SIRA DIŞI YAŞAM ÖYKÜLERİ-2 ( KAYIP FORMÜL )

BÖLÜM- 35

            Sonraki günün erken saatlerinde Çanakkale limanında demirleyerek araştırma firması yetkilisini Gülsüm-1' e almışlardı. Sinem yetkili Doğan AKTAŞ ile görüşüp Nadir YALÇIN ve Hayri ULUDAĞ hakkında yapılması gereken araştırmaları en ince ayrıntısına kadar anlatmış yapılacaklar konusunda anlaşmışlardı. Sinem hemen bilgisayarında toplanan dinleme dosyalarının günlük araştırma firması yetkilisine aktarılması için bilgisayarına ilave yazılım yaptı. Doğan AKTAŞ tüm işlerini askıya alıp tüm personeli ile verilen işe yoğunlaşacak, iki hafta sonra yazılı ve görsel içerikli dosyasını sunacak, Ayrıntılar için Sinem ile sürekli iletişimde olacaktı.

            Çanakkale'den ayrıldıktan sonra Sinem ve Avukat Sami Bey ellerinde telefonları, Sinem'in önünde bilgisayarı sürekli fikir alışverişinde bulunarak yoğun çalışma içine girmişlerdi. Çalışma temposu arasında güneşin ve denizin nimetlerinden de yararlanmayı ihmal etmiyorlardı. Datça yarımadasına yaklaştıklarında Doğan AKTAŞ önemli mesafe kat etmiş, Ceo Nadir YALÇIN' ın ipliğini pazara çıkarmıştı. Hayri ULUDAĞ hakkında elde edilen bilgiler Sinem'e aktarılmış, Sinem de yeteneklerini ve Merve'yi kullanarak onu bir ömür hapiste tutacak belgelere erişmişti. Avukat Sami YILMAZER ise Avukat Derya TUNALI vasıtası ile konağı satın alarak işinde titiz çalışan bir firma ile anlaşıp hemen konağın restorasyonunu başlatmış, Avukat Derya TUNALI' da Holding merkezi yakınlarında bulduğu bir binayı satın almış, tefrişi ile personel takviyesini neredeyse tamamlamıştı. Datça yakınlarında bir koyda demirlediklerinde Avukat Sami Bey'den habersiz aynı yerin koordinatını ELANE' nin kaptanına verip GÜLSÜM-1' in yakınında demirleyerek beklemesini rica etmişti.

              Sabah sessizce yukarı çıktığında Avukat Sami Bey'i arka güvertenin küpeştesine yaslanmış hayran hayran ELAİNE' yi seyrederken buldu. Avukatın o sevimli halini bir süre seyrettikten sonra " Hiiiişşşşt. Kocaman yaşlı başlı adamsın utanmıyor musun annemi röntgenlemeye? Sen ne çapkın ihtiyar olmuşsun böyle" diye gülerek takılınca " Deli misin kızım? Ne işim olur benim senin ananla. Hem anan rahmetlinin burada ne işi var yahu?" dedi Avukat Sami Bey.

             Sinem gülümseyerek " Yıldız annemi demiyorum ki Elaine annemi diyorum. Deminden beri Elaine'yi seyrediyorsun da" dedi. Avukat " Yahu kızım sen adamı malamat edersin. Arkasında ELAİNE yazan bu muhteşem şeyden mi bahsediyorsun?" dedi demirlemiş muteşem tatı göstererek. " Evet ondan bahsediyorum beni almaya geldi" deyince Avukat gözlerini kocaman açarak " Ciddi misin? Bu senin mi?" diye sordu. " Evet benim. İstanbul' a onunla döneceğim. Sen de Ceren ile en yakın hava alanından Ankara'ya uçarsın. Bir hafta sonra görüşürüz. Elaine'yi Boatshow' a sokacağım. Müşteri çıkarsa satacağım" dedi.

               Avukat Sami Bey yata üzgün üzgün bakarak " Bu muhteşem şey satılır mı yahu?" dedi. " Valla ben satarım. Gülsümü daha çok seviyorum. O koca şey alındığından beri hiçbir şekilde hizmet vermemiş. Ali Fuat SERENLİ bir kez parti vermiş o kadar. Elaine SERENLİ adına okul yaptırmayı düşünüyorum. Kadıncağızın adı orda daha güzel anlam taşır. Neyse. Hadi kahvaltımızı yapalım da ben Elaine'ye geçeyim" dedi Sinem.

                Avukat Sami YILMAZER ile uzunca kahvaltı yaptıktan sonra vedalaşıp ELAİNE'ye geçti. Kendisini beş mürettebat ile karşılayan Kaptan'a ve ekibine talimatlarını tatlı dil ve güler yüzü eşliğinde sıraladıktan sonra İstanbul' a hareket ettiler.