Bana kendimi ver -29

205 21 0
                                    

Arsel gittikten sonra koca evde tek başına kalmanın ezikliğini bir kez daha hissetmiştim,ama bu evde kalamazdım.Eylül eminim boş durmayacaktı ve ben burada çok açık bir hedeftim.Üzerimi aceleyle değiştirip ilk bulduğum emlakçıya gittim.Şanslıydım ki kendime uygun bulduğum bir ev için kısa sürede anlaşma sağlamıştım.Ev zaten dayalı döşeliydi.Bana düşen tek şey yiyecek bir şeyler almak ve şahsi eşyalarımı getirmekti.Gazetecilere yakalanmamak adına aldığım bütün önlemlere rağmen yine objektiflere yakalanmıştım.Bu sefer ne yazacaklardı bunu merakla bekliyorum doğrusu ama şimdi bunu düşünemenin hiç sırası değil.
Arsel'in bir süre bana yardımı olmayacağı kesin.Sanırım babamı haklama operasyonda artık tek başımayım.

Sanırım babamı haklama operasyonda artık tek başımayım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

---Yazardan^Arsel odasına girdiğinde bir şeyler canlanmaya başlamıştı aklında

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

---
Yazardan^
Arsel odasına girdiğinde bir şeyler canlanmaya başlamıştı aklında.
İlk hatırladığı Eylül'ün kendisi için bir masa hazırladığıydı ama aklında canlanan şeyin somut kanıtı olacak olan masayı göremiyordu.
"Hemen yat dinlen.Ben doktor çağırdım.Şöyle güzelce bir muayene ol.Ondan sonra da en sevdiğin yemeklerden getireyim sana."
"Yata yata g.tüm büyüyecek.Arven beğenmez sonra beni."
"İlahi Arsel'im takıldığın şeye bak.Sana kız mı yok koca memlekette.Hadi sen yat ben birazdan gelirim."
Annesi odadan çıktıktan sonra söylediklerini düşündü Arsel.
Arven hakkında böyle konuşmalarına sebep olan şey neydi? Madem evlenmelerini onlar istemişti şimdi neden böyle davranıyorlardı.Kendini yatağa bıraktıktan sonra telefonunu kurcalamaya başladı.
Kendi hayatı ve Arven hakkında biraz bilgi sahibi olmak ve ortaklığın bitmesine sebep olan olayı araştıracaktı.
En üstte magazin haberleri çıkmıştı.Birlikte gittikleri mekanlar ve gazetecilerin çektiği birkaç fotoğraf.Aralarında en çok ankette birinci oldukları zaman koyulan fotoğraf hoşuna gitmişti ki en samimisiyde oydu.
Birbirlerine bakarlarken sanki başka bir boyuta geçmiş gibiydiler.
"Arven ALŞAN ÖZER 23 Ağustos 1994 İstanbul'da doğdu(...)Ünlü emlak şirketi Alşan Holdig'in tek varisi olup 18 Ağustos 2017'de Arsel ÖZER ile dünya evine girdi(...)Arven ALŞAN ÖZER'i en çok reklamlarda aldığı roller ve dergilerin kapaklarında gördük.Modellik kariyerine devam etmek istediğini ve yeni projelere açık olduğunu söyleyen Arven ALŞAN babası Orhan ALŞAN'ın ölümüyle kendini eve kapattı(...)
Arsel telefona öylesine dalmıştı ki annesinin geldiğini fark etmemişti bile "Arsel'cim,doktor Hasan Bey seni muayene etmek için geldi."
Annesi kalkmasına yardım ettikten sonra oğlunun tişörtünü çıkarttı.
"Teşekkürler Meltem Hanım.İzniniz olursa Arsel Bey'i yalnız muayene etmek istiyorum."
"Elbette.Ben dışarıda bekliyorum."
Muayene ayağına başka bir şey mi yapacak bu adam demişti kendi kendine.
"Alçı takılalı ne kadar oldu?"
"Bilmiyorum."
Doktor soğuk elini üzerinde dolaştırırken bir an önce gitmesi için ne yapabileceğini düşündü
"Kaburgalarınızda ki çatlaklar iyileşmeye başlamış olmalı.Kavgada mı oldu bunlar?"
"Sadece işinizi yapın lütfen."
"Afedersiniz.Lütfen uzanır mısınız?"
"Neden?"
"Dikişlerinizi kontrol etmem gerekiyor."
"Ya doktor adam akıllı bakacaksan bak iyice ayar oldum ben sana."
"Pekala tamam o zaman lütfen arkanıza yaslanın."
Arsel derin bir nefes alarak arkasına yaslandı.Doktor sıkıntıyla nefes alıp sargıyı kaldırdı.
"Pansuman yapmam için yatmanız gerekiyor."
Arsel sıkıntıyla arkasına biraz daha yaslandı.
"Yap hadi ne yapacaksan bekliyorum."
Doktor sargıyı kaldırıp işine konsantre olduğu sırada Arsel telefonuna döndü.
"Dikişlerde hiç kaynama yok. Ameliyattan sonra kendinize pek dikkat etmemişsiniz belli ki.Düzenli olarak pansuman yaptırmanız ve dinlenmeniz gerekiyor.Buraya kullanmanız gereken ilaçları yazıyorum."
Arsel'in umursamaz davranışları doktoru şaşkına çevirirken Arsel tişörtünü giymeye çalışıyordu.
Doktorun uzattığı reçeteyi de zorla alarak masanın üzerine koydu.
"Teşekkürler." Dedi ağzının ucuyla.
"Geçmiş olsun."
----
Kumsal^
Eve dönüp elimdekilere dolaba yerleştirdikten sonra kendimi yatağa bıraktım.İçimden ağlamak geliyordu ve ben ilk kez içimden geldiği gibi davrandım.İçim çıkana kadar ağladım.Sonunda bana rahatlamakla birlikte korkunç bir baş ağrısı kazandırmış olsada mutluyum.
Yorgunlukla kendimden geçtiğimi telefonum çaldığında anlamıştım. Burnum tıkanmıştı ve sesim boru gibiydi.
"Efendim anne."
"Arven.Evinize geldim ikinizde yoksunuz."
"Ah,şey aslında..."
"Meltem,Arsel'i yanına aldı değil mi?"
"Anne..."
"Sen nerdesin?Arven kendini yalnız hissetme kızım. Ben hep senin yanındayım.Benimle kal, evine dönmende hiçbir sakınca yok."
"Biraz kafamı dinlemek istiyorum.Bir süre yalnız kalsam daha iyi olacak ama söz uğrayacağım yanına."
Telefonu kapattıktan sonra yataktan kalktım.Akşam olmuştu çoktan.
Televizyonu açıp saçma sapan senaryolarla bezenmiş dizilerden birini seçip izlemeye başladım.
---
Yazardan^
"Arsel,Selen seni bugün yemeğe bekliyor."
"Beklemesin."
"Ama seninle konuşmak istediği şeyler varmış.Hem ablan olarak Selen ile olan ilişkini desteklediğimi bilmeni isterim."
"Sen destekliyorsan daha büyük sıkıntı ya."
"Neden bu kadar aksi olmak zorundasın."
"Farkında mısın bilmiyorum.Ben evliyim."
"Herkes bir şansı hak eder inan bana.O harika bir insan."
"Evliyim kelimesinin nesini anlamadın?"
"Kağıt üzerindeki bir evliliği neden bu kadar ciddiye alıyorsun anlamıyorum, hazırlanman gerek."
"Ben hiçbir yere gitmiyorum."
"Hadi ama."
Eylül Arsel'i güç bela yemeğe gönderdikten sonra Arven'i bulmak üzere evden çıktı.
---
"Bundan yemek istemediğine emin misin?"
"İstemiyorum Selen."
"Tamam.Fikrin değişir belki diye buraya bırakıyorum."
"Benimle ne konuşmak istiyorsun?"
"Ay dur canım sende,bu ne acele ? Eski günleri yad edelim azıcık."
Arsel sıkıntıyla Selen'i süzerken Emre yanlarına geldi.
"Hoşgeldin kardeşim."
"Ooo kimleri görüyorum.Hâlâ hayattasın demek."
Arsel yüzünün her yerinde morluk ve yara kabukları içinde olan adama baktığında başında bir ağrı hissetti. Geldiğinden beri hiçbir ağrısı kesilmemişti zaten.
"Beni hatırlıyor musun lan? Selen patatese dönmüş bu oğlan bizim işimize yaramayacaktır."
Selen, Emre'ye susmasını işaret ettikten sonra Arsel'in elini tuttu, eş zamanlı olarak Arsel elini çekmişti.
"Yüzüne ne oldu?"A
"Küçük bir kaza geçirdim."E
"Pek küçük gibi görünmüyor."A
"Tamam gençler sakinleşin biraz."
Selen Arsel'e heyecanla bir şeyler anlatmaya başladığında Arsel,Emre'den gözlerini bir saniye bile olsa ayırmamıştı.
Kafasında bir şeyler canlanmaya başladığında ellerine baktı.Eklemlerinin üzerinde belli belirsiz duran küçücük yara izleri...
"Arsel iyi misin?"
"Evet."
"Beni dinlemiyorsun.Ne geldi aklına?"
"Sanane."
Emre salak salak gülmeye başladığında Selen masanın altından onun ayağına vurdu.
"Selen, bak bunun kafa yerine gelirse boku yeriz ha."dedi
"Hiç iyi bir şey söylemez misin sen?! Arsel bize ihanet etmeyecek. Ben ona güveniyorum."
Arsel başka bir şeyle ilgilenmeye başladığında kendi aralarında fısıldaşmaya başladılar.
"Sen salak mısın? Beni kendisinin dövdüğünü de az anladı gibi zaten. Birde vuranın ben olduğumu anlarsa yaşatmaz beni!"
"Ne zaman bu kadar korkak bir insana döndün anlamıyorum.Arsel'i kendi tarafımıza çekmezsek görüntüleri nasıl bulacağız aptal."
"Bunun başka bir yolu olmalı.Ateşle oynuyoruz!"
"Başka bir yol yok!"
Selen gülümseyerek Arsel'e dönüp tekrar elini tuttu.
"Her şey çok güzel olacak aşkım."
Arsel Selen'e, tıpkı bir böceğe bakar gibi bakıyordu. Böcek fobisi olan biri için bu hem dehşet verici hemde iğrenen bir bakıştı.
"Bu saçmalıkları anlatmak için mi çağırdın beni? Her şeyin çok güzel olacağını düşünmek aptallıktan başka bir şey değil. Burada ne işim var benim?!" Arsel gitmek için hareketlendiğinde Selen onu tuttu.
"Lütfen seninde biraz inancın olsun,ayrıca söylediğine çok kırıldım.Gönlümü alman gerekecek."
Arsel git gide dahada çekilmez bir hâl alan bu geceyi bitirmek için bahane arıyordu.
"Sana,seni geri getirecek birkaç şeyden bahsedeceğim Arsel.Öncelikle Arven,aranızda duygusal hiçbir bağ yoktu.Anlaşma üzerine kurulmuş bir evlilikten öteye gidemezdi kısaca.Hem,duyduğuma göre Arven senin soyadını taşıyorken başka birine gönlünü kaptırmış.Sana yaptığı bu saygısızlığı affedebilecek misin?"
"Duygusal bağlarını seks yapmadan da kurabilirsin Selen. Seni istemediğimi söylediğim halde hâla birlikte olmaya çalışıyorsun benimle, sana neden inanayım?"
"Çünkü seni seviyorum ve inan bana sana zarar verecek hiçbir şey yapmam.Bu yüzden Arven'in gerçek yüzünü görmen için her şeyi yapacağım.Sen gurursuz olduğumu düşünsen bile."
Arsel,Eylül'ün anlattıklarını düşündüğünde mantıklı hiçbir neden göremiyordu.
"Gönlümü almayacak mısın?"
Selen gülümseyerek yanağını uzatırken Arsel masadan kalktı.
Keşke bir şeyler hatırlayabilseydi ve amacının ne olduğunu anlasaydı.
---
Arven^
Televizyonun karşısında uyuyakalmıştım,bu aralar çok fazla uyuyordum.Karnımı kaşıyarak yataktan kalktıktan sonra bir şeyler atıştırıp spor salonuna geçtim.
Son yaşananlardan sonra sinirlerim mahvolmuştu ve rahatlamak için daha iyi bir yol olamazdı.
Ellerime bandajları sarıp kum torbasının önüne geçtim ve yumruklamaya başladım.

Kendimi öylesine kaptırmıştım ki bir an elim boşluğa gitmiş bende yere kapaklanmıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kendimi öylesine kaptırmıştım ki bir an elim boşluğa gitmiş bende yere kapaklanmıştım.Akabinde kum torbası benim ardımdan gelip kafama çarpmıştı.Resmen hayatta ki şansımı özetliyordu her şey .
Ben yerde debelenmeyi sürdürürken biri gelip kum torbasını tuttu.Başımı tutarak yerden kalkarken bana elini uzatan adama baktım.
"Yardım istemiyorum!"
"Pekâlâ.Zaten bunun için gelmedim."
"Niye geldiniz o halde dalga geçmeye mi?"
"Delinin zoruna bak.Hem iyilik yapıyoruz hem suçlu oluyoruz.Basit bir teşekkür etsen yeterdi."
"Senden yardım istemedim,sende bunun için gelmediğini söyledin. Bu beklentinizin sebebi nedir?!"
Ellerimi ve üstümü çırptıktan sonra tavuk gibi kabararak bana sevecen görünmeye çalışan adama diklendim.
"Çok sinirlisin."
"Başka bir şey yoksa?"
Gitmesini ima ettiğimde bana elini uzatarak sırıtmaya başladı
"Ben Deniz."
Elini havada bırakarak gözlerimi devirdim.
"Tamam tamam.Özür dilerim,lütfen başa saralım."
Ona sırtımı dönüp başka aletlere doğru ilerlemeye başladım.
"Bütün manyaklar beni mi bulmak zorunda yahu!"

✨ BİR BULUT OLSAM ✨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin