Bölüm 3

3.8K 167 16
                                    

Umarım severek okursunuz:)) İyi okumalarrr:)))))

''Selinn! Kızım hadi kalk. Kahvaltı yapıyoruz. '' Zar zor gözümü açıp saate baktığımda sabahın 10'uydu. ''Ya anne yaa! Bu saatte uyandırılır mı bir insan? Gelmiyorum,uyuyacağım ben. '' Tam gözlerimi kapatmıştım ki Çağrı'nın -nam-ı diğer kardeşim olur kendisi- söyledikleriyle gözlerimi hızlıca açtım. ''Eğer gelmezsen annem tüm krepleri yiyebileceğimi söyledi. '' Hızlıca ayağa kalkıp elimi yüzümü yıkadıktan sonra aşağı kata kahvaltıya indim. Krep en sevdiğim yiyeceklerde başı çekiyordu. Annem beni uyandırmanın kolay yolunu bulmuştu bu sebepten dolayı.  Masaya oturduğumda kreplerle dolu caaanım tabağı önüme çektim ve tabağıma krepleri doldurmaya başladım. Önüme tam 3 tane krep almıştım. Arasına sürmek için çikolataya uzandığımda Çağrı benden önce davranmıştı. ''Ya Çağrı döveceğim şimdi. Ver şu çikolatayı. '' deyip elinde tuttuğu çikolataya uzandım. ''Hayırr yaa...önce ben aldım. Sıranı bekle. '' O sırada babam geldi. Sinsi bir şekilde güldüm ve ''Ya babaa. Çağrı vermiyor çikolatayı. '' Babam güldü ve ''Çocuk musunuz siz kızım? Kaç yaşınıza geldiniz hala kavga ediyorsunuz. Çağrı sen hemen sür,sonra ablana ver. Selin sende sıranı bekle. '' Gülen yüzüm solmuştu. Bu seferde Çağrı bana bakıp sinsice sırıtmıştı. Babam yüzümü görünce yanağımı öpüp ''Hadi ama...ablasın sen. Kardeşine öncelik tanımalısın. Gül bakayım. Bak yoksa gıdıklarım. '' dediğinde istemsizce gülmüştüm. Her yerimde tikim vardı ve bunu beni tanıyan herkes bilirdi. ''Hahh şöyle. '' Annemde masaya oturduğunda çok güzel bir şekilde kahvaltı yapmıştık. Yalnızca tek bir kişi eksikti. Üniversitede okuyan ablam. Şehir dışında okuduğu için pek fazla görüşemiyorduk. Aklıma gelen soruyla babama döndüm. ''Baba..ablam ne zaman gelecek? '' ''Kızım daha yeni gitti ya ablan. Ne çabuk özledin? 2 haftaya gelecek işte. Görürsünüz birbirinizi doya doya. '' '' Keşke o da Ankara'da olsaydı. Ne güzel hep birlikte olurduk. '' Babam iç çekerek '' Biz de çok özlüyoruz kızım ama okulu orada. Yapacak bir şey yok. '' O sırada annem lafa girdi.  ''Celalciğim baban bugün bizi şirkete çağırdı. Önemliymiş. '' ''Olur canım. Gideriz de merak ettim neymiş önemli olan şey. '' ''Bende bilmiyorum,gidince öğreniriz. Aa Selinciğim bak ne deyeceğim? Sizde evde sıkılmışsınızdır. Çağrıyı da alın da bir yerlere gidin. Alışveriş merkezine  falan. Ne dersiniz? Uyar mı size? '' Çağrı hemen lafa atladı. ''Olur olur. Bende koleksiyonuma yeni şeyler alacaktım zaten. İyi oldu. '' Çağrı'nın koleksiyonum dediği  oyuncak askerlerden oluşan bir koleksiyondu. Nereye gitse asker alır,onları biriktirirdi. Aslında güzel bir şeydi,ama onun için. Çünkü eli hiç ucuz şeylere gitmezdi. Bu sebepten babama bir sürü masraf çıkarırdı. Şimdi olduğu gibi. Ayağa kalkıp babamın yanına gitti ve kulağına bizim duyamayacağımız şeyleri söyledi. Ne söylediğini az çok tahmin edebiliyorduk annemle. Babamın yüzünün rengi değişmişti. Ama yinede bozuntuya vermeyip kartını çıkarmıştı. Aynı zamanda da söyleniyordu. '' Çağrıı...Çağrıı. Koleksiyon ayağına soyuyorsun bizi. '' ''Ama babaa... Sen benim ünlü olmama mani oluyorsun resmen. Bu koleksiyon büyüyecek ve ben çok ünlü olacağım. Ama ünlü olduğumda da seni unutmayacağımmm ve seni de koleksiyonumun oluşmasında en büyük etken olan kişi olarak tüm dünyaya tanıtacağım. Değerimi bil. '' O sırada annem araya girdi ve ''Çağrı ben sana koleksiyonun için babandan para alma demedim mi? Kumbarandaki parayı ne yaptın? '' O sırada Çağrı sıvışmak için ''Telefon mu çalıyor? Anne senin telefonun galiba. Ben hemen getiriyim. '' deyip gitti. ''Allah bilir nereye harcamıştır. '' Babam bana dönüp ''Kızım söylememe gerek yok ama sen kendi kartından harcama. O özel durumlar için. Tamam mı? Benim kartımdan istediğinizi alın. Bunu Çağrı'ya söylemede. '' Gülümseyip ''Tamam babacım. Sen merak etme. Neyse ben gidip hazırlanayım. Seviyorum siziiii. ''deyip ardından babamı ve annemi yanağından öpüp odama geçtim. Altıma yırtık kot pantolonumu,üstüne beyaz sade tişörtümü giydim. Saçlarımın uçlarına maşayla şekil verdikten sonra makyaj masama oturdum. Hafif eyeliner çektim ardından rimel ile kirpiklerimi kıvırdım. Yanaklarıma hafif şeftali tonlarında allık sürdüm ve son olarak da açık tonlarda bir rujla makyajımı tamamladım. Normalde makyaj yapmayı sevmezdim. Ama arada bir yapma isteği geliyordu. Hazırlandıktan sonra çantamı da alıp aşağıya indim. Çağrı çoktan hazırlanmış beni bekliyordu. ''Ağaç oldum burada. Neredesin sen?! '' ''Bak Çağrııı. Ben olmasaydım gidemezdin. Bana muhtaçsın sen şu an. İstersen benimle iyi geçinmeye bak. '' Ayağa kalkıp ''Vaay Selin hanıma bak sen. Az mı sakladım senin sırrını? Şimdi bana küçük bir iyilik yapıyorsun diye hemen başımıza mı kalkacaksın? '' O sırada babamın sesini duydum. ''Hadi gelin. Sizi bırakıp öyle geçeceğiz şirkete. '' Çağrı'ya bakıp ''Babama dua et sen küçük şeytan. Düş önüme şimdi. '' Beraber arabaya geçtik ve birlikte alışveriş merkezine gittik. Annemlerle vedalaştıktan sonra alışveriş merkezine girdiğimizde gözüme takılan kişiyle ağzımdan küfrün çıkması bir olmuştu. 

YENİ KOMŞUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin