Sen benim kızımsın!

1.2K 47 2
                                    

Umarım seversiniz. İyi okumalar❤️
''Selin! '' Kafamı kaldırıp bana seslenen müzik hocama baktım. ''Efendim hocam? '' Neşe Hoca endişeli bir şekilde bana bakıyordu. ''Tatlım sen iyi misin? Hasta gibisin. '' Değişmiş sesimle konuştum.

''Biraz üşütmüşüm. Ama problem değil. '' ''Geçmiş olsun canım. Burada diğer akora geçiyoruz. Sen La Minör'desin. Mi Majör'deyiz. ''   Ellerimi gitar tellerinin üstünde gezdirirken önümdeki kağıda bakıyordum. Doğru akoru bulduğumda çalmaya başladım. İçimden ritmi tekrar ederken müzik hocam ise şarkıyı söylüyordu. Geçen 3 ayda kendime yeni bir hobi olarak  gitar çalmayı seçmiştim. Haftada 3 saat dersimiz vardı. Hoca elini şıklatıp diğer akora geçmemi söylerken hızla diğer akora geçtim. Parmaklarım acısa da sevmiştim gitar çalmayı. En azından bu sayede onu daha az hatırlıyordum. Ya da kendimi kandırıyordum. 2. seçenek daha mantıklı geliyordu. Son satıra geldiğimizde bende eşlik edip şarkıyı bitirdim. ''Yıldızların altında. ''

Bir alkış sesi duyduğumda kafamı kaldırıp bizi izleyen anneme baktım. Yanımıza gelip gülümseyerek konuştu. ''Harikaydınız. Bravo! '' Buruk bir şekilde gülümseyip teşekkür ettim. ''Valla   Berrin'cim Selin'de çok büyük bir değişim görüyorum. Tellere artık daha iyi basıyor, gitara daha hakim. Hem çalıp hem söyleyebiliyor. Anlayacağın bayağı bir geliştirdi kendisini. '' Neşe Hoca'nın söylediği şeyler beni utandırırken bakışlarımı ona çevirdim. ''Hepsi sizin sayenizde hocam. Benimle çok ilgileniyorsunuz. Siz olmasaydınız olmazdı. Çok sağ olun. '' ''Ne demek Selin'cim. Görevimizi yapıyoruz şunun şurasında. '' deyip şen bir kahkaha attı. Annem de ona eşlik ederken elini omzuna koydu. ''Neşe'cim gel bir kahve içelim. Selin'cim hadi sen de gel annecim. '' ''Tamam anne siz geçin. Ben geliyorum. '' Annemler odamdan çıkınca gitarı yerine koyup kendimi yatağa attım. Bakışlarım onun odasındayken aklımdan hala dün gördüğüm kişi geçiyordu. O olduğuna emindim. Onu gördüğümü sanmak bile kalbimin deli gibi atmasına sebepti. O güzel yüzünü, yemyeşil gözlerini, kahverengi yumuşacık saçlarını öylesine özlemiştim ki. Aklıma geldiğinde yine gözlerimden yaşlar bir bir akmaya başlamıştı. Onsuz bir hiçtim ben. O yoksa ben de yoktum. Ben salya sümük ağlarken kapı aniden açıldı.

''Selin'cim kahven nasıl olsun? '' Elimle gözyaşlarımı silecekken burnumu çekmemle annem yanıma geldi. Endişeli bir şekilde bakan açık yeşil gözleri ağladığımı görünce hüzünle kaplanmıştı. ''Yine mi Selin? Tam unuttun derken... '' Ona inanamaz bir bakış attım. ''Unutmak mı? Uraz'ı mı? Anne o benim nefesim. İnsan nefesi olmadan yaşayabilir mi? '' Annem hafiften sinirlenmeye başlamıştı.  ''Artık unutmak zorundasın Selin. Kaç ay oldu? '' ''Üç ay on sekiz gün oldu anne. Ben tam üç ay on sekiz gündür yaşamıyorum. Yaşayamıyorum. Onsuz yapamıyorum. Ben onu istiyorum anne. '' Hıçkırarak ağlamaya başladığımda annem beni kendine çekip sıkıca sarıldı. ''Keşke geri getirebilsem onu sana. Keşke acını kendime çekip alabilsem. Ama yapamıyorum. '' Bir süre ben ağladım annem konuştu. Birazcık daha iyi olduğumu anlayınca geri çekilecektim ki annemin söylediği şeyle durdum. ''Sana onu geri getireceğim. '' Olabilir miydi böyle bir şey? Geri getirebilir miydi onu bana?

Annem geri çekilip gözümdeki yaşları sildi. "Ağlamak yok artık sana. 3 aydır ağla ağla nereye kadar. Hadi kalk bir hava al. Yarın da seninle anne kız bir yerlere gidelim. Uzun zamandır yapmıyoruz. " Ona üzgün üzgün baktığımı görünce ayağa kalktı. Ardından beni de kaldırdı. "Hadi aşkım kalk. " İstemeyerek de olsa kalktım. Annem çantamı ve yağmurluğumu elime tutuşturdu.

Annemin zoruyla evden çıkmıştım. Ağır adımlarla çevre yolunda yürüyordum. Geçen 3 ayda eski okuluma geri dönmüştüm. Arada bir Sema annemle buluşuyordum. Gözde ile de aynı sınıftaydım. Ama son olaylardan sonra benden uzak duruyordu. Annemin onunla konuştuğunu düşünüyordum. Hoş, böyle olmasa da artık bana yaklaşabileceğini düşünmüyordum. Savaş'la yaptığı şeyden sonra evden atılmıştı. Annem ona yüz vermiyor, eve çok nadiren gelebiliyordu. Bu dönemde en büyük destekçim annem olmuştu. Hep yanımda durmuştu. Babam ise nasıl yardım edeceğini bilmediğinden Çağrı ile beni eğlendirmeye çalışıyordu. Bazen gülüyordum, ama her gülüşümde aklıma geliyordu. Ona yaptıklarım yüzünden gülmeye hakkımın olmadığını düşünüyordum. Aniden aklıma gelen fikirle Sema annemin yanına gitme kararı aldım. Bulunduğum yerden otobüs geçmediği için taksi çağırdım. Berrin anneme gideceğimi, Sema anneme ise geleceğimi mesaj attım. Taksi gelince binip evin adresini verdim. Taksici durunca durduğumuz yere baktım. Taksici arkaya dönüp durumu izah etti. ''Abla ileride kaza olmuş. Buranın açılması uzun zaman alır. Zaten gideceğiniz yer de yakın. İsterseniz inin burada. '' ''Peki o zaman. Borcum ne kadar? '' Taksicinin söylediği miktarı verip indim. Sema annemin evinin yakınlarındaydım. Müzik dinleyerek yürürken son zamanlarda yaşadıklarımı düşünüyordum. Eve gelmeme az kalmışken duyduğum sesle kafamı kaldırıp sesin geldiği yere baktım. 4-5 kişilik bir erkek grubundan geliyordu. İstemeyerek de olsa onların önünden geçecektim. Önlerinden geçerken hepsinin bakışlarını üstümde hissediyordum. Umursamadan yürümeye devam ettim. Bir süre sonra köşeyi dönecekken arkamdan gelen adım seslerini duydum. Sanki takip ediliyor gibiydim. Paranoyak olduğumu söyleyip kendimi rahatlamaya çalışıyordum. İstemeden de olsa korkmaya başlamıştım. Ben hızlandıkça arkamdaki adım sesleri de hızlanıyordu. Kulaklığımı çıkarıp çantama koyarken çaktırmadan arkama baktım. Haklıydım. Takip ediliyordum!

YENİ KOMŞUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin