Beni böyle hatırlama-28

192 19 1
                                    

"Bize Orhan'ın seni vurduğunu söylediler!"-A
"Orhan kim?"
Şaşkınlıkla Arsel'e bakıp "Babam."dedim.O da bozuntuya vermeden devam etti.
"Öyle bir şey olmadı.Beni vuran o değildi."
"O halde kimdi?"
"Kim olduğunu bilmiyorum."
Ahmet Bey yüzünde mahçup bir ifadeyle bana baktı.Elbette özür dilememişti.O kapıdan çıktıktan sonra Eylül'de sinirle arkasından gitti.Meltem Hanım sona kaldığında çekilmemi işaret edip oğluna sarıldı.
"Senin için nasıl endişelendim bilemezsin.Az kalsın seni kaybediyordum."
Meltem Hanım,Arsel'i nasıl sıkıyorsa artık çocukcağızın gözleri dolmuştu acıdan.
"Sağlam kalan kemiklerimi kırma niyetindesin."
"Ah Özür dilerim tatlım.Birden aklımdan çıkıverdi.Doktora gittin mi?Hemen bir doktor çağırayım."
"Hayır gerek yok.Zaten hastaneden dönüyorum.Sadece dinlenmeye ihtiyacım var."
"Pekâlâ.Nasıl istersen,sana en sevdiğin yemeklerden yapacağım."
Meltem Hanım Arsel'in yanağını okşayıp bana baktı.
"Olanlar için çok üzgünüm Arven keşke bunlar hiç yaşanmasaydı."
Vay canına bu cümleyi ne kadar da sık duymaya başladım böyle.
***
Herkes gittikten sonra nihayet Arsel ile yalnız kalabilmiştik.Koltukta hiç kıpırdamadan yatıyordu.
"Dönemeyeceksin diye çok korktum ama çok şükür buradasın."
"Orada ne işim vardı ki benim?"
"Haklısın aslında,seni hiç bulaştırmamam gerekiyordu."
"Nasıl gittim?"
"Tüm bunlar için ne kadar özür dilesem yersiz.Benim yüzümden az kalsın ölüyordun."
"Hayır Arven gerçek anlamda soruyorum.Ben neden oradaydım?"
"Dalga mı geçiyorsun?"
"Olanlarla ilgili hiçbir şey hatırlamıyorum.Neden orada olduğumu ve öncesinde yaşanan ne varsa.Bana yardımcı ol."
Duyduklarım karşısında şok geçiriyordum.Arsel hiçbir şey hatırlamıyorsa elimde ki en güçlü tanığımı kaybettim demektir.
"Arsel şaka yaptığını söyle."
Koltuktan yavaşça kalkarak tişörtünü kaldırdı.
Karnının belirli bölgelerinde morluklar vardı ve koca bir sargı.İyiyim demesinin sebebi de yoğun ilgiden nefret etmesi miydi ki?Çünkü hiç iyi görünür bir yani yoktu.
"Bu seni inandırdı mı?"
Yanına yaklaşıp tişörtünü indirdim.
"Eğer hiçbir şeyi hatırlamıyorsan.Sanırım bu birlikte geçireceğimiz son günler."
"Ne demek oluyor bu?"
"Annenler boşanmamız için her şeyi yapacaklar."
"Sahiden evlendik mi?"
O an Hulk gibi sinirlenip üstümde başımda ne varsa yırtıp atasım gelmişti.Arsel her şeyi unutmuş olamazsın ama lütfen...
"Arsel,biz evliyiz.Ortaklık koşulu ile evlendirildik.Babama iftira attılar ve ortaklık bozuldu.Bizde bu suçlamanın yalan olduğunu kanıtlamak için o binaya gitmiştik.Şimdi bir şeyler yerine oturdu mu?"dediğimde gözlerini kırpıştırarak bana baktı.Hepsini tek nefeste söylediğim için yorulmuştum.
"Babam öldü.Tek istediğim onun arkasından kötü ve yalan şeyler konuşulmaması."
Arsel uzunca bana baktıktan sonra farkında olmadan yanaklarımdan süzdüğüm yaşları sildi.
"Bana evi gezdirmek ister misin?"
Yüzünde sevecen bir gülümsemeyle elimi tuttu.
"Eve ilk geldiğimizde de birlikte gezmiştik.Senin odan birinci katta bende bir üst kattayım."
"Az önce evli olduğumuzu söylemiştin."
"Formaliteden canım."
"O zaman ne anlamı kaldı ki?"
Arsel'e gözlerimi devirerek baktıktan sonra kalan odaları gezmeye başladık.Hafızasını kaybetmiş olsada o hâlâ aynıydı.
"Müzik odası mı var?"
"Müzik odası,spor odası,kitap odası,4 oturma odası,3 yatak odası,5 banyo ve 2 mutfak.Çalışma odası falanda var ama boşver şimdi oraları."
"Burada iki kişi yaşadığımızdan emin misin?"
"Evet.Yani sen geceleri birilerini falan getirmiyorsan iki kişi yaşıyoruz."
"Getirmedim."
"Bunu hatırlıyorsun ama..."
Arsel hınzırca gülüp piyanoda ki tuşlara bastı.Karşısında duran kâğıtlara bir süre baktıktan sonra bir şeyler düşünmeye başladı.
"Hepsi senin."
"Sarışın." güldü ve devam etti.
"Sana sarışın diyordum."
"Hatırlamana sevindim.Seni geri getirmenin bir yolu olmalı.İnan bana sana çok ihtiyacım var."
"Valla benim şu aralar kendime bile hayrım yok.İnzivaya çekilmiş durumdayım."
Arsel koltuğa kendini yavaşça bıraktıktan sonra güldü.
"Bana böyle bir şeyi nasıl kabul ettirdiler anlamıyorum."
"Neyi?"
"Evlilik."
"Ikimizde buna karşı çıktık.Elimizden gelen her şeyi de yaptık ama olmadı."
"Elimizden gelen her şeyi yapmış olsaydık şu an evli olmazdık."
Yine o sonsuz derya deniz bilgilerini paylaşıyordu benimle.Yanına oturup yanağını okşadım.
"Doktor ne dedi?"
"Doktorla konuşamadım ki. Bir adam vardı yanımda. Her yerini kırmışsın dedi bana ve karnımda da bir kurşun deliği varmış ama kim yaptı bilmiyorum."
"Nasıl olduğunu hatırlıyor musun?"
"Hayır."
"Belkide oraya gitmeliyiz.Bir şeyler hatırlamana yardımcı olur."
"Bunu düşüneceğim ama önce uyumak ve şu ağrılar geçene kadar uyanmamak istiyorum."
Oturduğu yerden güçlükle kalkıp gösterdiğim odaya gitti.
Ben yeni Arsel'i daha çok sevdim galiba çünkü benimle uğraşmıyor...
***
YAZARDAN<
Eylül,Arsel'in eve dönmesiyle yoğun bir korku seline kapılmıştı.Annesini kullanarak Arsel'i kendi yanlarına çekebilmenin yollarını arıyordu.
"Anne,Arsel'in o kızla beraber kalmasını istemiyorum.Arsel bize yalan söyledi onu Orhan'ın vurduğuna eminim."
"Her şeyi görmüş gibi konuşuyorsun Eylül,Arsel vurulduğunda orada bile değilmişsin.O mutlu olduğu yerde olursa kendini daha çabuk toplayacaktır."
"Anlamıyorsun anne.Arsel hafızasını kaybetti.Arven,Arsel'i kendi tarafına çekmek için kim bilir neler anlatacak. O kız her şeyi yok sayıp hayatına devam edecek mi sence?"
"Biraz sakinleş lütfen.O öyle bir kız değil."
"Oğlunu kaybetmeyi daha birkaç aydır tanıdığın bir kız yüzünden göze mi alıyorsun yani.Arsel'i Orhan vurdu diyorum!Kim bilir aralarında nasıl bir tartışma geçti.Babasının yarım bıraktığını tamamlamak isterse ne olacak?"
Meltem Hanım kızının bu söylediklerinden sonra kendini oldukça kötü hissetmişti.Arven hakkında bu şekilde düşünmek istemiyordu ama Eylül haklı olabilirdi.
"Pekâlâ.İyileşene kadar bizimle kalmasını söyleyeceğim ama kabul etmezse onu zorlayamam.Sonrasına bakarız."
"O kızdan ayrılmalı.Ortaklık zaten bitti hâlâ neden evliler?"
"Eylül'cüm kardeşin zaten yeterince yorgun durumda.Bunları düşünmesini istemiyorum.Onu bu konularla sakın sıkma,çok yakında her şeyi düzene koyacağız."
---
ARVEN<
Sabah ısrarla çalınan kapının sesine uyanmıştım.En üst katta olmama rağmen ses buraya kadar geliyordu.
"Neden kimse bakmıyor kapıya?"diye mırıldandığımda sesin dış kapıdan değil bulunduğum odanın kapısından geldiğini idrak edememiştim.
"Arven Hanım,Meltem ve Eylül Hanım geldiler.Sizi aşağıda bekliyorlar."
"Neden gelmişler?"dediğimde esneyerek konuştuğum için tuhaf sesler çıkarmıştım.
"Bir bilgim yok efendim."
"Arsel uyandı mı?"
"Hayır efendim.Arsel Bey henüz odasından çıkmadı."
Bunların benimle derdi neydi anlamış değilim hâlâ.Buraya Arsel'i görmek için gelmedikleri ortada.Sorunları benimleydi.Keşke Eylül'ün gerçek yüzünü kanıtlayabilmemin bir yolu olsa.Üzerime polar sabahlığımı giyip odadan çıktım.Pijamanın moda olacağı günden ümidimi hiç kesmiyorum ki bu hayatta her şey mümkün.Bu da bir gün gerçek olacaktı.
"Günaydın Arven"-M
"Sizede günaydın.Hayırdır inşallah rüyanızda mı gördünüz beni?"
"Pek öyle denemez aslında.Buraya seninle Arsel hakkında konuşmaya geldik"-E
"Dinliyorum."
"Arsel'in kendisini toplayana kadar benim yanımda kalmasını istiyorum.Belki bu hafızasının düzelmesine yardımcı olur.Oğluma bir şey olması riskini göze alamam Arven anlatabiliyor muyum?"-M
"Bu anlattıklarınızı biri duysa sanırım ikinizden biri tıbbi eğitim aldığını düşünürdü.Kendinizden o kadar eminsiniz ki Arsel'in burada kalırsa öleceğini düşünüyorsunuz."
"Açıkçası sana güvenmiyoruz Arven.Babanın Arsel'i vurduğunu bilmiyormuş gibi davranmayı kes.Seninde ona zarar vermeyeceğin ne malum?"-E
"Eylül sakin ol lütfen"-M
"Ne!Kafayı mı yedin sen?Babam Arsel'e dokunmadı bile.Hatta onun için kendi canını bile ortaya koyardı.Senin aksine insanların değerini hayattalarken bilirdi!Sen kendi kardeşini öldürtecek kadar sadist bir mahluksun!"
"Bana bak benimle düzgün konuş!"Eylül bileğimden tutarak bana kükremeye başlamıştı
"Tartışmanın içeriğine geçmeden önce rica etsem biraz daha sessiz konuşur musunuz?"Arsel merdivenin başında oturmuş bizi seyrederken söylemişti bunları.Eylül bileğimdeki elini gevşeterek ona gülümsedi.
"Uyandın demek.Seninle konuşmak istediğim bir konu vardı oğlum"-M
Arsel oturduğu yerden kalkıp aşağıya indi.
"Nedense herkes benimle bir şeyler konuşmak istiyor.Kendimi avcıların arasında kalmış av gibi hissediyorum."
"Ah Arsel ne münasebet?"-E
"Birkaç gün bizimle kalmanı istiyorum oğlum."
"Sebep?"
"Çünkü orası da senin evin ve orada uzun yıllardır yaşıyoruz.Bir şeyler hatırlamana yardımcı olabilir."
"Neden herkes benim bir şeyler hatırlamamı istiyor?Ben halimden memnunum."
"Yanlış ve çarpıtılmış gerçeklerle aklına girilmesini istemiyoruz kardeşim."
"Eylül!"-M
"Yani senin yapacağın gibi mi?"
"Arven!"-M
"Bizimle birlikte eve dönüyorsun"-E
"Zaten evimdeyim."
"Arsel'cim sadece birkaç gün"-M
Sinirden gözüm seyirmeye başlamıştı.Koltuğun koluna oturup konuşmanın hangi yöne gideceğini sabırla dinlemeye devam ettim.
"Ben senin annenim oğlum.Seni böyle görmek beni çok üzüyor.İyi olduğundan emin olmak istiyorum sadece.Bunu bana çok görme lütfen.Sadece birkaç gün.İstediğin zaman geri dönebilirsin."
Arsel kendini koltuğa bıraktıktan sonra bana baktı.
"Ben iyiyim, Arven'i yalnız bırakmayacağım."
Ah Arsel seni benden uzaklaştırmak için yapıyorlar zaten bunu keşke anlasan.
"Arven'de annesiyle kalacak.Biliyorsun,babası vefat ettiğinden beri kadıncağız perişan durumda."-M
"Sanki çok da umrunuzdaydı."
Arsel ikisine de şüpheyle baktıktan sonra annesi cevabını beklemeden eşyalarının toplatılmasını söylemişti.
Bakalım bu zorlu süreçte beni neler bekliyordu...

✨ BİR BULUT OLSAM ✨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin