Sinem'in " Yakalayın şunları " diye bağırmasıyla Gülce Direksiyona geçmiş, oya da yanına atlamış, Gülce Mercedesin gazını kökleyince araç patinaj yaparak fırlamıştı. Oya her ihtimale karşı silahını atışa hazır hale getirip kucağına bıraktıktan sonra Gülce'nin de silahını doldurup onun kucağına bırakmıştı. Hızla SİSER' in önündeki düzlüğe girdiklerinde takip etmeleri gereken kamyonetin kırmızı stop lambaları düzlüğün sonundaki virajda kaybolmak üzereydi. Gülce gaz pedalını sonuna kadar basıp düzlüğü yıldırım hızıyla kat edip viraja girerken ayağını gazdan çekip firene dokunmuş, hızı düşürerek viraja girmişti. Viraj sonuna doğru yeniden gaz pedalına yüklenmeye hazırlanırken yolun ortasında duran bir çift kırmızı stop lambası ile göz göze geldi. Her iki stop lambasının yanından kızıl alevlerin ard arda ışımasıyla birlikte mercedesin camına çarparak seken sert cisimler eşliğinde olanca gücüyle firene asıldı Gülce.
Mercedes şarampole doğru savrulmuş ve yoldan biraz havalanıp tarlanın içine düşmüştü. İkisinin de rengi bembeyaz olmuş çığlık bile atamamışlardı. Aracın durması ile yoğun çarpma sesi Gülce'nin kapısı üzerinde yoğunlaşınca kendilerine ateş edildiğinin farkına varır varmaz Oya kapısını açarak dışarı çıkıp görebildiği kadar ateş edilen yöne doğru seri bir biçimde ateş ederek karşılık vermeye başlamıştı.
Yoldaki kamyonetin yanından ateş edenler atışlarına devam ederken aniden kendilerine seri karşılık gelince kendilerine ateş edilmesini beklemiyor olacaklar ki ikisi de ilkin ateşi kesmiş, Oya'nın tarafında olan adam aracın önüne doğru çekilirken yeniden atışa başlayınca aracın diğer tarafındaki de atışlarını Oya'nın üstüne yoğunlaştırmıştı. Gülce fırsatı kaçırmamış sürücü tarafındaki camı açarak aracın diğer tarafından ateş edenin üzerine seri atışına başlamıştı. Gülce'nin atışa başlamasıyla Oya biten şarjörünü değiştirip yeniden bu kez aracın önünki adama doğru atışa başlayınca hedefleri kendiliklerinden paylaşmışlardı. Birkaç seri atıştan sonra Oya'dan silah seslerini bile bastıracak şekilde acı çığlık yükselince Gülce başını direksiyonun altına eğerek Oya' nın iyi olup olmadığını öğrenmek için seslenirken şarjörünü değiştirmiş, Oya'nın " Sağ omzumdan vuruldum. Durma Gülceee" diye bağırtısını duyar duymaz başını kaldırıp yeniden atışa başlamıştı.
Bu kez Gülce seri atış yerine nişan alıp nokta atışı yapıyordu. Yoldakiler baş edemeyeceklerini anlayınca atışlarına devam ederek araca binmişler, araca biner binmez de gazı köklemişlerdi. Gülce şarjör bitene kadar aracın arkasında atışlarına devam etmiş, araç gözden kaybolunca araçtan inip Oya'nın yanına dolaşmıştı.
Oya sırtını Mercedes'in sağ ön tekerine dayamış, silahını sağ dizinin yanına bırakmış, sol eliyle sağ omzunu inleyerek tutarken parmaklarının arasından kan sızıyordu." Gülceee aaaayyyyyy yanıyor ayyyy" diye ağlayarak inleyen Oya'ya " Dayan canım arkadan geliyorlar dayan. Ben şimdi oraya tampon yaparım" Dedi.
Mercedes'ten ilk yardım çantasını alıp yaranın üzerine batikonu döker dökmez canı yanan Oya desibel sınırları oldukça yüksek bir çığlık daha atarken Gülce gazlı bezlerden tamponu yara üzerine bastırmıştı " Korkma Oya arkadan çıkmış. Şimdi gelirler hadi dayan iyisin, çok iyisin" diye kıza moral vermeye çalışıyordu.
Birkaç dakika sonra önce araç sesi duydular, ardından far ışıkları ile birlikte araçlar görününce Gülce Fidan'ın silahını alıp gelen aracın göreceği şekilde bir el havaya ateş etti. Gelen araç farlarını onların tarafında döndürerek durdu. Gülce aracın fidanların kullandığı zırhlı olduğunu görünce rahatlayıp " Geldiler işte Oya biraz daha dayan canım" diye seslenirken onların yanına koşturan Müsteşar " Neler oluyor yahu? Ne oldu size böyle? Arabanın tarlanın ortasında ne işi var? Öteki kız nerde? O silah sesleri de neydi? Kızım konuşsana?" diye hiddetle arda arda sorular soruyordu. Gülce " Müsteşar Bey nefes alsanız cevap vereceğim" deyince " Aldım işte ne oldu?" diye sordu Müsteşar.
" Siser' in önündeki düzlüğü bitirip viraja girdik. Çıkışta o kamyonet yolun ortasında durmuş bekliyordu. Bizim araç görünür görünmez kamyonetin iki yanından bize ateş etmeye başladılar. Galiba uzun namlulu silahlarla ateş ettiler. Allahtan Mercedes zırhlı cam parçalanmadığı gibi savrulup takla filan da atmadı ama buraya kadar uçtuk. Mercedes durur durmaz Oya inip karşılık verdi. Adamlar onun üzerine yoğunlaşınca fırsatını bulup ben de karşılık verdim. O ara Oya omzundan vuruldu" deyince Müsteşar zaten şaşkınlıkla Gülce'yi dinlerken son cümleyle " Neee vuruldu mu? Sakın öldü deme Oyaaaaa" diye bağırarak etrafına bakınıyordu. " Buradayım Müstaşer Beeeyy. Omuzum sadece çok kanıyor" diye Cevap veren Oya'nın sesini duyunca hızla yanına dolanıp " Dayan kızım ambulans geliyor" dedi.
Müsteşar hemen Oya'nın durumuna baktıktan sonra cep telefonunu çıkarıp seri halde numaralar çevirip konuşmaya başlarken arkadan arda arda araçların geldiğini gördüler. İlk duran araçtan kendilerine doğru koşup gelen Sinem'di. Aracın yanına dolanıp Oya'yı kanlar içinde görünce bayıldı.
��
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIRA DIŞI YAŞAM ÖYKÜLERİ-2 ( KAYIP FORMÜL )
Genel KurguSina Amerika'da doğup büyüyen, Stajını NASA'da tamamlayan Bilgisayar donanım ve yazılım Mühendisiydi. Babası Cevdet SOLEY ise Türkiye' nin yetiştirdiği önemli bilim insanlarından biriydi. Sinem eğitimini Avrupa'da tamamlayan moda tasarımcısıydı. Bab...