Şimdi biz neyiz?-19

222 18 0
                                    

İlk dans denen olay bence kesinlikle Amerika'nın oyunu. Hep merak etmişimdir bunca insan düğünlerinde ki ilk danslarında ne konuşurlar diye. Halâ merak ediyorum çünkü eminim ki bizi konuştuğumuz şeylerle hiç bir ilgisi yoktur. Arsel'in avucunda kaybolan elim stresten buz kesmişti.
"Titriyorsun."
"İçimde olan şeylere göre yine sakin duruyorum."
"Kendini bu kadar kasmana gerek yok. Sadece gülümse yeter."
Belimdeki eliyle beni kendine iyice yaklaştırdığında sigara ve parfüm kokusuyla harmanlanmış teninin kokusuyla baş başa kaldım.
"Peki bundan sonra ne yapacağız?"
"Bu oyunda bize düşen rollerin hakkını vereceğiz ."
"İstemediğimiz şeyleri yaptırmak isterlerse?"
"İsteğin dışında gerçekleşen her olayda kendine borçlanırsın."
"Bu evlilik yüzünden kendine olan borcunu nasıl ödeyeceksin?"
"Sana aşık olarak."
Hiçbir ima içermeyen bu cümlesiyle kalbim gümbürdemişti. Dibimize kadar giren fotoğrafçı fotoğraflarımızı çekmeye çalışırken eteğime basıp dengemi kaybettim. Arsel'in eli belimde olduğundan düşmemi engellemiş yamulduğumu çaktırmamak içinde üzerime eğilip boynumdan öptü.
"Kameralara oynuyorsun Arsel Özer."
Dudakları hâlâ boynumdayken gülümsedi.
"Ne demek istediğimi anlamışsın sarışın."
Bitmek bilmeyen müzik son bulduktan ve sıkıcı bir sürü şey daha yaşandıktan sonra Arsel sınırsız alkolün tadını çıkarmaya gitmiş bense daha rahat oynayabilmek için bir kamyon insanla gelinliğimi değiştirmeye gitmiştim, sanki çok da oynayacakmışım gibi.

İşim bittiğinde bizim için ayrılan masaya geçip düğün kurabiyelerini yemeye başladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İşim bittiğinde bizim için ayrılan masaya geçip düğün kurabiyelerini yemeye başladım. Ece'de elimi boş bulduğu her an farklı bir alkol tutuşturuyordu. Gecenin sonunda tamamen sarhoş olmam an meselesiydi.

Sonra bir anda ne olduysa müzik sesi kesilmiş etraf birden kararmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sonra bir anda ne olduysa müzik sesi kesilmiş etraf birden kararmıştı. İnsanların panikli konuşmalarını istifimi bozmadan dinliyordum. Şimdi eğlenceli bir şeyler olacak gibi!
Renkli ışıklar yanmaya başlayıp disko topu çıktığında çalan hareketli şarkının eşliğiyle de bunun planlanmış bir şey olduğunu anladım.
Birkaç kişi Arsel'i kolundan tutmuş ortaya getirirken keyfim yerine gelmeye başladı. Biri elinde ki bardağı alırken diğerleri onu kaldırıyordu. Şarkının ortalarına gelindiğinde Arsel'i 3 kez havaya atıp 2 kez tuttular. Düştüğünde canının yanmış olabileceğini düşünürken Arsel'de dahil diğer herkes yarıla yarıla gülüyordu.
Ece yavaşça yanıma sokuldu "Şurada ki siyahlı iyiymiş."
"Ece bunların hepsi siyah."
"Aman canım sende!Senin için kararmış! Şurada ki işte."
Ece malesef alkolü fazla kaçırmıştı. Arsel'de dahil ortada 6 kişi vardı ve hepsi siyah takım elbiseliydi.
"Arven'cim birazcık insan içine çık."
Annem beni yerimden zorla kaldırdığında Arsel'de yerden kalkmıştı. Üzerini çırpıp ışık hızıyla yanıma geldikten sonra beni de arkadaşlarının arasına aldı.
"Ooo müstakbel gelinimizde buradaymış."
"Arsel sen ağzının tadını biliyorsun ha."
"Arkadaşı var mıymış kardeşim?"
Saçma sapan bir sürü cümle ve iğrenç esprilerden sonra anladım ki bunların sadece görünüşleri iyidi. Ayıp olmasın diye gülüyorum valla ya. Hepiniz salaksınız.
Pasta geldiğinde ne yapacağımı bilemeyip kenarıya çekilmek istediğimde Arsel kolumdan tutup beni yanına çekti. Elini belime yerleştirdiğinde çok gerilmiştim. O ise benim aksimdi, alkolünde etkisiyle don lastiği gibi gevşemişti.

Önümüzde pasta elimizde kocaman bıçak patlatılan konfetiler ve arka fonda çalan you don't know me şarkısıyla pastayı kestik

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Önümüzde pasta elimizde kocaman bıçak patlatılan konfetiler ve arka fonda çalan you don't know me şarkısıyla pastayı kestik. Şükür Yarabbi sadece pastayı kestik...
"Pastadan dansöz falan çıkmadı lan. Arsel kandırdın beni! Çıksa çıksa senin düğünde çıkardı!"
Hayretler içinde bu serzenişin sahibine baktım.
"Kardeşim merak etme söz ayarlayacağım ben sana dansözü."
Gözlerimi pörtleterek ikisine bakarken kameralar yine iş başındaydı.
Arsel ve arkadaşı 40'lı yaşlarının sonundaki ayyaş dayılar gibi çıkarken ben far görmüş tavşandan farksızdım.
Her şey ne kadar da mükemmel değil mi? Tam da hayallerimde ki gibi.
Geri kalan ritüelleri gerçekleştirdikten sonra düğün nihayet bitti.
Arsel'in kafası hafif gittiğinden onun araba kullanmasına izin vermediler.
Arkadaşları düğündeki yaptıklarının yanı sıra arabaya teneke bağlamışlardı, gerçekten inanılmazlardı... Son model bir arabanın arkasında sürünen tenekeler.🤦🏼‍♀️
Herkes geldiğimizi gittiğimizi görmüş, duymuştu. Ülkenin yerli halkı bile bu düğünü konuşuyordu.
Otele geldiğimizde birkaç dakika ikimizde kapıda durup içeriye baktık.
"Sanırım aynı odada kalacağız."
Arsel gözlerini devirerek bana baktı. Sonrasındaysa beni yine patates çuvalı gibi omzuna attı.
"Ne yapıyorsun sen be!"
"Gelenekleri yerine getiriyorum."
"Salak! Beni kucağında götürmen gerekirdi. Çuval gibi omzuna atamazsın, indir beni!"
"Benimle ilgili bilmen gereken bir şey daha!Geleneklere asla körü körüne bağlı değilimdir."
İçeriye girdikten sonra kapıyı ayağıyla kapatıp beni yere bıraktı.
Üzerimi düzeltmeye çalışırken odaya da inceledim.
Yatakta ve yatağa giden yolda gül yaprakları vardı. Odanın içi mum ışığıyla aydınlanıyordu.

 Odanın içi mum ışığıyla aydınlanıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Güzelmiş. Oda yani, bence güzel..."
Arsel mumları çekip kendini yatağa attığında ortada kalmıştım.
"Sanırım gitmeyeceksin."
Başını kaldırıp şaşkınca bana baktı.
"Nereye?"
"Millet içince sarhoş olur, sen mala bağlıyorsun maşallah."
Dolabı açıp içinden üzerime giyebileceğim rahat bir şeyler çıkarttım. O sırada dirseklerinin üzerine doğrulup beni izledi.
"Ne bakıyorsun?"
"Güzel görünüyorsun."
"Ne?"
Hiçbir şey söylemeden tekrar yattığında şaşkınlıkla kalakalmıştım yerimde.
Arsel'in kalkmayacağını bildiğim için banyoda giyinmeye karar verdim ama ne yazık ki şans benden yana değildi ve gelinliğin fermuarını açamıyordum.
O kadar uğraştım, kan ter içinde kaldım ama yok, açılmıyordu. El mahkum dışarıya çıktım. Arsel Yatakla bütünleşmiş vaziyette kapıya bakıyordu.
"Arsel, sana bir konuda ihtiyacım var."
Sanki aklımı okumuş gibi gülmüştü.
"Ne kadar hızlısın."
"Bana bak düşündüğün şeylere dikkat et döverim seni. Şu fermuarı açmama yardım et."
"Bilemiyorum sarışın ben çok meşgul bir insanım."
"Arsel!"
"Her şey ne kadarda yolunda ilerliyor Allah'ım!"
Gülerek yattığı yerden doğrulup arkama geçti. Elleri buz gibiydi, sırtıma değdiğinde irkilmiştim.
"Fermuarı sıkıştırmışsın."
"Ya hadi yapabilirsin sen aç şunu."
"Yapabilirim demek ha. Tabi yaparım, Arsel Özer'im ben."
Kim içirdi bu çocuğa bu kadar Allah'ım sabır ver.
Uzun bir uğraşın ardından fermuar birden açılmıştı. Gelinliğin üstümden düşmesine engel olmaya çalışırken iki büklüm kaldım.
"Ne yapıyorsun?"
"Niye bana bakıp duruyorsun yat hadi !"
"Bakmadan nasıl açabilirdim söyler misin?"
"Hayır, şimdi."
"Yarın olmaaz şimdi diyorsun ha."
"Arseel!"
"Utandın mı?"
"Uyur musun sen artık?!"
"Bu manzarayı bırakıp uyuyabilir miyim sence?"
Yandaki yastığı başına vurup üzerimdekini düşürmemeye çalışarak banyoya döndüm.
Ilık bir duşla üzerimde ki bütün kötü enerjiyi atmış ve yeni doğan bebekler gibi olmuştum. Bunun adı resmen gerçek mutluluktu. Ben dışarıya çıktığımda Arsel üstündekilerle sızmıştı.
Ellerimi belime koyup bir süre onu izledim.
"Uyuyacaksın madem bari üzerindekilerini çıkar."
Bir insan yatakta neden çapraz yatardı ki yani. Ne kadar uğraşsamda onu düzeltemedim. Yataktan kalkıp koltuğa yatmayacağını da bildiğim için mecburen ben koltuğa yattım, haftanın tüm yorgunluğu çökmüştü üstüme. Bir uyku ancak bu kadar tatlı gelebilirdi.

✨ BİR BULUT OLSAM ✨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin