Arsel^
"Ne söylediğinizin farkında mısınız siz? İlişkimi şirket için yapılacak bir evlilik yüzünden bitiremem!"
"Selen'i bu kadar önemsediğini bilmezdim Arsel, kıza kaç kere ihanet ettiğini ben bile hatırlamıyorum artık."
"Selen ile aramızda olanlar sadece bizi ilgilendirir. Böyle bir şey olmayacak, evlenmeyeceğim."
"Daha konuşma bitmedi küçük bey. Lütfen yerine otur."
"Neden normal şeylerle gelmiyorsunuz bana!Tanımadığım biriyle evlenmemi nasıl beklersiniz?"
"Tek sorun tanışmamış olmanızsa eğer aslında birbirinizi tanıyorsunuz."
"Anne ne diyorsun ya?"
"Küçükken seni götürdüğüm bir yer vardı hatırlıyor musun?."
"Çocukluğumun ilk travmasını yaşadığım yerden mi bahsediyorsun?"
"Demek hatırladın. İşte sana o travmayı yaşatan kız var ya hani. O kız bu kız."
Arsel'in gözleri fal taşı gibi aralanırken anne ve babası ona gülümseyerek bakıyorlardı.
"Şimdi çok rahatladım."
---
Arven^
"Nerelerdeydin bakalım?"
"Ece ile birlikteydim. Çekilir misin? Odama çıkacağım."
"Konuşmamız gereken şeyler var."
"Ne konuşacağız ki daha? Siz her şeyi kendiniz konuşup hallediyorsunuz zaten. Hayatım hakkında verdiğiniz başka bir karar olursa bunu bana en son söyleyebilirsiniz. O zamana kadar canımı sıkmayın."
Annemin yanından zorla geçip odama çıktım. Telefonumu açıp yatağa attıktan sonra üzerimi değiştirip halının üstüne oturdum. Sakinleşmem gerekiyordu. 2 günde bu kadar sinir stres hiç iyi gelmemişti bana. Tam ellerimi dizlerime koyup yoğunlaşmışken odamın kapısı aralandı.
"Meditasyonu bırakta üstünü giy bakalım küçük hanım. Madem bugün ki planı kendin bozdun öyleyse buna bizimle birlikte gideceksin."
Arkamda annem bu şekilde konuşurken sakin kalmak ne mümkündü.
"Sizin çocuğa değil acı çektirebileceğiniz birine ihtiyacınız varmış."
"Laflarına dikkat et!"
"Ben hiçbir yere gitmiyorum."
"Sana soru sormadım Arven, bu bir teklif değil."
Annem dolabın önüne geçip bir elbise seçti ve üzerime atıp gitti.
"5 dakikan var."
---
Ben giyinmeyince annem gelip zorla giydirmişti beni. Evet, bunu da yapmıştı. Beni evden sürükleyerek çıkartmışlardı adeta.
Yol boyunca ağladığım için gözlerim şişmişti. Özer ailesinin evine geldiğimizdeyse annem gülümsememi hatırlatıp duruyordu. Bizi kapıda karşılamış olmaları bu işi annemler kadar ciddiye aldıklarını gösterir gibiydi.
İçeriye girdiğimizde gözüme ilk çarpan şey duvarlarındaki tablolar oldu.
Benim odamdakilere ne kadar da benziyorlar.
"Lütfen şöyle buyurun."
"Arven'cim sen şöyle geç."
Ben kendime farklı bir yer seçmişken karşısı boş olan sandalyeye geçmem söylenmişti. Belli ki Arsel bey teşrif ederlerse buraya oturacak. O concon suratlıyla tüm gece karşılıklı oturacak olma fikri kafamda dolaşınca yüzümü buruşturdum.
"Geciktik kusura bakmayın. Malum bu şehrin trafiği hiç tat vermiyor."
"Ah bilmez miyim ortak. Hiç problem değil. Hoş geldiniz..."
Allah'ım samimiyetsizlikten düşüp bayılacağım şimdi.
"Arsel nerede?"
"Arsel biraz yorgun geldi. Dinlenmek için odasına çıkmıştı ama haber verdik birazdan aşağıya inecek."
Annesi bize mahçup bir ifadeyle açıklamasını yaptıktan hemen sonra merdivenlerin başında göründü kendisi.
"Arsel Bey bende size ilacınızı getiriyordum."
"Gerek yok istemiyorum."
"Ama anneniz..."
"İstemiyorum!"
Elinde bardakla Arsel'e hayranlıkla bakan kızı izledim. Allah'ım bakışlara bak. Ahmet Kural bile Sıla'ya böyle bakmamıştır. Ona karşı bir şeyler hissettiğine eminim. Kızlar üzerindeki bu etkisiyle ilgili bile röportajı var bu çocuğun Allahım kusmak istiyorum ya! Hepsini okumadım bu arada yanlış anlaşılmasın.
"Hah o da geldi. Gel oğlum otur şöyle."
"Hoşgeldiniz."
"Hoşbulduk Arsel'cim. Nasıl bu kadar çabuk büyüdüler Meltem'cim aklım almıyor doğrusu. Sanki hâlâ iki küçük çocuk."
"Hâlâ öyle gördüğünüz kesin."
Annem masanın altından ayağıma vurup gülümsemeyi sürdürmüştü. Acıyla ayağımı tuttuğumda Meltem Hanım şaşkınca bize baktı.
"Ahh ahh bilmez miyim Gönül. Zaman nasıl akıp gidiyor anlamıyorum, yaşlanıyoruz yahu."
"Hanımlar bizim yaşlandığımız kesin ama siz şarap gibisiniz, yıllandıkça güzelleşiyorsunuz."
"Çok naziksiniz Ahmet Bey."
"Arsel'de geldiğine göre kadeh kaldırmak istiyorum. Ortaklığımıza ve birleşen ailelerimize."
---
Elimi çeneme koymuş tabağımdaki yemekle oynarken ortamdan soyutlanmayı deniyordum fakat annem sürekli soru yöneltiyor bense her seferine aynı cevabı veriyor, elimden geldiği kadar da karşıma bakmamaya çalışıyordum. Fakat bana düşmancasına bakan Arsel'in gözlerinden kaçamıyordum. Tamam kabul ediyorum concon bir yüzü yok daha çok psikopat seri katillere benziyor.
"Gençler siz içeriye geçin oturun isterseniz. Hem konuşur birbirinizi daha iyi tanırsınız."
Babasının sesiyle sanki bilinci yerine gelmiş gibi gözlerini üzerimden çekti.
"İzninizle ben biraz dinlenmek istiyorum. Kendimi iyi hissetmiyorum."
"Aa nerden çıktı şimdi bu?"
"Yorgunum." Bunu söylerken ki bakışları eğer gitmesi engellenirse ortalığı karıştıracağının teminatını veriyordu.
"Problem değil Arsel'cim. Daha çok görüşeceğiz nasılsa."
Tabi görüşeceksiniz, mesela cenazemde🖕🏻
"Afiyet olsun."
Anne ve babasının ölümcül bakışlarına aldırmadan arkasını dönüp gitmişti.
En azından birinin benimle aynı fikirde olması güzeldi ama anladığım kadarıyla Arsel'in bile bunu engellemeye gücü yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✨ BİR BULUT OLSAM ✨
RomanceTamamlandı ☑️ Hayat her zaman güzel sürprizler hazırlamayabilir ama her kötü engelde biraz güzellikte mevcuttur.Önemli olan nasıl baktığımız. Arven,20'li yaşlarının başında,zengin bir ailenin tek kızıdır.Fakat bu ailenin işleri yolunda gitmez ve kız...