Kemal Bey o geceden sonraki gece girdiği krizi atlatamamış, hakkın rahmetine kavuşmuştu. Naaşı on binlerin katılımıyla defnedildi. Lale Hanım kızının tüm ısrarlarına rağmen Kemal Beyin vasiyeti diyerek onunla gitmeyi reddedip çiftlikte kalacağını söyledi. Kızı da " Anne mirasın tamamını üzerine alırsan kabul ederim" diye şart koşunca Lale Hanım mirasın tamamını kabul etmek zorunda kaldı. Kızı İşlemler biter bitmez sık sık ziyaret edeceğine söz vererek Fransa'ya döndü.
Bir ara baş başa kaldıklarında Lale Hanım Sinem'e " Kızım onca parayı ne yapacağımı bilmem. Onların tamamına seni vekil kıldım. Senden tek ricam var. Senin kızlar gibi bana bir şoför kızcağız buluver. Hem bana yardımcı olsun hem de Cuma günleri beni Kemalime götürüp getirsin başka dileğim yok" demiş, Sinem de seve seve kabul etmişti.
Günler sonra eve giren çift baş başa kalmalarının sevinciyle odalarına kapanıp saatlerce odalarından çıkmayınca dayanamayan Burcu kapıdan seslenmiş, İçeri girmesi söylenince de elindeki tepsi ile içeriye dalmıştı. Tepsiyi bırakıp çıkması söylendiyse de Burcu İnatla çıkmayıp tepsideki Ballı süt ile Kuru İncir, Kuru üzüm, ceviz, fındık ve çikolata ağırlıklı kekin tamamı bitene kadar bekleyip tepsiyi alarak çıkmıştı. Müsteşar ilkin bu duruma fena halde sinirlendiyse de Sütten damla, kekten kırıntı kalmadığı görünce kıza hak verip Burcu'dan özür bile dilemişti.
Seher'in ablası Sibel Hanım taahhüt ettiği miktarı holding hesabına aktarmış, Ceren'de arazilerin tamamını devir almış, Avukat Derya TUNALI 'da yasal prosedürü tamamlayarak Dr. Seher DİLOVA 'yı Holding Hissedarı ve Yönetim Kurulu Başkanı yapmıştı. İlk toplantılarında Seher " Sinem Jestin için teşekkür ederim ama Holding Yönetim Kurulu Başkanlığını kâğıt üzerinde kabul ediyorum. Lütfen yalnız bırakma. Hata yapmaktan ölesiye korkuyorum" deyince Sinem de kabul etmiş, Avukat Derya TUNALI olayı Eş Başkanlık olarak düzenleyip sorunu çift imza ile çözmüştü.
Beklendiği gibi devlet kanadı Avukat Derya TUNALI' nın firmasından danışmanlık hizmeti alarak işe hızlı başlamış, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı da tesislerin Listesini Faks etmişti. Koordinatörlük Birimi Eskişehir OSB' den tesis listesini talep edip teyit ettirmişlerdi. Bakanlığın faksında 7, OSB' nin Faksında 9 metalürji tesisi görünüyordu. Sinem Hemen Organize Sanayi Müdürünü arayarak Bakanlığın listesinde görünmeyen 2 tesis hakkında bilgi aldı. Seher İle durum değerlendirmesi yaptıkları sırada Sayın Başbakan'ın Eşinin telefonda olduğu bildirilince cevap verdi.
Hanımefendi Beylere verdiği ekonomi dersinden dolayı Sinem'i övüyor ve kutluyordu. Sinem fırsatı kaçırmadı. " Ah saygıdeğer hanımefendi İnanın eşinizde Peygamber sabrı var. Onca samimiyetime rağmen Sayın Ticaret Bakanı gözümün içine baka baka beni kazıklamaya çalışıyor. Toplantıda tüm tesisleri alacağım diye söz verdim fakat Sayın Bakan benden tesis saklıyor. Galiba o tesislere Sayın Bakanın bir gebeliği var. Sayın Başbakanımız üzülecek diye korkuyorum. İnanın zor durumda kaldım şimdi ne yapacağım bilemiyorum. Üçkâğıtçılığı da sindiremiyorum" deyince Başbakan eşi " O adamı ben de pek sevmem ama o kadar da değildir Sinem Hanım Emin misiniz?" dedi. " Vallahi Hanımefendi ben kâğıtların yalancısıyım. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Bakan imzalı belge yollamış 7 Tesis var diyor. Eskişehir Organize Sanayi Müdürü Faks Yollamış ve İmzası ile faksı teyit etmiş. Üstüne de bizzat kendim görüştüm 9 tesis var diyor. Zaten para eden de saklanan o ikisiymiş" dedi. " Aman canım sıkmayın canınızı. Bir çözümü bulunur" diyen hanımefendi konuyu atlatarak başka konulardan bir süre daha sohbet edip tekrar tebriklerini ileterek vedalaştı.
Başbakanın Eşi ile telefon görüşmesinden yarım saat kadar sonra daha önce davetiye getiren Başbakanlık Özel Kalem Görevlisi yeniden ziyarete gelmiş, Bizzat Sinem ile görüşerek faksların bir kopyasını alarak ayrılmıştı. Sinem de çiftliğe geçip Lale Hanım ve Sevgi Hanım'ı ziyaret etmiş, birlikte öğle yemeği yedikten sonra da SİSER' e geçmişti.
Müsteşarı yine dosyalara dalmış olarak bulup yine onu epeyce hayran hayran izlemiş, daha fazla sabredemeyen müsteşar onu belinden yakaladığı gibi dinlenme odasına taşıyarak yatağa yuvarlamış, nihayetinde de İlk kez birlikte çığlık atmışlardı.
Duşlarını yaptıktan sonra odaya geçtiklerinde Müsteşar düşünceli düşünceli ekrana bakınca Sinem " Tatlım sıkıntın nedir?" diye sordu. Müsteşar " Yok sıkıntı canım. Dosyalara dalınca öyle görünüyor olabilirim. Bu arada hükümeti silkelemişsin kutlarım" dedi bıyık altından gülerek.
Sinem merakla gözlerini müsteşara dikip " Aaaa Hükümete ne oldu ki? Ben ne yapmışım?" dedi şaşkınlıkla. Müsteşar Sinem' in şaşırmasına bakıp " Sakın haberim yok deme" dedi. " Vallahi yok Şahin nooldu?" dedi Sinem merakla. " Basına açıklanan gerekçe kabinede revizyon yapıldığı yönünde. Sanayi ve Ticaret Bakanı senin işini ağırdan aldığı gibi senden iki tesis saklamış. Sakladığı tesislerde Maliye Bakanı ile kendi hısım akrabaları çalışıyormuş. Dolayısı ile Maliye Bakanı da arada gitti. Enerji ve Tabii kaynaklar bakanı da Başbakanın bilgisi dışında İstemiş senden aylık 500 bin doları. Ayrıca Tavşanlı'ya Üretim İzni verdirmem diye tutturmuş. Turizm bakanı da kendi beceriksizliğinden arada gidince kabinede dört bakan değişikliği oldu" dedi gülümseyerek.
Sinem' in canı sıkılmıştı. " Ayyy. Enerji Bakanına üzüldüm şimdi. Ne yaptığını bilen iyi bi adamdı. Eminim bürokratlarının işgüzarlığından yazılmıştır o bedel. Toplantıda söylediğim zaman çok şaşırmıştı adamcağız " dedi. Müsteşar " Yok üzülme hemen. Onu harcamadı zaten. Özelleştirmelerden sorumlu Devlet Bakanı yaptı" deyince Sinem birden neşelenerek " Seviyorum bu Başbakanı yaaa. Alem adam valla. Enerji Bakanı aldığı ders ile Özelleştirilecek kuruluşlardaki bürokratların canını çıkaracaktır " diye kikirdedi. " Aynen öyle sevgilim benim" dedi müsteşar.
Müsteşarı dosyalarıyla baş başa bırakan Sinem kendi odasına geçerek Holdingin Ceo ataması için gelen Seher ve Selma'yı kabul etti. Odalarında İkisi Bay ikisi bayan dört aday üzerinde iki saate kadar değerlendirme yaparak ikisini eleyip ikisi üzerinde bay mı olsun bayan mı olsun konusuna gelince takılıp kaldılar. Her iki aday da hemen hemen aynı eğitim ve tecrübe düzeyinde, ikisi de yeterince uluslararası kariyer seviyesindeydi.
Kapı tıkırdayınca üçü de başlarını çevirdi. Müsteşar kapıya yaslanmış onların sevimli tartışmalarını izliyordu. Üçünün bakışları kendisinde odaklanınca Müsteşar " Aslında işinize karışmak istemezdim ama üç saattir kafamı şişirdiniz yahu. Seher Hanım hala asaleten Ceo sizsiniz. Döneminizde herhangi bir ticari heyeti içki içmeye bara pavyona götürüp dansöz oynattınız mı?" diye sordu. Seher kızararak " Yooo " dedi. " İşlerinizi yürütmek adına herhangi bir kurum veya kuruluşla herhangi bir isim altında rüşvet alışverişiniz oldu mu? Ya da Sizden bu veya buna benzer bir şey talep edildi mi?" diye sorunca Seher yine " Yooo " dedi. " Kadın olmanız işlerinizi yürütmenize herhangi bir şekilde engel oldu mu? Kadın olduğunuz için gidemediğiniz ya da giremediğiniz yer oldu mu?" diye sorunca da Seher bu kez saf saf " Erkekler tuvaletine giremedim bi tek" deyince gülüştüler.
Müsteşar " O halde ne demeye iki saattir kafamı şişiriyorsunuz. Hem Birsen CEYLAN 'ı kariyerinden tanırım. En az sizin kadar kafadan çatlak ve gözü karadır. Bir o kadar da sade kişiliğe sahiptir. O kadar Mütevazıdir ki CV sine doktorasını bile yazmamış. Hadi Size Kolay gelsin" diyerek hanımların şaşkın bakışlarını arkasında bırakıp odasına yöneldi.
Sinem sorunu çözüp onları yolladıktan sonra dinlenme odasında Külotunu çıkarıp eteğini biraz yukarı çekerek kocasının odasına geçip masaya çıkarak oturdu. Müsteşar Robot edasıyla dönüp karısının seyretmeye doyamadığı varlığını bir süre seyredip ardından da kocaman bir öpücük kondurarak eteği indirip " Özür dilerim aşkım. İşine karışmak istemezdim ama inan başım şişti. Bu arada söyler misin Seher'in memeleriyle derdin ne? Kadıncağıza sık sık takılıp kızdırdın?" dedi. " Seher'in memeleri kıskanılacak kadar güzeldir. Aramızda özel bir konu bak anlatayım" dedi Sinem.
Sinem Müsteşara İddia olayını ve Seher'in Fobi sorununu anlatınca Müsteşar " Demek Kadınların kendi aralarında iddiaları da böylesine tehlikeli oluyormuş haa" diyerek epey güldükten sonra " Hayatım bu gece birkaç günlüğüne İstanbul'a gideceğim. Seni de Götürmek isterdim ama çok yoğun olacağız ve birbirimizi görme fırsatını zor bulacağız. O yüzden boşu boşuna seni oralara yormak istemiyorum. İlk ayrılığımız olacak. Üzülmezsin değil mi?" dedi. Sinem " Üzülürüm ama sabrederim. Hem özlemiş de olurum. Hadi eve geçelim o zaman. Doyurayım seni" dedi müsteşarın gözlerine baygın baygın bakarak.
~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIRA DIŞI YAŞAM ÖYKÜLERİ-2 ( KAYIP FORMÜL )
Tiểu Thuyết ChungSina Amerika'da doğup büyüyen, Stajını NASA'da tamamlayan Bilgisayar donanım ve yazılım Mühendisiydi. Babası Cevdet SOLEY ise Türkiye' nin yetiştirdiği önemli bilim insanlarından biriydi. Sinem eğitimini Avrupa'da tamamlayan moda tasarımcısıydı. Bab...