Beni yatak odasına götürene kadar çektiklerimi anlatmak istemiyorum.Sadece oraya gittiğimizde olanlardan birkaç şey anlatabilirim galiba.Çatlayana kadar gıdıklandım.Mahvetti beni,gözlerimden yaşlar boşaldı.
"Arsel yapma lütfen yeter !"
"Özür dilediğini duyamadım."
"Özür dileyecek bir şey yapmadım."
Ben inatlaştıkca o da aynısını yapıyordu.
"Beyin hücrelerim öldü senin yüzünden hâlâ başım ağrıyor lan!"
"Ay hani sen sürekli tetikteydin ne oldu?"
"O başka bu başka,o sırada başka biriyle uğraşıyordum."
"Ben anlamam!Ya hadi lütfen bırak artık çatlatacağım ya!"
"Olmaz özür dileyeceksin!"
Biz böyle inatlaşmayı sürdürürken her ne yaptıysam artık bilmiyorum Arsel dengesini kaybedip benim üstüme düştü.Sonrasında ben onu yatırmış ve üste çıkıp galip gelmiştim.Tabi bu galibiyet kısa sürdü.Ellerimi tek eliyle başımın üzerinde tutup üzerime eğildiğinde dudaklarımızın arasından kağıt geçecek kadar mesafe kalmıştı.Bu kadar yakın temasta bulunmak beni biraz kasmış olsada onun durumu ciddiye almıyor olmasıyla rahatlıyordum.
"Kısa günün kârı."
"O ne demek şimdi?"
"Buldun cillop gibi çocuğu ara yerde götüreyim dedin değil mi?Uyku ilacı falan,yeni nesil tecavüzcü Coşkun musun lan sen?"
"Şu pozisyonda kim kimi götürüyor sence."
Durumu o an idrak etmiş gibi,bileklerimdeki eli gevşedi ve gülerek üzerimden kalktı.Yanaklarımın kızarıp kızarmadığını düşünürken nefesimi düzene koymaya çalıştım.
"İyi ki evde değildin."
"Öyle mi?"
"Öyle."
Arsel saçlarımı karıştırıp yataktan kalktıktan sonra pencereden dışarı baktı.
"Planın nedir?"
"Bir planım yok."
"Yapma.Senin her zaman bir planın vardır."
"Aslında anı yaşamanın en iyisi olduğunu düşünmeye başladım."
"Kendini kontrol edebileceğine inanıyorsun yani?"
"Kontrol edeceğimi kim söyledi?"
Şaşkınlıkla Arsel'e baktım.
"Eylül'ün yaptığı onca şeyden sonra bir kez de ben kontrolümü kaybetsem ne olur?"
"Ama sen onun gibi değilsin.Bunu yaparken için rahat olacak mı?"
"Beni teşvik etmen gerekirdi sarışın içime bir vicdan mahkemesi kurman değil."
"Babam öldü.Şirkette aldığı maaşla kıt kanaat geçinen yüzlerce insan işsiz kaldı.Tüm bunlara rağmen ben bile ona bir şey yapmamanı söylüyorsam bence bunu düşünmelisin."
Arsel yanıma gelip ellerini belime yerleştirdi.
"Belkide bugün seni bir yerlere götürmeliyim."
Gülümsedim
"Nereye?"
"Fark eder mi?"
"Hayır."
"Güzel."
Gözümün önüne düşen saçlarımı geriye itip dudaklarını yanağımın üzerinde dolaştırırken kapımız çalındı.
"Özür dilerim efendim,Ahmet Bey geldi,sizi aşağıda bekliyor."
Adam gittikten sonra Arsel'e gözlerimi devirdim.
"Sanırım baban benim kumam."
Bu onu güldürmüştü ve az önce yarım kalan şeyi tamamlamak üzere beni kendine çekti ve öptü.
***
Yazardan*
Arsel babasının hâl ve tavırlarını uzun zamandır gözlemliyordu.Eylül'ün kaçmasına göz yumduğu ihtimalini sürekli kendine hatırlatıp ona bir şey belli etmemek için inmeden önce söyleyeceklerini düşündü.
Merdivenlerin başında durduğunda,Ahmet Bey yere düşen bir bibloyu kaldırıyordu.
"Burada ne olmuş böyle?Savaş çıkmış gibi."
"Eylül buradaydı."
"Yaa...Şimdi nerede peki?"
"Bilmiyorum.Yine kaçmayı başardı,birkaç kişiyi peşinden gönderdim."
"Nasıl böyle bir şeye cüret eder aklım almıyor."
"Senin kızın sonuçta.Şaşırman çok yersiz."
"Böyle bir durumda benimle iş birliği yapman gerekir Arsel."
Kısa süren bir sessizliğin ardından Ahmet Bey Arsel'i baştan aşağıya süzdü.
"Iyi olduğuna emin misin?"
"Neden olmayayım ki?"
"Bunu konuşmamızın üstünden bir hafta geçmeden kollarımın arasına düştün.İyi olduğuna emin olmak istedim."
"Şu an ki konumuz ben değilim.Şu kağıtları koymak için buraya gelmişti..."
Arsel masada duran kağıtları işaret etti.
Ahmet Bey kağıtları inceleyip Arsel'e döndü.
"Bu işle ilgileneceğim.Koruma sayısını arttır ve mümkün olduğunca ortalarda gözükmeyin."
Tüm bu konuşmaları sessizce dinleyen Arven,Ahmet Bey gittikten sonra aşağıya indi.
"Ee Arsel Bey bana anlatmak istediğiniz bir şeyler var mı?"
***
Arven*
Aradan birkaç gün geçti ve tarih evlilik yıldönümümüzü gösterdi.Sabahın köründe kalkıp akşam için hazırlık yapmaya başladım.Bildiğiniz gibi yemek yapma konusunda berbatım.Bu yüzden evde ki çalışanları vermiş olduğum uzun listeyle baş başa bırakıp üzerime bir şeyler bakmak için dışarıya çıktım.
Arsel o sabah benden daha önce çıkmıştı.Bundan daha iyi bir fırsat olamazdı bence.
Bir alışveriş merkezine bodoslama dalıp gezinmeye başladım.
Alışveriş kadar güzel bir şey daha olabilir mi yahu.Beni bıraksalar 3 gün aralıksız alışveriş yapabilirim.Neyse;
Bir mağazanın vitrininde gördüğüm elbiseyle resmen kalbimden vurulmuştum.
"Ama bu bana çok yakışııırrr." Nidası dudaklarımdan dökülürken resmen cama yapışmış haldeydim.Recep İvedik'in kız versiyonuydum sanki.İçeriye girip hemen kendi bedenime göre olanını denedim.
"Allah'ım şu güzelliğe bak ya."
Kendi kendime iltifat ediyor olmam tuhaf mıydı,yoksa insanlar başka bir şeyden dolayı mı bana böyle garip bakıyordu.Elbisenin göğüs ve sırt dekoltesi vardı.Bence fazla abartılı değil.Eminim Arsel'de benim gibi düşünecektir!
Üzerimi değiştirip ödeme yaptıktan sonra dolaşmaya devam ettim.
"Acaba Arsel'e ne alsam..."
Bir sürü kıyafeti var zaten.Özel bir şeyler olmalıydı...Onun ilgi alanına yönelik şeyler olabilirdi.Müzik mesela...
Gözüme çarpan ilk mağazanın önünde durdum.Müzik aletlerinin satıldığı bir yerdi burası ve vitrinde harika bir gitar duruyordu.İçeriye girip gitarı yakından incelemek isterken yetkili birisi yanıma geldi.
"Buyrun yardımcı olayım."
"Bu gitarı almak istiyorum."
"Harika bir seçim o koleksiyonumuzun son parçası ve başarılı gitarist Ritchie Blackmore imzalı."
"Tamam almak istiyorum."
"Çantası yanında ücretsiz.Üstelik 100 tl'lik hediye çeki yanında hediyemiz,dilerseniz size..."
"Teşekkürler,ödeme yapmak istiyorum."
"Bu penalar %25 indirimli."
Adamla uzun süren bir diyoloğun ardından nihayet onu başka bir şey istemediğime ikna edebilmiştim.
Biraz daha gezindikten sonra yorulduğumu hissedip eve döndüm.Hazırlanmak için de biraz enerjiye ihtiyacım vardı.
"Arven Hanım yemekler hazır,başka bir arzunuz var mıydı?"
"Arsel geldi mi?"
"Henüz gelmedi efendim."
"Masayı hazırlamaya başlayabilirsiniz."
"Hemen efendim."
Hediyemi ulaşabileceğim bir yere saklayıp dinlenmek için yukarıya çıktım.
Elbisemi askıya asıp düzgünce yerleştirdikten sonra yatağa uzanıp bir yıl içerisinde yaşadıklarımızı aklımdan geçirdim.
Zaman o kadar hızlı geçmişti ki onunla.Şu kısacık zamanda bana kattığı çok fazla şey olmuştu.Sürekli içimde taşıdığım derin sancıyı artık hissetmiyorum.Ona baktığımda sanki kalbimden kan değilde pespembe kelebekler pompalanıyordu.
İçimi ısıtan bu tarifsiz duyguyu onunda hissedip hissetmediği konusunda tereddütlerim hala sürüyor.
Yataktan kalkıp bir süre elbiseme baktım.Vakit yaklaşıyordu,üzerimi giyinip aynadan kendimi izledim.Sahiden de harika görünüyordum.
Kapının sesini duyunca sevinçle odadan çıktım.Merdivenlerin başına geldiğimde kalbim hızla atmaya başlamıştı.Birkaç saniye içinde gözlerimiz buluştuğunda,
gözlerini kırpıştırarak bana baktı.Aşağıya inip koşar adımlarla yanına ulaştım ve onu öptüm.
"Hoşgeldin!"
Elinden tutup onu masaya çekiştirdim
"Nasıl olmuş?"
Şaşkınca bir bana bir de masaya baktı.
"Harika,sende çok güzel görünüyorsun ama anlamadığım şey...Neyi kutluyoruz?"
Bütün hevesim kaçmış ve sönmüş balona dönmüştüm.
"Neyi mi?"
"Evet."
İşte yine o an...İçimde ki Hulk'u dışarıya çıkartmak istemiştim ama bu elbiseyi çok beğendiğim için sakin kalmaya çalıştım.
"Gerçekten inanılmazsın."dedikten sonra elini bırakıp sandalyeye oturdum.
"Ne oldu ya?"
O da oturduktan sonra kravatını gevşetip arkasına yaslandı.
"Bugünü hatırlamadığına inanamıyorum gerçekten."bir yandan söyleniyor diğer yandan yemekleri ağzıma sokuşturuyordum.
"Sabahtan beri hazırlık yapıyorum."
"Arven."
"Ama beyimiz bugünü hatırlamıyor bile."
"Arven."
"Bende hata!Neden bir hafta önce hatırlatmazsın ki."
"Kız bir sus,boğulacaksın şimdi."
Yutkunup,peçeteyle ağzımı sildikten sonra ona ters ters baktım.Bir hamsterdan farkım yoktu,yanağımda biriktirdiğim yemeklerle tam olmuştum.
Yerinden kalkıp önümde diz çöktüğünde eli ceketinin cebine gitti.
Gözleri gözlerime sabitleyip avucumun içine kadife bir kutu koydu.
"Unutabileceğime sahiden inandın mı?"
Ağzımdakilerin bir kısmını daha yutup konuştum.
"Beni kandırdın!"
"İlk yılımız kutlu olsun sarışın.Benim güzel sarışınım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✨ BİR BULUT OLSAM ✨
RomanceTamamlandı ☑️ Hayat her zaman güzel sürprizler hazırlamayabilir ama her kötü engelde biraz güzellikte mevcuttur.Önemli olan nasıl baktığımız. Arven,20'li yaşlarının başında,zengin bir ailenin tek kızıdır.Fakat bu ailenin işleri yolunda gitmez ve kız...