Müdire Gölge ve Rüyanın bedenlerindeki büyü akışını dikkatle incelemeye başladı. Ne kadar bakarsa baksın. Gölge'nin içinde, kendi büyüsünden başka Rüya'nın büyüsü akıyordu. Aynı şekilde de Rüya'nın içinde Gölge'nin büyü enerjisi vardı.
Elbette bu büyü büyük oranlarda değildi. Daha çok dövmelerinden bedenlerine akan artık bir güç gibiydi ve iki tarafında bedenlerini besliyordu.
''Yani bu şekilde. Eğer buna dövmeler sebep oluyorsa acaba bu dövmelerin içinde ne var. İçlerinde canlı bir bilinç varmış gibi duruyor. Ama eminde olamıyorum. Acaba bir tür canavar ruhumu oluşturdular.
Eğer öyleyse bile neden çağırdıkları yaratıklar kendilerinde değilde eşlerinde. Gölge deki kaplanı Rüya'nın çağırdığına eminim çünkü benzer enerjileri var. Rüya'nın kolundaki dövmeden ise hiç bir şey hissedemiyorum. Sanki orada değilmiş gibi. Tamda Gölge'den beklendiği gibi.''
...
Rüya ve Gölge'nin odası.
Rüya uyanmış ve olanları anlamaya çalışıyor. Arada ise Gölge'ye bakıyordu. Sonrasıdna yavaşça Gölge'ye doğru gitti.
Yakından gölgeye bakarak.
''Yani böyle bir şey senin yerini hissedebiliyorum. Bu dövme sayesinde artık benden saklanamazsın.''
Sonrasında gülümseyerek Gölge'in kirpikleriyle uğraşmaya başladı. Huzursuzlanan Gölge sonunda uyanarak gözlerini açmaya başladı.
Gözlerini açtığında karşısında ona bakan Rüya'yı gördü. Rüya parmağını Gölge'nin burnunun biraz uzağına çektikten sonra; burnunun ucuna doğru yaklaştırdı.
Gölge şaşı bir şekilde Rüya'nın parmağına bakıyordu. Rüya gülmemek için kendini zor tutarken. Aynı hareketi bir daha yapmaya başladı. Tam parmağı burnuna değecekken.
Gölge bir anda hareketlenip Rüya'nın parmağını ısırdı. Hemen ardından bıraksa da ısırma gücüne pekte hafif denemezdi.
Rüya hafif bir çığlıkla ayağa fırladı.
''Niye ısırdın.''Masum bir bakışla sordu.
''Bilmiyorum. Bir an için tadı güzel olacakmış gibi geldi.''
''İnsanlar yenmez biliyorsun değil mi? Yoksa gerçekten akşamları insanları yiyiyor musun?''Şüpheli bir bakışla söyledi.
Rüya dahi olarak bilinir. Her türlü soylu siyasetinde ve güçlü olmak için gereken teknikte uzmandır. Gerçeği gören gözler sayesinde de illüzyona yakalanmamasının yanında. Karşısındaki insanların duyguları hakkında da bazı bilgilere sahip olabilir. Tam bir zihin okuma olmasada Rüya'nın dehası sayesinde insanların ne düşündüklerini tahmin edebilir.
İşte tam bu sebepten gölgeye karşı çok savunmasızdı. Gölge gizlendiğinde onu görebilse de. -Hatta dövme sayesinde artık yerini de hissedebiliyor-. Ona karşı büyük bir zayıflığı vardı. Onun aklından hiç bir şey anlayamıyor veya göremiyordu. Küçüklüğünden beri bu şekilde insanları yargılamaya alışan Rüya için bu gerçekten ilginç bir deneyim diyebiliriz.
Her ne kadar dahi olsa da Gölge'nin ne yapacağını hiç kestiremiyor oluşu. Onun Gölge'ye karşı; dahi değil de, saf olmasına yol açıyordu.
''Hayır hiç insan yemedim. Sadece parmağını ısırmak istedim. Bir şeyi istersem büyük ihtimalle yaparım. Sonuçlarını veya nedenini pek düşünmem.'' Gölge kızgın bir ifadeyle söyledi.
Rüya sonrasında yaptığı hatayı anladı. Gölge gelmeden önce ailesi Rüya için bir mektup yollamıştı. Orada yazanları hatırlayarak hareket etmesi gerektiğini anladı.
''Gölge'ye güvenmezsen oda sana güvenmez. Sana yalan söylememesini istersen zaten söylemez, yalan söyleme gibi bir alışkanlığı yok. Ama dikkat etmelisin eğer ona yalan söyler veya ondan kendini ayırırsan. Onu bir daha asla kazanamaya bilirsin...
...Ne olursa olsun onudan nefret etsen dahi ona bunu söylemelisin. Onunla konuşup anlattığın sürece seni anlar ve dinler. O hala bir çocuk.''
Rüya gölgenin yanına gidip ona sarıldı.
''Üzgünüm Gölge. İnsanların düşündüklerini anlayamamak benim için yeni bir şey. Bazen garip davranabilirim beni affeder misin?''
''Evet sorun yok. İnsanların düşündüklerini anlayabiliyor musun?'' Gölge olanları çoktan unutmuş meraklı gözlerle Rüya'ya bakıyordu.
''Evet çoğu kişininkini ama bundan bahsedecek zamanımız yok. Okul eşyalarımızı almamız lazım yarın okul var.''
...
Gölge ve Rüya okulla ilgili araç gereçlerin verildiği binadan çıktı.
''Sen müdirenin torunu değil misin? Neden bu kadar sıra bekledik.'' Gölge ağlamaklı bir bakışla söyledi.
Kim onu suçlayabilir ki. Dört saat sıra beklediler.
''Öyle olsam dahi burası Beyaz Kanat ve burada eşitliğe önem verilir. Bunu göstermek için özellikle bu tarz şeyleri kendim yapmalıyım. Ben dahi bunu yaptıktan sora, taşkınlık çıkaracak asillere bir bahane kalmamış oluyor.''
''Şimdi ne yapacağız peki.'' Gölge sordu.
''Şimdi eve geri dönüp senin hediyelerini vereceğim. Ondan sonra yemek ve ondan sonrada uyku var. Yarın okul erken başlıyor o yüzden erken yatmalıyız.''
...
Rüya ve Gölge'nin odası.
Rüya Gölge'ye doğru iki tane yüzük uzatıyordu.
''Bu yüzüklerden beyaz olana varlık yüzüğü denir. Çoğunlukla varlığının fark edilmesini isteyen asil kızları tarafından kullanılsa da. Seninki gibi korkutucu bir varlığı olan kişilerde varlıklarını maskelemek için kullanıyorlar.''
''Nasıl yani bunu takınca kimse benden korkmayacak mı?'' Gölge pırıl pırıl parlayan yeşil gözleriyle sordu.
''Evet ayrıca insanları korkutmak istediğinde elinden çıkarman yeterli sonrasında eski haline dönersin.''
Gölge bunu duyduktan sonra sinsi bir sırıtış yapmaya başladı.
''Ama dikkat et geride kanıt bırakma. Burada herkes eşit yani sende ceza alabilirsin.
İkinci yüzüğe geçecek olursak ona iletişim yüzüğü denir. Üst kısmına dokununca üstünde daha önce kaydettiğin yüzükler çıkar. Seninkine şuan sadece ben kayıtlıyım. Bu yüzük senin adına kayıtlı sakın kayıp etme.''
''Ah bundan abim de görmüştüm. İki yüzüğün üst kısımlarını birbirine dokundurunca diğerlerinin isimleri yüzükte gözüküyor dimi.''
''Evet aynen öyle. Ayrıca bu en yüksek sınıf yüzüklerden. Diğerlerinde belli bir mesafeden fazla uzak kişilerle konuşamazsın ama bunun sayesinde. Aradığın kişinin ne kadar uzakta olduğu fark etmez. Başka kıtalar la dahi konuşabilirsin.''
...
''Yemekten önce dövmelerimizi denemeye ne dersin?''Rüya, Gölge'ye sordu.
''Tamam ama basit değil mi? Tek yaptığı Dövmenin içindeki canavarı çağırmak.''
''Peki bunu nereden biliyorsun.''
''Denedim de ondan. Yoksa sen denemedin mi?''Gölge garip bir bakışla Rüya'ya baktı.
''Tabi ki denemedim. Ya tehlikeli bir şey olsaydı.''
''Ben bir şeyi yapmak istediğimde çoğunlukla yaparım zaten söylemiştim.''
Sonrasında Rüya yemek zamanına kadar dövmenin işlevlerini araştırdı. Sonunda Gölge'nin dediğinden başka bir işlevini bulamadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölge (Suçluların Kabusu)
Fantasy(Hikaye yarım kalmış hikayelerimden birisidir. Okuyacaksanız lütfen bunu göz önünde bulundurun. İyi okumalar.) Hisar şehrinde tüm ülke tarafından tanınan birisi yaşar. Annelerin çocuklarına yatmadan önce anlattığı korku hikayelerinin baş karakteri...