Gözlerimi açsamda sen çıksan karşıma-41

195 16 0
                                    

Arsel geri döndüğünde canının bir şeye sıkıldığını anlamıştım.
"Bir şey mi oldu?"
"Hayır.Her zaman ki şeyler işte biliyorsun."
"Ama senin canını sıkmış gibi görünüyor."
Konuşmamız Doruk'un araya girmesiyle noktalanmıştı.
"Oğlum biz ne yapacağız bu Arsel amcanla?"-D
"Yuh ne amcası be.Dede dedirtseydin bari."demiştim bende hemen.
"Olur dedirtirim."-D
"Ne oğlumu,nerden biliyorsun belki kız olacak?"-E
"Olsun.Kız olsun erkek olsun.İki türlüde çok seveceğim onu."-D
Az önce Arsel'den duyduğum hayvan sahiplenme olayından sonra Doruk,bu sözleriyle beni kalbimden vurmuştu.Onlara imrenerek bakıyordum.
"Hadi kalkalım yavaş yavaş."-D
Restaurant'tan çıkıp dolaşmaya başladık.Üşüdüğüm için üstüme ceketimi almıştım.Arsel gelirken olduğu gibi önden yürümeyip yanımda ilerliyordu.
"Neden benden sakladığın bir şeyler varmış gibi hissediyorum?"
"Hislerini göre hareket edersen hayal kırıklığın çok olur.Bunu sana daha önce de söylemiştim."
"Mantığın her zaman doğruya götüreceği ne mâlum?"
"Her zaman olmasada çoğunlukla götürür."
"Hata olduğunu bilsem bile hislerimle hareket ederim."
"Bu yüzden ilk tanıştığımızda aptal olduğunu söylemiştim."
"Konuyu değiştirmek konusunda senden daha iyisini tanımıyorum Arsel.Arayan kimdi?"
"Gençler nereye ya?Siz uçtunuz gittiniz."
Arkamızdan seslenen Ece'ye baktığımda bir yeri işaret ediyordu ve orası büyük bir lunaparktı.
"Yeni tanışma olayına devam edebilir miyiz?"
"Tabi."
Elini sımsıkı tutup Ece'nin ardından lunaparka girdik.
"Ne yapalım?"-E
"Hepimizin katılacağı bir şeyler olsun"-D
"Hadi buna binelim!"-E
Ece devasa büyüklükteki dönme dolabı işaret ettiğinde kalbim sıkışmıştı sanki.O şeyin en tepesinde kalamam ben!
Ne yazık ki fikir herkes tarafından kabul gördüğü ve bende korktuğumu belli etmek istemediğim için ortama uyum sağlamak zorunda kalmıştım.

O şeyin en tepesinde kalamam ben!Ne yazık ki fikir herkes tarafından kabul gördüğü ve bende korktuğumu belli etmek istemediğim için ortama uyum sağlamak zorunda kalmıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kabinde iki büklüm oturmuş yerden ağır ağır yükselişimizi izlerken Arsel arkasına yaslanmış gökyüzüne bakıyordu.
"Aşağıya bakarsan korkunla baş edemezsin."
"Sen ne öneriyorsun bay çok bilmiş."
sesim titriyordu,kendimi o kadar kasıyordum ki bacaklarım ağrımaya başlamıştı.
"Benim yaptığımı yap."
Başımı kaldırdığımda ellerim tutunacak bir yer aramıştı.
Arsel bu halime gülüp yanıma oturdu.O yanıma gelince hemen koluna dolanıp gözlerimi kapattım.
"Bir kitapta şöyle yazıyordu.Çirkin ya da güzel denen şey algıdan ibarettir.Senin için güzel olan benim için çirkin olabildiği gibi senin için korkunç olan benim için keyif verici olabilir."
"Yani?"
"Tam tur gerçekleşmeden kafanı kaldırıp etrafına bakarsan eğer korkunun içinde mutlaka güzel bir şey bulacaksın."
Dediği gibi yapıp kafamı omzundan yavaşça kaldırdım.En tepede olmamıza çok az kalmıştı.Gözlerimi açarken farkında olmadan Arsel'in kolunu sıkıyordum.Etrafıma bakındım.Aşağıdaki insanlar karıncaları andırıyordu.Yıldızlarsa dokunabileceğim kadar yakın gibiydiler.Kollarım yavaşca gevşerken kendimide Arsel'in kolunuda sıkmayı bıraktım.Ben bindiğimizden beri kaçırdığım güzelliklere hayran kalmakla meşgulken o karşıda ki koltuğa sabitlemişti gözlerini.
"Seni rahatsız eden bir şeyler var."
"Söylediğim gibi,önemli bir şey değil."
"Geçen gün bir programda görmüştüm.Vücutta ki yaraların iyileşmesi süreleri büyüklüğüyle orantılıymış.Senin 6 ay bile olmadı."
"Nereye varacaksın merak ediyorum."
"Canını sıkan şey bu mu?Hala ağrı duyuyor olman çok doğal,bunu..."
"Kesinlikle hayır.Konunun bununla hiçbir ilgisi yok."
"Ah doğru ya.Uzun süre perde takamayacağın için çok üzgünsün biliyorum."
"Rica ediyorum,sabah programlarına bir süre ara ver."
Arsel hayretler içinde bana bakarken ben gülmeye başladım,ve artık en tepedeydik.
"Arsel,aşk denen şey gerçekten var mı?"
"Evet,ama bulmak ya imkansız ya da çok zor."
"Peki neye benzer,bulduğumu nasıl anlayacağım?"
"İşte o zaman hislerine güvenebilirsin.Onlar sana neye benzediğini söyleyecektir."
Başımı tekrar Arsel'in omzuna yasladım.
"İyi ki varsın Arsel."
***
Dönme dolaptan indiğimizde kendimi çok iyi hissediyordum.
Ne yapsak diye düşünürken kocaman bir peluş ayı görmemle hemen orayı işaret ettim.
"Bence hemen oraya gitmeliyiz!"
Oyunun amacı belliydi.Boncuklu tabancayla belirli bir mesafeden,uçuşan balonlardan 7 tanesini vurmak bize ayıyı kazandıracaktı.
"Ama olmadı ki bu ya.Kaç senedir bu işin içinde..." Doruk lafını tamamlayamadan Arsel ile aralarında ki bir iletişimle susmak zorunda kalmıştı.
"Ya illa uzmanlık mı gerekiyor aşkım bence sende yapabilirsin.Ben sana güveniyorum."
Ohh Ece verdi gazı kondurdu öpücüğünü Doruk'un yanağına.O yapmayacakta ben mi yapacağım.
"Seni teşvik edecek bir şeyler söylememe gerek olduğunu düşünmüyorum.Onun yerine şans dileyebilirim ama değil mi?"
"Sen bilirsin."
Arsel elindeki oyuncak tabancaya bakarken çenesinden tutup başını kaldırdım ve dudaklarından öptüm.Dudaklarım hâlâ onunkilerin üstündeyken ekledim.
"İyi şanslar."
***
Doruk 3 balonla ayıyı kaçırmıştı.Sıra Arsel'e geldiğindeyse sanki karşısında balon değilde düşmanı varmış gibiydi.Bu sebepten tüm balonları eksiksiz vurmuştu.
Ayıcığı alıp bana getirdiğinde tutmakta zorlandım çünkü oldukça büyük ve ağırdı.
"Bence bu ayının bir adı olmalı"-E
"Şakir olsun!"-D
"Aşkım saçmalama ya ne Şakir'i?"-E
"Aynen kardeşim Şakir iyidir."-A
"Al birini vur ötekine." Dedim gülerek.
Gecenin kalan kısmında kocaman kocaman pamuk şekerler almış onları yiyerek ağaç evlerimize dönmüştük.
Üstümü değiştirir değiştirmez hemen yatağa yatmıştım.Arsel benden sonra gelmişti.
"Bugün içtiğin kaçıncı sigara?"
"Saymadım."
"Seni seven kızların açmış olduğu biyografi sitesinde sadece gergin olduğun zamanlarda çok içtiğin yazıyor."
"Onları okudun mu gerçekten?"dediğinde gülmüştü.Sanırım bu gece ki ilk gülüşüydü.
"Seni tanımak kolay değil.Malesef yardım almam gerekti."
Kapı eşiğinden aşağıya ayaklarını sarkıtıp bana sırtını döndü.
"Ece ve Doruk hakkında ne düşünüyorsun?"
"Hiçbir şey."
"Yani Doruk senin arkadaşın,Ece de benim.Sence anlaşabilirler mi?"
"Benim tanıdığım Doruk ile bu gece ki Doruk'un hiç ilgisi yok."
"Çocuğunun olacağını duymak onu değiştirmiştir belki."
Arsel cevap vermeden kapının yanında duran şişeden birkaç yudum aldı.
"Peki ya sen...Hiç baba olmayı hayal ettin mi?"
Net bir ses tonuyla "Hayır." dedi.
"Neden?"
"O tür sorumluluklar beni aşıyor,ben daha kendime sahip çıkamıyorum."
"Bence gayet iyi idare ediyorsun."
"Senin bildiğin buz dağının görünen kısmı."
"Sandığından daha fazla tanıyorum seni."
"Bak sen..."
"Bugün beni gerçekten çok şaşırttın.Neden böyle söylediğine anlam vermeye çalışıyorum."
"Çocuklar anne babalarından ne görürlerse onu yansıtırlar..." cümlesini tamamlamadan bir yudum daha aldı.
"Çocuğunun seni yansıtmasından mı korkuyorsun?"dediğimde Arsel'in çocuk halini düşünüp gülmüştüm.O ise hiç gülmüyordu.
Ellerini ovuşturup başını kapıya yasladı
"Babamı yansıtmaktan korkuyorum Arven."
"Arsel,baban ve senin aranda dağlar kadar fark var.Sen ona benzemiyorsun,benzeyemezsin de..."
"Onu tanımadığın için böyle söylüyorsun."
"Seni tanıyorum yetmez mi?"
Yine derin bir sessizlik hakim olmuştu.
"Ben ne kadar reddetsemde ona ait bir şeyler taşıyorum Arven.Bunları bastıramadığım zamanlar da insanlara neler yaşattığımı biliyorum."
"Üstesinden gelemeyeceğin şeyler değiller."
"Anlamıyorsun."
"Öyleyse anlamama yardımcı ol."
"Her neyse...Bir çocuğum olmayacağına göre sanırım bu konuyu tartışmanın da lüzumu yok."
Oturduğu yerden kalkıp kendini yatağa bıraktı.
"Sen istediğini düşünebilirsin Arsel sen bu dünyada ki en mükemmel baba olacaksın..."
"Eğer aramızda bir şey geçmiş olsaydı hamile olmandan endişelenebilirdim.Bu durumda neden hâlâ düşündüğünü anlamıyorum."
"Hep böyle kalmayacağız biliyorsun..Zamanı geldiğinde bizde bunu yapacağız."
"Bakış açını değiştirmiyorsun Arven.Biz normal olsak bile kararımı değiştirmeyeceğim.Ben çocuk istemiyorum.Artık uyuyabilir miyiz?"Arsel yarı uykulu halde cümlesini tamamladıktan kısa süre sonra uyuyakaldı.Bense ergenlikte zirveye ulaşmış bir kız gibi evliliği tam anlamıyla yaşadığımızı hayal ettim.En ince ayrıntısına kadar hemde.Sen istediğin kadar baba olmak istemediğini söyle Arsel.Senden harika bir baba olacak.
***
Bence insanlar zamanla fikirlerini değiştirebilir.Tecrübeler,gözlemler onlara yeni kararlar aldırıp ihtimal dahilinde bile bulunmayan konulara söz hakkı verdirir.
Kafamda yine binbir düşünceyle kumların üzerinde uzanıyordum.
Güneş daha yeni doğmuştu ve sıcacık nefesiyle her yanı ısıtıyordu.
Mükemmel meditasyonumu "Arven bir şey soracağım kuşum sana."diyen Ece bozmuştu.
"Sen gelinliğini nerden aldın?"
"Meltem Hanım ilgilendi her şeyle.Paris'te ki bir şubenin kataloğunu getirtmişti sanırım."
"Şş bana bak seninki bu sabah çok sinirli.Telefonda birine küfür ediyordu az önce,bir şey mi oldu?"
"Bilmiyorum ki.Nerede?"
Yerden kalkıp Ece'nin işaret ettiği yere doğru ilerledim.Ben geldiğimde Arsel konuşmasını bitirmişti.
"Beni bu sefer de geçiştirmeni istemiyorum.Neler oluyor?"
***

✨ BİR BULUT OLSAM ✨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin