıp düşündü. Düşünmesi bittikten sonra gözlerini açtı ve Gölge baktı.

''Peki ya dövüş sitilin onu nereden öğrendin? Daha önce gücü kontrol eden dövüş sanatları görmüştüm ama seninki gibi gücü tutup elinde oynatanı görmedim. Bunu nasıl başarıyorsun.''

''O tecrübe ve tekniğin birleşik hali. Diğer alanda sana yardımcı olamasam bile iş dövüş stiline gelince onu geliştirmene yardım edebileceğimi düşünüyorum.'' 

Gölge bunu söylediğinde suratında eğlenceli bir gülümseme vardı. Gölge'nin bu gülümsemesi normal bir şeye işaret ediyor olamaz.

Gölge (Suçluların Kabusu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin