BÖLÜM- 16

16 1 0
                                    

            Martıların çığlık sesiyle birlikte mis gibi deniz kokusu ile yeni güne uyandı. Epey yatak keyfi yaptıktan sonra bacaklarının arasındaki güzelliğini kontrol etti. Pedinde kurumuş birkaç damla görünce ilk kez sorunsuz olarak reglini atlattığına sevinerek kalkıp yere serdiği çarşaf üzerinde vücuduna rötuş yapıp banyoya girdi. Uzunca tuttuğu banyo faslını tamamlayıp çıktı. Üzerini giyindiği sırada yat çalışınca panikle kamaranın kapısına atılıp kilitleyerek çekmeceden tabancayı aldı. 19" ekrana giderek kayıtları geriye aldı. Tekneye Avukat Sami YILMAZER' in bindiğini görünce rahatlayıp tabancayı yerine bıraktı. Yatın hızı yavaş yavaş artmaya başlayınca makyaj masasının başına geçerek hafif bir makyajdan sonra kızıl saçlı peruğu takarak uçaktan indiği şekle büründü. Yat tamamen durup motor sesi ince bir vınlama sesine dönüştükten birkaç dakika sonra kapı tıklayınca " Geliyorum " diye seslendi.

          Aynanın karşısına geçip kendini bir kez daha kontrol ettikten sonra kamaradan çıkarak merdivenleri tırmanıp sessizce salona çıktı. Avukat Sami YILMAZER arka güvertede sırtı salona dönük, ellerini arkasından bağlamış şekilde demir attığı koydaki manzarayı seyrediyordu. Sina salona çıktığını belli etmek için hafifçe öksürünce Avukat yavaşça geriye dönüp Sina'yı bir süre süzdükten sonra kollarını yana açtı. Sina kendisine açılan kucağı geri çevirmeyip sevinçle Avukatın kucağına atıldı.

          Avukat Sina'yı güçlü kollarıyla sarıp " Hoş geldin kızım, hoş geldin Sina'm, hoş geldin emanetim, hoş geldin Yıldız kokulum, hoş geldin Gülsüm'üm. Rabbime şükürler olsun sağ salim buradasın. Artık ölsem de gam yemem" diyerek Sina'nın saçlarını okşuyordu.

          Sina başını kaldırınca adamın gözlerinden birkaç damla yaş düştüğünü gördü. " Lütfen Bay YILMAZER görüyorsunuz işte sağ salim buradayım beni de ağlatacaksınız" diyerek adamın kucağından biraz ayrılınca Avukat Sami YILMAZER kaşlarını azıcık çatarak " İstemem öyle Amerikan hitapları. Artık Türkiye'desin Avukat Bey ya da Sami Bey yeterli" dedi.

          Sina adamın gözlerinin içine bakarak şirin bir gülümseme ile " Sami Bey bana uyar" deyince " Bana da uyar haydi bakalım şimdi bir şeyler atıştıralım ama sen evvela şu saçtan filan kurtulup aslına dön. Sonra uzun uzun konuşuruz" dedi Avukat YILMAZER.

           Sina kamarasında aslına döndükten sonra birlikte yatın mutfağına geçerek mükellef bir kahvaltı hazırlayıp çay demlediler. Hazırladıklarını salon masasına taşıyıp genel sohbet eşliğinde kahvaltı ettiler. Kahvaltı sonrası Sina masayı toplarken Avukat Bey de üç olta hazırladı. Sina çayları tazeleyerek Avukat Sami Bey'in yanına oturunca " Çay için teşekkür ederim kızım. Ellerine sağlık. Geç şöyle otur bakalım. Şimdi hiç sözüme kesmeden dinle, soracağın bir şey olursa bir kenara not al anlatımlarım bitince sorarsın" dedi.

           Sina kamarasına gidip not defteri alarak yeniden güverteye dönüp Avukat Sami Bey'in yanına oturdu. Avukat Bey anlatımlarına Lise'den başlayıp yata gelinceye kadar mümkün olan tüm ayrıntıları ile anlattı. Anlatımı epey uzun sürmüş, üç kez çay, kahve molası, iki kez de oltaya takılan balıkların güverteye alınması için mola vermişler, vakit neredeyse öğleyi bulmuştu. Sina sorularını yemek ve sonrasına saklayıp öğle yemeği hazırlıklarına girişirken Avukat Sami Bey de balıkları pişirme işine girişmişti.

          Sofraya oturup yemeğe başladıklarında " İlk Sorumu soruyorum Sami Bey kendinizden hiç söz etmediniz. Eşiniz? Çocuklarınız?" dedi Sina. " Baban Annen Yıldız'ı elimden alınca daha doğrusu Yıldız babanı tercih edince epeyce bir süre evlenmedim. Sonra sekreterim Muhterem Hanım allem kalem halkayı taktı bana. Sonraları kendisini pek sevdim. Dünya tatlısı kızımız Gülsüm doğdu. Senin yokluğunda baban hep Gülsümle oynayıp avunurdu. Gülsüm' e onuncu doğum gününde Antalya tatili hediye ettik. Ailece ilk kez tatile çıkıyorduk. İnanılmaz eğlendik. Dönüşte ise o elim trafik kazasında İkisini de kaybettim. Birkaç yıl kendime gelemedim. Sonra da bir daha evlenmedim. Kimim kimsem yok yani. Şimdi sen varsın emanetim" dedi.

SIRA DIŞI YAŞAM ÖYKÜLERİ-2 ( KAYIP FORMÜL )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin