SIRA DIŞI YAŞAM ÖYKÜLERİ-2 ( KAYIP FORMÜL )

BÖLÜM-34

                  Gülsüm-1' de kendisini hoş, çıtı pıtı bir kız karşıladı. " Merhaba. Gülsüm-1'e hoş geldiniz. Ben Avukat YILMAZER' in ofisinde Stajyer Avukatım. Adım Ceren. Çok özel bir gezi için kendisine eşlik etmemi rica edince kabul ettim. Kendisi Marina'da çıkış işlemlerini yaptırıyor. Size Kamaranızı göstereyim" dedi.

                   Sinem kıza teşekkür edip kız ile birlikte üç küçük bavulu alarak kamaraya indiler. Bavulları bırakıp Ceren'e dönen Sinem " Ceren Hanım ben yerleşirken Avukat Bey teşrif ederlerse ve işlemleride tamamlandıysa hareket edebiliriz. Özel bir mönü talebim yok. Sadece Avukat Bey ve ben çayı semaverden içmeyi pek severiz. Sürekli taze çay bulundurursanız sevinirim" dedi. Ceren " Unutmam Sinem Hanım izninizle" diyerek kamaradan çıktı.

                  Ceren kamaradan çıkınca özlemle etrafına uzunca göz gezdirip anılarını tazelerken yavaş yavaş yerleşmeye başladı. İki küçük bavulu yerleştirdiğinde Gülsüm-1'in motorlarının çalıştığını ve yol almaya başladığını fark edince lombozdan marina'dan çıkışı seyretti. Yat dalgakırandan çıkar çıkmaz bilgisayar çantasını ve telefonunu alıp yukarı çıkarak elindekileri salondaki masaya bıraktı. Kaptan köşkünün merdivenlerini sessizce çıkıp Avukat Sami YILMAZER' i arkasından kucaklayıp yanağına kocaman öpücük kondurarak " Oooh tombiş yanaklarını özlemişim" dedi şirin şirin gülümseyerek. Heyecanla ayağa kalkan Avukat Sami YILMAZER " Dur bakayım gerçekten sensin yahu inanamıyorum. Nasıl olur?" diyerek Sinem'i uzunca kucaklayıp öpüp kokladıktan sonra " Ölücem meraktan yahu nasıl oldu anlat çabuk" dedi. Sinem Avukat Bey'e muzip muzip gülümseyerek " Ayyy ne meraklı olmuşsun. Acelen ne buradayım işte bol bol zamanımız var her şeyi anlatacağım. Azıcık özlem gidereyim" dedi.

                    Avukat YILMAZER' in her zaman takıldığı koya gelip demir attıktan sonra Sinem ile arka güverteye geçti. Sinem Kaza gününden itibaren olan biteni bütün ayrıntıları ile tane tane anlattı. En sonunda " Kızın yerini almak beni üzüyor. Öte yandan Sina SOLEY' in herkes tarafından ölü olarak bilinmesi ise can güvenliği tehdidinden kurtulduğumun göstergesi olunca da seviniyorum. İkilem içindeyim Sami Bey" dedi.

                   Anlattıklarını dikkatle dinleyen Sami Bey " Hısım Akraba olmadığına göre bence üzülecek bir şey yok kızım. Yaşlılığımın işe yaradığını bilmekten şu an ben bile müsterihim. Buna yazgı, kader, şans ne dersen de. Belki bunda da bir hayır vardır. Sen kimseyi mağdur etmiş değilsin ki. Belki de rabbim böyle istedi nerden bileceksin ki. İlk mailini okuduğumda birinin bilgisayarını çalıp şifresini filan çözdüğünü sanıp hemen Sevgi'yi aradım. Sapasağlam duruyormuş evde. Sonra ikinci mesajında Sevgi ile kolyeden bahsedince inandım. Sevgi sadece senle benim aramdaki bir konuydu ve başka kimse bilmiyordu. Senin mesajını okuyana kadar o kolye aklımın ucundan bile geçmemişti. Müsteşar hastaneye yetiştirdiğinde zaten kalbim deli gibi çarpıyordu. Krizin eşiğinden dönmüşüm. O sıkıntının içinde Başsavcı teşhise çağırıp zavallının yüzünü açınca Müsteşar, ben ve başsavcı zerre tereddüt etmedik. Yahu bu nasıl benzerliktir fotokopi mübarek. Bu gün gösterseler gene derim bu kız Sina Allah Allaaaahh" dedi.

                  Sinem " Valla ne yalan söyleyeyim kızı ilk gördüğümde aklımdan annemin babamı boynuzladığı bile geçti" dedi. Sami Bey kızgınlıkla kaşlarını çatıp yan yan bakarak " Yok deve artık" deyince " Nasıl yok deve olamaz mı yani?" dedi Sinem. " Yahu kızım baban annene deli gibi tapardı. Yan gözle bile başkasına baktığını görmedim ki" dedi Sami Bey.

                  Sinem ciddi ciddi " Valla bilmem ben. Bana müspet delil lazım. Buldum da. Sinem ile aramızda 45 gün var. Ben Sinem'den büyüğüm. Doğum tarihinden dokuz ay on gün öncesinin tarihini buldum. Bu tarihden üç ay öncesi ve sonrası bizimkiler Amerika' daymış. Elanine SERENLİ' nin o tarihte pasaportu bile yokmuş. Yani Cevdet SOLEY ile Elaine SERENLİ ya da Ali Fuat SERENLİ İle Yıldız SOLEY bizim ana rahmine düştüğümüz tarihlerde karşılaşmamışlar bile" deyince şaşkın şaşkın bakan Avukat Bey " Onu da mı araştırdın yahu?" dedi. Sinem " Napiim kız fotokopim gibi olunca merak ettim" diye kıkırdadı.