SIRA DIŞI YAŞAM ÖYKÜLERİ-2 ( KAYIP FORMÜL )

BÖLÜM-95

            Hafta sonu Avukat Sami YILMAZER çiftlikte mangal partisi vermişti. Ceo Birsen Hanım' ın da katılımıyla Sinem'in tüm sevdikleri partiye gelmişti. Her zamanki gibi Serap ile Canan herkesi gülmekten kırıp geçirmişti. Bir ara fırsatını bulup Avukat YILMAZER ile İskeleye yürüyüp ayaküstü konuştular. Lale Hanım ile Sevgi Hanım'ın Hamileliği ve Okulların durumu ile ilgili bilgi aldı.

          Günün Sürprizini Tonton Can ile Dr. Meral yaptı. Hafta sonra evleniyorlardı. Habere herkes çok sevinip onları kutladılar. Partide yüzünde sabit gülümseme ile melül melül gezinen bir tek Avukat Ceren vardı. Bedeni partide olmasına rağmen ruhu orda değildi. Sık sık göle bakarak dalıp gidiyordu.

         Ceren'in o hali Derya, Seher ve Sinem'in gözünden kaçmamıştı. Av.Derya " Sinem Hanım neyi var bunun? Gelirken hafif aksıyordu. Sordum " yok bişeyim iyiyim " diye atlattı beni" dedi. Sinem Ceren' e bakarak " Valla Derya gözümden kaçmış değil. Birkaç lokmadan fazla öldürsen yemeyen kız önüne konulan üçüncü tabak köfteyi götürüyor. Yediğinin bile farkında değil. Size bir şey diyeyim mi? Ben Şahin'i ilk gördüğünde böyle olmuştum. Birkaç gün kendime gelemedim. Galiba Ceren'im de birine çarpılmış ne dersiniz?" deyince " Doğru valla kız resmen kopmuş yaa" diye kıkırdadı Seher.

         Sinem bir punduna getirip Ceren'in koluna girerek İskeleye doğru sürükleyip epeyce uzaklaştıktan sonra " Benim tatlı Ceren' imin nesi var? " diye sordu. " Bişeyim yok ki?" diye cevap alınca " Ceren canımın içi, benim tatlı meleğim. Bilirsin benim gözümden kaçmaz. Hadi anlat bakayım. Önce neden ayağının üstüne basmakta güçlük çektiğinden başla" dedi Sinem.

         Ceren " Seher'in işgalli arazilerinden biri davalık oldu. Onun dosyasına bakmaya gitmiştim adliyeye. Merdivenden inerken ayağım burkulunca düşerken kendimi bir adamın kucağında buldum. Adam adının Hakan olduğunu söyleyip yardım etmek istediyse de ben utancımdan teşekkür bile edemeden kaçtım. Adam çok yakışıklıydı Sinem Hanım, kucağı öyle tatlıydı ki kollarındayken içim titredi sanki" dedi yanakları kulaklarına kadar kızarırken. Sinem merakla " Eeee Kimmiş bu Hakan?" diye sordu. Ceren " Bilmem. Cuma öğleden sonra oldu. Bir daha görmedim ki" dedi üzgün üzgün. Sinem " Bir daha görecek misin?" diye sordu bu kez. " Nerden göreyim Sinem Hanım. Kim bilir kim. Koskoca Ankara. Benimki oldu şimdi kara sevda" dedi Ceren gözlerini Sinem'den kaçırarak.

         Sinem utanıp kızaran yüzünü yere eğen Ceren'i kucaklayıp " Benim tatlı miniğim Âşık olup karasevdaya düşmüş. Utanma tatlım. Aşk utanılacak bir duygu değil ki aşk güzel bir şey. İnşallah bir daha rastlaşırsınız. İş güç dışında bir şeyle ilgilenmene de sevindim. Denk gelirse bu kez kaçıp gitme emi. Haa bir de rastlaşıp tanışırsanız sakın ne iş yaptığını söyleme büro asistanıyım filan de. Seni sen olduğun için tanıyıp sevsin. Para, pul, unvan için değil oldu mu Ceren'im?" deyince " Tamam söylemem " dedi Ceren.