Özür dilerim,başaramadım-26

198 16 1
                                    

Arsel,Arven ve babasının güvende olduğu bilinciyle biraz rahatlamıştı.
Şimdi geriye kalan şey havalandırmanın çıkışını bulmak ve binadaki tüm kamera kayıtlarını ele geçirmekti.
Saklandığı boşluktan çıkıp soğukkanlılıkla yürümeye başladı.
Bulunduğu katta sessizlik hakimdi.Camı kırılmış bir pencereden dışarıya baktığında da kimseyi görememişti.
Duvara sabitlenmiş kabloları takip edip kısa süre sonra içinde bir sürü bilgisayar olan bir odaya ulaştı.
İçeriden iki kişinin sesi geliyordu.
"Binada ki herkesin öldürülmesi istendi sen burada kal.Sakın birinin girmesine izin verme."
"Bekle!Benim silahım yok kendimi nasıl koruyacağım?"
"Bu kat temiz.Bizden başka kimse yok."
Arsel içeriden çıkan kişinin ardından Arsel içeriye girip kapıyı kapattı.
"Senin ne işin var burada?!"
"Yanlış soru.Sen kimsin demeliydin."
Arsel kendi kendine yakındıktan sonra kendisine korkuyla bakan adama kafa attı.
Dağılan saçlarını geriye ittikten sonra bilgisayarın önünde durup görüntüleri inceledi.Son 72 saati aktarabileceği bir şeyler ararken kenara düzgünce istiflenen Cd'leri gördü.O görüntülerini aktarmaya başladığında gözleri parlamıştı.
"Eğer buradan çıkarsam seninle çok güzel şeyler yapacağım."
"Buradan çıkamayacaksın.Seni öldürecekler."
Yerde yarı baygın yatan adam boş bakışlarını duvardan ayırıp Arsel'e baktı.
Saniyeler sonrasında tamamen kendinden geçmişti.
Onu yerde sürükleyerek bir dolabın içine kapattıktan sonra işlemi tamamlanan Cd'yi çıkartıp bir süre düşündü
Bulunduğu katta sesler artıyordu,ayaklarının altında gıcırdayan tahtalar aniden bir fikir vermişti ona.Yerde ki döşemelerden birini kaldırdıktan sonra betonla tahta arasında ki küçük boşluğa cd'yi yerleştirdi ve kapının önüne geçti.
"Hadi bakalım Arsel.Tabana kuvvet."
---
Arsel odadan çıkar çıkmaz var gücüyle ıslık çalıp koşmaya başladı.
Akabinde Eylül,Orhan'ın kendi aleyhine bir şey söyleyip söylemediğini öğrenmek için binaya gelmişti.Kapının önünde baygın halde yatan birkaç adamını gördüğünde,işlerin yolunda olmadığını anlayıp telaşa kapıldı.Karanlık ve rutubet kokulu koridorda topuklu ayakkabılarla ne kadar hızlı koşulabilirse o kadar hızlı koştu. Merdivenlerden ikişer üçer çıkıp üst kata ulaştığında Arsel ile karşılaşmıştı.İkiside donakalmıştı o an.Arsel koşmaya devam ettiğinde peşinden bir ordu dolusu adam geliyordu.
"Arsel dur!Ne yapıyorsunuz siz?!"
"Eylül Hanım siz burada kalın!"
"Sakın ateş etmeyin o benim kardeşim!Sakın zarar vermeyin ona!"
O sırada yankılanan bir silah sesi Eylül'ün yüreğine kor gibi düşmüştü.Neler olduğunu anlamak için adamların peşinden gittiğinde herkes pencereden aşağıya bakıyordu.
"Emre!Ne yaptınız siz?!Arsel'i mi vurdunuz?!"
***
Yerçekimi denen kuvvetin gazabıyla boğuşurken her saniye 10 katıyla artan acılarıyla sırt üstü yattı.
Karnından sicim gibi boşalan kanı o an fark edebilmişti ,durdurmak için elini bastırıp yerden doğrulmaya çalıştı ama tek yapabildiği olduğu yerde acıyla yan dönebilmek olmuştu. Bir kolunu neredeyse hiç kullanamıyordu. Başından sakince süzülen kan gözünü kapatmaya başlamıştı. Yeniden kalkmaya çalışırken, Eylül koşarak merdivenlerden aşağıya inip Arsel'in yanına ulaştı.

"Aptal herifler!Size ateş etmeyin demiştim!Doktor!Doktoru getirin,hemeeen!"Gözyaşları bir bir kardeşinin üzerine düşüyordu ve ilk kez,ilk kez yaptığı şeyden pişmanlık duyuyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Aptal herifler!Size ateş etmeyin demiştim!Doktor!Doktoru getirin,hemeeen!"
Gözyaşları bir bir kardeşinin üzerine düşüyordu ve ilk kez,ilk kez yaptığı şeyden pişmanlık duyuyordu. Elini karnına bastırmaya çalıştı.
"Arsel,beni dinle!Sakın ölme!Arsel yalvarırım ölme!"
Karşısında ablasını gördüğünde daha da huzursuzlanmıştı Arsel.Eylül'ün karnındaki elini iterek yeniden kalkmaya çalıştı
"Yardım etmeme izin ver lütfen!"
Git gide gücünün bedeninden çekildiğini hissettiğinde vücudu tamamen ondan bağımsızdı, gözleri ağır ağır kapanırken zihninde kalan tek görüntü kendisine endişeyle bakan ablasıydı.
"Doktor nerdesin!Aşağılık herif!"
Koşarak yanlarına gelen doktor ilk müdahelesini yapmaya başladı.
"Beni dinle,yaşamak zorunda anladın mı?!Eğer onu iyileştirmezsen buradan sağ çıkamazsın!Seni kendi ellerimle öldürürüm."
Elinin tersiyle gözlerini silerken her yerine kan bulaştırmıştı.
"Omzunu kırmış.Kaburgasında da çatlaklar olabilir.Burada kalamaz.Hastaneye götürülmeli."
"Hayır!Burada yapacaksın!Tüm ihtiyaçların karşılayacağım!"
"Burada kalırsa enfeksiyon kapacaktır! Bu riski göze alamam!"
"Sana burada kalacak dedim!Ne gerekiyorsa her şeyi yapacağım!"
Yanıbaşlarında dikilen birkaç kişi Arsel'i yerden kaldırıp doktorun daha iyi ilgilenebileceği bir odaya götürdüler.
***
Arven ve babası havalandırmanın çıkışına ulaştıklarında Arven hayal kırıklığına uğramıştı, Arsel yoktu fakat bir konuda şanslıydılar ki ortalıkta bir tane bile insan yoktu.
"Baba acele et hemen gitmemiz lazım."
Babasının kolunu omzuna atıp hızlı adımlarla arabaya bindiklerinde ağlaması dahada şiddetlendi.

"Babasının kolunu omzuna atıp hızlı adımlarla arabaya bindiklerinde ağlaması dahada şiddetlendi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Arven,senden son bir isteğim var."
"Hayır!O konuşmayı yapamazsın!"
"Dinle beni!Arsel bu dünyada güvenebileceğin tek insan.Onu sakın kaybetme!"
"Sakince nefes al!Baba!"
Arven bir yandan arabayı sürmeye çalışıyor diğer yandan babasını ayık tutmaya çalışıyordu.
Hastaneye vardıklarında doktorlar alel acele bir şeyler söyleyip onu yalnız bırakmışlardı.Annesini arayıp olanları anlattıktan kısa bir süre sonra kendini koltuklardan birine bırakıp beklemeye başladı...
---
Eylül Arsel'in bulunduğu odanın önünde huzursuzca gezinirken Selen geldi.
"Olanları duydum,o nasıl?"
"Aptal kardeşin onu öldürmek istedi!Bunun için nasıl bir açıklama yapacaksın bana?!"
"Arsel'in burada olduğundan haberim yoktu!Ben sadece Orhan ve Arven'i gördüm.Onları öldürmelerini söyledim!Emre bunu kasten yapmamıştır."
"Emre'yi tanımıyormuşum gibi konuşma Selen.Arsel'den ne kadar nefret ettiğini bilmediğimi mi sanıyorsun?"
Selen konuyu değiştirmeye çalışarak devam etti.
"Arsel güçlüdür.Hem doktor da oldukça becerikli biri.Ona bir şey olmayacak ama bize her an olabilir.Tanıklar birken üç oldu."
"Senden ayrıldığı için yaptı!O aptal,Arsel'i bu yüzden vurdu!"
"Daha düne kadar nefret kustuğun kardeşin birden ne kadar da kıymetlendi böyle.Sen korkağın tekisin Eylül."
"Sakın bana korkak deme!"
"Neden?Bu canını mı acıttı?Biliyor musun Eylül bu işin sonunda zaten her şey ortaya çıkacak.Beni hiçbir şeyle tehdit edemezsin."
Selen,Eylül'ün yanından ayrıldıktan hemen sonra doktor dışarıya çıktı.
"Durumu nasıl?"
"Kurşunu çıkarttım.Neyse ki yarası ağır değil,boynunu kırmadıği için şanslı sayılır.Kaburgalarında çatlak ve omuzu çıkmış,  yerine oturttum ama sabitlenmesi gerekiyor. Güçlü birkaç antibiyotik ve ağrı kesicilere ihtiyacı olacak. Uzun süre dinlenmesi gerek ve..."
"Ve?"
"Başını çarptığı için bilinç kaybı yaşamış olabilir.Fazla üstüne gitmeyin,bu geçici bir durum. Ne kadar süreceği konusunda bir şey diyemem bu 1 günde sürebilir 1 hafta yada 1 ayda."
Eylül bunu duyduğunda içi rahatlamıştı.
"Ne zaman uyanır?"
"Birkaç saate kendine gelir."
"Bu yaptığın karşılıksız kalmayacak."
Eylül içeriye geçip koltuğa oturdu.
Bir an için Arsel'in ölmesinden korkmuştu.Küçüklüğünden beri ondan kurtulmak istiyordu evet ama bu açıdan değildi onun isteği.Kardeşine zarar gelmesini asla istemezdi.
---
ARVEN<
"Orhan Alşan'ın yakınları."
Annemle beraber korkuyla yerimizden fırlamıştık.Doktor ellerini önünde birleştirip konuşmaya başladı.
"Buraya getirildiğinde çok kan kaybetmişti.Gereken kanı vücuda tekrar kazandırdık fakat yaradaki enfeksiyon vücuda yayılmıştı.Elimizden geleni yaptık...Çok üzgünüm,başınız sağolsun."
Beynim söylenenleri algılamamakta direniyordu.Her şey bunun için miydi?
Baba,Özür dilerim.Daha erken getiremedim seni hastaneye!Üstelik Arsel'i de orada bıraktım.Şimdi kim bilir ne haldedir ve sen...Bu hayatta sırtımı güvenle yaslayabileceğim tek insan!Beni bu acımasız dünyanın kucağına atıp nasıl gidersin?!

✨ BİR BULUT OLSAM ✨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin