Ceren ölçülü bacak ve göğüs dekolteli tek parça sonbahar kıyafeti, kıyafete uygun sade makyajı, hafif ama etkili parfümü ile müthiş güzellikte şirin ve albenili bir kız olmuştu. Aynada kendine bakarken Sinem'in neden kendisini bu şekilde hazırladığına hala bir anlam veremediğinden soru işaretleri ile utangaç utangaç bakıyordu. " Meraklanıp durma benim tatlı Ceren'im. Savcı Hakan'ı kahvaltıya çağırdım. Senin ne iş yaptığını bilmiyor. Şimdi şu önlüğü de takalım seni hizmetçim sansın. Elin ayağın dolaşmasın ama" dedi.
Ceren birden kıpkırmızı oldu. " Ayyy vallahi ölürüm ben. Mutlaka bir sakatlık yapar utancımdan yerin dibine geçerim " diye sızlanınca Sinem kaşlarını çatarak azıcık sertçe " Hele bir sakarlık yap elimden çekeceğin var yürü şimdi mutfağa. Adam birazdan gelecek" dedi.
Ceren, Burcu' nun kıkırdamaları eşliğinde mutfağa girerken kapı çalındı. Salonda oturan Müsteşar ile birlikte kapıya gidip açtılar. Savcı Hakan BİRBEY elinde müthiş bir çiçek buketiyle kapıdaydı. Elindeki çiçek buketini Sinem'e takdim edip içeri girerken Sinem İçeriye doğru Ceren'e seslenip vazo getirmesini istedi.
Mutfaktan elinde vazo ile çıkan Ceren kapıya doğru gelirken Savcı Hakan'ı görür görmez kızarırken ayağını hafif burkunca elindeki vazo havaya uçmuş, kendisi de dengesini kaybetmişti ki Hakan Bey atik davranıp Ceren'i düşmeden havada yakaladı. Vazoyu da yakalamak Müsteşara kalmıştı.
Savcı Hakan ile Ceren'in gözleri birbirlerine takılıp kalınca Müsteşar " Hakancım tamam kızın gözleri çok güzel anladın artık. Kızı bırak da kahvaltımızı servis etmeye hazırlansın" diye kıkırdayınca Savcı kızarıp Özür dileyerek Ceren'i bırakmış, Ceren'de utancından gözleri dolarak Çiçek ve vazoyu kaptığı gibi mutfağa kaçmıştı.
Sinem " Şahinciğim Savcı Hakan'da benim kızlarımı kucaklamak hobi olmuş galiba. Bulduğu yerde kucaklıyormuş " diye kıkırdayınca şaşıran Savcı Hakan " Aman yarabbi o sizin hizmetçiniz mi? Onu bulacağım diye Avukatınızdan dünya fırça yedim yahu" dedi. Sinem bilmezlikten gelerek " Aaaaa hiç haberim yok. Avukatım size niye fırça attı ki?" diye sordu balkona geçerken.
" Adliye sarayının merdivenlerinde kucağıma düştüğünde çarpıldım. Adını bile söylemeden kaçıp gitti. Sonra da arabanızı teslim almak için belge imzalatmaya geldiğinde belgelerden Onu Avukat Derya TUNALI sandım. Odada başkaları olduğu için bir şey soramadım. Sonra uyduruk bir bahane ile Avukatı çağırdım. Başkası gelince ne diyeceğimi bilemedim. Kadın bir sürü laf söyledi. Yüzsüzlük yapıp tarif ettim. Avukat Derya TUNALI ters ters " Firmada onlarca kız çalışıyor ne bileyim hangisi " deyip gitti. Sonra bir kez daha gördüm zorla telefonunu aldım. Doğru dürüst konuşmadı bile. Haftalardır eşekten düşmüş gibiyim. Kızın peşinde koşturuyorum" dedi.
Masaya oturduklarında Sinem gülerek " Hakan Bey ben anladım da Şahin anlamadı kızın peşinde niye koşturduğunuzu. Kızın hizmetçim olduğunu görünce bozulmadınız inşallah" diye takılınca " Ne münasebet canım. Hizmetçi değil çöpçü olsun umurumda değil. Şahinciğim Allahın emri peygamberin kavliyle hizmetçinizi kendime eş olarak istiyorum " deyince Sinem de Şahin Bey de çok şaşırmıştı.
Müsteşar " Yahu deli misin nesin? Kahvaltıya gelip hizmetçimi istiyorsun" dedi. Sinem " Yıldırım aşkı galiba Şahin Aşkta mantık aranmaz. Burcuuuu hadi canım " diye içeriye seslenirken içi fıkır fıkırdı.
Sinem seslenince önde Burcu arkada Ceren ellerinde sahanda yumurtalarla balkona çıktılar. Ceren Savcı Bey ve Müsteşara servis yaparken Burcu'da Sinem'e ve Boş sandalyenin önündeki tabağa servis yapınca Hakan Bey merakla " Başka misafiriniz mi var?" diye sordu. Sinem Savcı Hakan Bey' in şaşkınlığına gülümseyerek Ceren' e dönüp " Cerencim hadi yerine geç artık" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIRA DIŞI YAŞAM ÖYKÜLERİ-2 ( KAYIP FORMÜL )
Fiction généraleSina Amerika'da doğup büyüyen, Stajını NASA'da tamamlayan Bilgisayar donanım ve yazılım Mühendisiydi. Babası Cevdet SOLEY ise Türkiye' nin yetiştirdiği önemli bilim insanlarından biriydi. Sinem eğitimini Avrupa'da tamamlayan moda tasarımcısıydı. Bab...