BÖLÜM-26

9 0 0
                                    

          Gözlerini açtığında oda gün ışığı ile aydınlanmıştı. Etrafına göz attığında odada yalnız olduğunu anladı. Elinin altında not defteri, televizyonun kumandası ve acil hemşire çağırma butonu vardı. Ortalıkta kimseler yokken konuşmayı denediğinde boğazının fena halde acıdığını hissetti. Biraz uğraştığında boğazını acıtmadan fısıldayabildiğini fark edip birkaç kelimelik soru cevapları fısıldayabileceğini düşünerek sevindi. Televizyonun kumandasına uzanıp haber kanalını açarak izlemeye başladı.

          Önceleri televizyonun sesi epey kısıktı. Ekranda Sinem SERENLİ' nin resmi görününce sesi açıp haberi dinlerken ardından Prof. Dr. Can ATAKLI ve holding üçlüsünün bir arada olduğu açıklamayı da dinledi. Başhekimin açıklaması bitince muhabir " Prof. Dr. Can ATAKLI SERENLİ Holding yönetim kurulu başkanı Sayın Sinem SERENLİ 'nin yoğun bakımdan çıkarılarak normal tedaviye alındığını açıklamıştır. Sayın Seyirciler uzun yıllar Yurt Dışında Eğitim alıp Fransa'da çalışmalarını sürdüren Sinem SERENLİ Babası SERENLİ HOLDİNG Yönetim Kurulu Başkanı Ali Fuat SERENLİ' nin rahatsızlanması üzerine yurda dönmüş, Ali Fuat SERENLİ' nin vefatı ile de geçtiğimiz haftalarda SERENLİ HOLDİNG' in Yönetim Kurulu Başkanlığına geçerek ülkemizin en genç Holding yöneticisi olmuştu. İki gün Önce'de geçirdiği trafik kazasında ağır yaralanmış, Özel Bir hastanede de tedavi altına alınmıştı. Sayın Sinem SERENLİ' ye acil şifalar diliyoruz "

          Haberi izledikten sonra televizyonu kapattı. Diğer haberlere şimdilik ihtiyacı yoktu. Haberden Sinem SERENLİ' nin uzun yıllar yurt dışında kaldığını da öğrenmiş oldu. " Kız Sinem neden bu kadar klâs bi kız olduğun şimdi anlaşıldı. Avrupa kültürü artı Holding haa" diye gülümserken içeriye Serap Hemşire girdi." Uyanmış ve gülümsüyorsun ne güzel. Ben de yarım saat kadar önce senin bakımlarını uyurken tamamlayıp kahvaltıya inmiştim. Sorunun var mı tatlım? " dedi.

          Sina " Yok " diye gülümseyerek fısıldayınca Serap Hemşire " Aaaa. Fısıldama olayını da çözmüşsün. Hem tatlı hem de akıllısın ama hala henüz erken zorlama olur mu? Canan da uyanmanı bekliyordu hemen çağırayım" diyerek telefona yönelirken Sina'da biraz eğlenmeye karar verip not defterine uzanarak Canan gelene kadar " Söyleyin bakalım hepiniz benimkine bakarak bir şeyler cıvıldadınız. Benimkinin sizinkilerden ne farkı var? İki dudak bir yarık değil mi? " diye yazdı.

          Yazımını bitirdiğinde de Canan elinde tepsi ve günlük kıyafetle içeriye girip tatlı tatlı gülümseyerek " Günaydın şekerim. Uyanmanı bekliyordum ben de. İhtiyacın varsa gider tatlım. Sonra da şu dünya tatlısı güzel hazineni halledelim " dedi.

Sina biraz bekleyip rahatladığını hissederek okey işareti verdi. Canan Sina' nın üzerindeki örtüyü kaldırıp beze uzanırken Sina' da yazdığını Serap Hemşireye gösterdi. Serap da yazıyı kıkırdayarak Canan'da gösterince Canan yazıyı okur okumaz kahkahayı basıp " Ay valla ben anlatamam kaşar olan Serap temizliğini yapayım o anlatsın" diyerek kıkırdaya kıkırdaya işini bitirince Serap karşısına geçti. Biraz seyredip " Bak anlatıcam ama çok gülmek yok tamam mı? Bi kere çok temiz pırıl pırıl. Kızım kıllara ne yaptın yaa offf şuna bakar mısınız kar gibi. Anadan böyleyse bilmem de sonradan bir şey yaptıysan valla öğrenmeden ölürsem gözüm açık gider. Dış dudakların kalınlığı mükemmel ne kalın ne ince. Kabarıklığı ile öylesine güzel orantılı ki kabarmış kalp gibi. İçimden bir ses " nolur ısır şunu " diyor. Aradaki pembeliğin tonu öylesine güzel ki dudaklarının arasından çok hoş görünüyor. Minik düğme tam yerini bulmuş inci gibi. Dudakların orantılı çizgisi aşağıda da mükemmel kavislenip minik açıklığını da harika çevrelemiş. Sanki su damlası gibi görünüyor" dedi.

SIRA DIŞI YAŞAM ÖYKÜLERİ-2 ( KAYIP FORMÜL )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin