Bir tuhaf balayı-40

217 17 2
                                    

İlk giydiğim,enine mavi ve beyaz çizgileri olan spor bir elbiseydi.
Kabinden çıktığımda Arsel duvara yaslanmış beni izliyordu.

Kabinden çıktığımda Arsel duvara yaslanmış beni izliyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ben çok beğendim.Sen ne diyorsun?"
"Ben giymeyeceğim Arven beğendiysen al."
"Üzerimde nasıl durduğunu söylesen."
Arsel yaslandığı yerden doğrulup yanıma geldi.Elbiseyi omuzlarından çekiştirip bir şeyler yaptıktan sonra birkaç adım geri çekildi.
"Güzel."
"Bugünün tarihini hemen not almalıyım ilk kez bir şeyi beğendirebildim sana."
Arsel beni kabine tekrar soktuğunda kendi kendime gülüyordum.
Kırmızı,derin göğüs dekolteli kısa bir elbise giyip tekrar dışarıya çıktım.

Kırmızı,derin göğüs dekolteli kısa bir elbise giyip tekrar dışarıya çıktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Temsili)
Bu sefer telefonuyla uğraşıyordu.
Bana baktığında kendi etrafımda tam tur dönüp ona gülümsedim.
"Nasıl?"
"Elbise nerede?"
"Gözlerinde problem mi var?Burada işte kırmızı kırmızı bak."
"Şaka herhalde."
"Ne oldu?"
"Arven bunu almayacaksın değil mi?"
"Neden ya bence harika bir elbise bu."
"Hayır kesinlikle çok kötü,sana hiç yakışmamış lütfen düzgün bir şey giy." dediğindeyse oflayarak kabine geri döndüm.
Straplez mini bir elbise giydikten sonra yeniden çıktım.

Bu sefer kabinin kapısına yaslanıp ona çekici bir bakış attım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu sefer kabinin kapısına yaslanıp ona çekici bir bakış attım.
Beni baştan aşağıya süzdükten sonra gözlerini kırpıştırarak baktı.
"Bu ne şimdi?"
"Elbise."
"Nerede giyeceksin bunu?"
"Belki bir davette."
"Bununla dışarı çıkmana izin vereceğimi düşünüyorsun yani?"
"Senden izin istediğimi hatırlamıyorum."
"Buna katiyen müsade etmem ve benden habersiz bunu giyersen..." dedikten sonra devamını getirmek yerine sakallarını karıştırdı.
"Arvencim çıkartır mısın şunu?Rica ediyorum."
"O zaman kırmızıyı alayım."
Bakışları üzerine kahkaha atmıştım.Kabine girip üzerime yapışan elbiseyi güçlükle çıkarttım.
Aslında bu elbiseyi giymekte çıkartmakta beni çok yormuştu.Üstelik bu kabin çok dar ve havasızdı.Aceleyle siyah,eteği dantelli bir elbise giyip kendimi dışarı attım.
Elimle bir yandan kendime rüzgar yapmaya çalışıyor diğer yandan Arsel'in durmamı istediği şekilde durmaya çalışıyordum.
"Güzel.Katil olma riskim daha az en azından."
"Ne?"
"Yok bir şey."
Kalan elbiselerin içinden en çok beğendiğimi denedim ve diğerlerinden vazgeçtim çünkü dayanılacak gibi değildi.
Krem bir elbiseydi.Her yanında küçük yırtıklar vardı ve bu bence çok hoş duruyordu.Kabinden çıktığım Arsel'i göremiştim.Etrafıma bakındıktan kısa bir süre sonra telefonunu cebine sokuşturarak yanıma geldi.
"Nasılım?"
"Güzel olmuş."
"Beni geçiştiriyorsun."
"Doruk ve Ece gelmiş onları almamız lazım."
"Gerçekten mi?Biraz erken değil mi?"dedikten sonra tatlı tatlı gülümsedim o ise büyük bir ciddiyetle beni izledi. "Tamam üstümü değiştirip geliyorum."
Arsel'e,alınacak kıyafetleri verip üzerime değiştirdim.
"Burada şoförümüz olmadığına göre sanırım poşetler ellerinden öper Arsel Bey."deyip güldüm.O ise bir yeri işaret etti.
"Dalga geçiyor olmalısın."gülümsemem anında silinmişti.Şimdiyse o gülüyordu.
Siyah bir arabanın yanında duran orta yaşlarda ki adam bana el salladı.
"Ulan benim de adım Arven'se sana poşet taşıtacağım oğlum!"
***
Havaalanına geldiğimizde Arsel'e yetişmeye çalışıyordum.Yürüyor mu koşuyor mu belli değildi.
Dış hatlara geldiğimizde ellerimi belime koyup derin bir nefes aldım.
"Erken mi geldik?"
"Hayır tam zamanı."
"Çok yoruldum."
"O saçma ayakkabılarla yürümen bile mucize."
"Nesi saçma ayakkabılarımın?"
"Boyun zaten uzun,neden bir de topuklu giyme ihtiyacı duyarsın ki.Üstelik üstündekilerle uyumlu olacak bir sürü ayakkabın varken."
Arsel'e tepeden bakışlar atarken neden böyle söylediğini anlayıp gülmeye başladım.
"Amon sen benim yanımda kısa mı kaldın ya kıyamam şapşal söyleseydin ya.Sana verirdim bunları."
Arsel bana ölümcül bakışlar atarken ben yarıla yarıla gülmeye devam ettim.
O sırada Ece ve Doruk görünmüştü.

✨ BİR BULUT OLSAM ✨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin