Başbakanlık özel kalem Müdürü Sinem'i Holding'de bizzat ziyaret ederek Sayın Başbakan'ın Cumartesi Akşam Saat:20.00'de İstanbul'daki Başbakanlık konutunda kabul edeceğini bildirmişti. İstisna olarak Sinem Müsteşarın Makam aracında olacak, Başbakanlık konutuna girerken görünmeyecekti. İstanbul'a Müsteşar ile birlikte gittiler. Başbakanlık konutuna girişte garajına yönlendirildiler. Böylelikle Konut girişinde haber peşinde koşan gazeteciler MİT Müsteşarının geldiğini sanıp ilgi göstermediler.
Hanımefendi içeriden onları karşılayıp evin salonuna aldı. Sayın Başbakan henüz gelmemişti. O gelene kadar Hanımefendinin ikramlarını kabul edip sohbet ettiler. Bir süre sonra Sayın Başbakan ve beraberindekiler teşrif ettiler. Başbakan'ın programı uzamıştı. Zaman kaybetmemek için hemen çalışma odasına geçerken Başbakan yeni Sanayi ve Ticaret Bakanını, Yeni Maliye Bakanını, Yeni Enerji bakanını tanıştırdı. Özelleştirmeden Sorumlu Yeni Devlet bakanını Eski Enerji ve tabii kaynaklar Bakanı olduğu için zaten tanıyordu. Biraz maden sahasında yapacağı yapılaşmalar ile Metalürji tesislerinde yapılacak modernizasyonlar üzerine konuştular.
Sohbet sırasında Borsa Başkanı da teşrif ettiler. Borsa Başkanı gelince Sayın Başbakan" Hanımefendi Önemli ve özel görüşme talebinizin konusuna gelebiliriz artık değil mi?" deyince Sinem özür dileyerek hemen konuya girdi." Sayın Başbakanım. Brokerlerimden geçen krizde canı yanan yabancılar ile kar ümidiyle kriz sonrası hisselerime hücum eden ama beklentileri karşılanmayan bir gurup yabancı yatırımcının da bir araya gelerek muhtemelen hafta başından itibaren SERENLİ ve kuruluşlarının hisselerinde spekülatif oyunlar oynayarak benden intikam alacaklarını öğrendim. Sayın Borsa Başkanıma durumu arz edip görüşlerini aldım. Tarafların mevcut yasal sınırları zorlamadıkları sürece çarpışmayı ilgi ile izleyeceklerini, bu kez yasal olmayan yol izleme söz konusu olursa geçen seferki gibi müsamaha göstermeyeceklerini bildirdiler" dedi.
Başbakan " Devlet ile yaptığınız anlaşmanın ve ödediğiniz bedelin sızdığını mı düşünüyorsunuz?" diye sordu merakla " Asla. Kamu'nun sizin hışmınıza uğrama korkusu ile sızdıracağını sanmıyorum. Zaten sızmış olsaydı bu güne kadar çoktan sızardı. Onu ben yapacağım ama zamanı geldiğinde" dedi Sinem gülümseyerek. " O halde bizden talebiniz nedir anlayamadım" dedi Başbakan.
Sinem yine şirin bir gülümseme sergileyerek " Henüz talebimi iletmedim ki Sayın Başbakanım" deyince Başbakan ilgiyle " Sizi dinliyoruz o zaman" dedi. " Önceki operasyonda holdingimin elinde bulunan nakit varlıklar ciddi desteğim olmuştu. Ama malumunuz Holding elindeki nakit varlığının hemen hemen tamamını imtiyaz ve fabrikalar için Merkez Bankasına aktardı. Bu kez tek başıma mücadele edeceğim. Bu bağlamda bankadaki mevcut nakit varlığım yetersiz kalacak. Malumunuz Bankacılık işlemleri, hele hele uluslararası bankacılık işlemleri üzerinde bilgili değilim. Rahmetli babam " Dünyanın bin bir türlü hali var. Harp olur darbe olur, iflas olur " diye düşünerek yurt dışına bir miktar aktarmış. İhtiyacım olmadığından ilgilenmemiştim. Bu adamlarla savaşabilmem için o varlıklara ihtiyacım var" dedi Sinem. Maliye Bakanı " Birkaç seyahatle sorununuzu çözebilirdiniz. Bunun için böyle bir toplantıya gerek yoktu ki?" dedi saflık ve şaşkınlıkla.
Sinem özellikle Maliye bakanından böyle bir çıkış beklemiyordu. Biraz da canı sıkıldı. " Lütfen Sayın Maliye Bakanım. Bunu Devletimizin Maliye Bakanı olarak söylemediniz kabul ediyor ve tamamen iyi niyetinizin ifadesi olarak kabul ediyorum. Gerek şahsımda, gerek holdingimde, gerekse Holdingimin tüm kuruluşlarında mevcut her kuruşun hesabını veririm. Rahmetli babamın yurt dışına nasıl çıkardığını bilmediğim nakdi birkaç seyahatle getirdiğimi kabul edersek üç gün sonra müfettişlerinizin denetiminde ne diyeceğim? " Babamın yurt dışına kaçırdığı paralar " mı diyeceğim. Üstelik miktarı bile sormadan böyle bir cümle kuruyorsunuz?" dedi Sinem. İstemeyerek ses tonu biraz fazla çıkmıştı.
Başbakan hemen araya girip " Sayın Bakan tamamen iyi niyetli olup sizin ve Holdinginizin gücü hakkında bilgi sahibi değil. Henüz Bakanlığa ısınma turlarında olduklarından sürçi lisan ettiler. Lütfen sakıncası yoksa miktar konusunda bilgi verir misiniz Sinem Hanım?" dedi. Başbakan'ın araya girmesiyle toparlanan Sinem " Elbette Sayın Başbakanım 150 Milyon Euro, 100 Milyon Dolar nakit var. İhtiyaç duyduğum miktarı getireceğim ve tamamen yasal yollardan olsun istiyorum" dedi
Maliye Bakanı bu kez " Oooo çok özür dilerim Sinem Hanım. Gerçekten tamamen iyi niyetle birkaç milyon dolar gibi bir rakam düşünerek o cümleyi kurmuştum. Lütfen bağışlayın. Meblağ son derece ciddi bir meblağ izninizle konuyu hemen Merkez Bankası Başkanına soralım" dedi.
Maliye Bakanı cep telefonunu çıkarıp odanın köşesine giderken Başbakan " Çok ketumsunuz Sinem Hanım. AR-GE konusunda Ben de Maliye Bakanı gibi kontrpiye de kaldım. Mütevazı bir laboratuvar kurduğunuzu sanıyordum. Şahin anlatınca aklım başımdan gitti. Gerçekten SİSER' de çalışanlarınıza aylık 2,5 milyon lira civarında ücret mi ödüyorsunuz?" dedi. " Aşağı yukarı Sayın Başbakanım. Tesisin toplam Aylık gideri ortama 5 milyon Lira civarında" dedi Sinem Başbakan " Hadi Canım. Kazanacak mısınız bari?" diye sordu. " Geçen sefer size 12 ürün patenti aldığımızı arz etmiştim. Eskişehir'deki Metalürji Tesisleri ile Kırka' daki Üretim tesisleri tesislerim biter bitmez hemen 6 patentli ürünün üretimine başlayacağım. Prof. ADA' nın raporuna göre bir ürünün bir aylık üretimi SİSER'in bir yıllık harcamasını karşılayacakmış. Bu da şu demek oluyor. Devletim benden her ay kamyonla para alacak" dedi. " Keşke tüm sanayici ve iş adamlarımız sizin gibi düşünse" diye hayıflandı Başbakan.
Maliye Bakanı görüşmesini bitirip dönmüş söze başlamak için bekliyordu. Bakışlar kendisine dönünce " Sinem Hanım. Avukatınız Pazartesi günü yabancı Banka Hesap Numaraları, Banka hesaplarındaki mevcut meblağları gösterir belgeler ile Babanızın Nüfus kaydı ve Veraset ilamını Merkez Bankası Başkanına götürecek. Orada Merkez Bankası başkanı hukukçuları ile bir belge tanzim edip o belgeyi hesaplarınızın bulunduğu bankalara yollayacak. Transferlerinizi Merkez Bankası aracılığı ile Türkiye'deki Bankanıza yapacaksınız. Bu transferde sadece Yasal Veraset İntikal vergisini Merkez Bankası Bankanıza aktarmadan önce kesip kalan meblağı aktaracak" dedi.
Sinem çok sevinmişti. " Teşekkür ederim Sayın Bakanım" dedikten sonra Eski enerji Bakanı, Yeni özelleştirmeden sorumlu Devlet Bakanına dönerek " Sayın Devlet Bakanım Özelleştireceğiniz üretim kuruluşlarının bir listesini Kamuoyuna duyururken SERENLİ 'ye de faks geçerseniz sevinirim" dedi. Devlet Bakanı " Hayrola Sinem Hanım. Yine neler düşünüyorsunuz?" diye merakla sorunca " Şimdi değil ama gelecek yıl için kötü durumdaki üretim tesislerinizi alıp Modernizasyonunu yaparak alıcılara sizden aldığımın iki üç katına arazisi bende kalmak kaydıyla kakalamayı düşünüyorum" diye kıkırdadı.
Devlet Bakanı şaşkınlıkla bakıp " Şaka yapıyorsunuz heralde " deyince " Eskişehir' de açılışlara mutlaka bekliyorum. Yanınızda birkaç uzman da getirin. Sizden 13,2 Milyon Dolara aldığım 9 tesisin 6 adedi faaliyete geçecek. Uzmanlarınız o faaliyete geçecek tesisleri incelesinler bakalım. 1 adedini 30 milyon dolardan fazlasına satar mıyım satmaz mıyım? Ben de merak ediyorum. Şimdi izninizle efendim. Sizin yapacak önemli devlet işleriniz vardır. Biz o işleri kolaylaştırmak için para kazanalım" diye gülümsedi. Bakanlar ağzı açık bir şekilde şaşkınlıkla Sinem'e bakarken Başbakan kenarda karısını keyifle izleyen Mit Müsteşarına dönüp " Yahu Şahin bu kadar akıl sana fazla gelmiyor mu?" dedi. Müsteşar " Ben onun aklıyla ilgilenmiyorum Sayın Başbakanım. Gurur duyuyorum. Onun güzelliği ve şirinliği bana fazlasıyla yetiyor" deyince gülüştüler. Başbakanın eşi fazla dayanamayıp içeri girerek toplantıyı noktalayıp Sinem'i onların yanından aldı.
��
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIRA DIŞI YAŞAM ÖYKÜLERİ-2 ( KAYIP FORMÜL )
Ficción GeneralSina Amerika'da doğup büyüyen, Stajını NASA'da tamamlayan Bilgisayar donanım ve yazılım Mühendisiydi. Babası Cevdet SOLEY ise Türkiye' nin yetiştirdiği önemli bilim insanlarından biriydi. Sinem eğitimini Avrupa'da tamamlayan moda tasarımcısıydı. Bab...