Candan Erçetin- Yalan
Tekrardan merhabalar canlarım❤️ Sizlere güzel bir bölüm bırakıyorum. Lafı uzatmayacağım. İyi okumalar❤️Hayat... Dışarıdan bakıldığında her ne kadar güzel bir hayata sahipmişim gibi görülse de gerçek öyle değildi. İçim kan ağlıyordu. İnkar etmeyeceğim, çok değildi. Yaklaşık 4 ay öncesine kadar normal bir hayatım vardı. Memur anne ve babanın, kendi halinde takılan çocukları. Hiçbirimizin parada gözü yoktu. Bu özellik kesinlikle anne ve babamdan geçmişti. Eğer babam parayı sevseydi annemle evlenmez, ailesinin kendine seçtiği birisiyle evlenirdi. Babam annemi seçtiği için babaannem onu evlatlıktan reddetmişti. Haliyle parasını da kesmişti. Ama bu babamın zerre umurunda olmamıştı. Aynı şekilde annem de öyleydi. Babamla evlendiklerinde ikisinin de paraları çok yokmuş, ama annem de kendisine gelen tüm talipleri geri çevirmiş ve babamla evlenmişti. Küçüklükten beri evlenince annem ve babam gibi olmak istemiştim. Gördüğüm en iyi çift onlardı.
Yalandan ve yalan söyleyen insanlardan nefret ederdim. Çok zor durumda kalmadığım sürece yalanı asla söylemezdim. Çünkü yalan korkakların işiydi, ve ben korkak değildim. Annemin bana söylediği yalanı şuan ortaya çıkmıştı. Herkesten beklerdim ama annemden beklemezdim. Önceden aramızda yalan olmazdı, ama şimdi birbirimize yalan söyler olmuştuk. Bana öğrencisinin kaza geçirdiğini söylemişti. Peki, Gözde ne zamandan beri annemin öğrencisiydi? Bana düzgünce söyleseydi, Gözde'nin yanına gidiyorum deseydi olgunlukla karşılardım. Ama bana yalan söylemiş olması... affedilir bir şey değildi.
Babam Gözde'ye doğru eğilip alnına bir öpücük kondurunca içimden bir parçanın koptuğunu hissetmiştim. Bir zamanlar sadece bize yaptığı bu hareketi şimdi bir başkasına yapıyordu. Gerçi başkası dediğim onun öz çocuğuydu. Bu gerçeği kabullenemiyordum. Gözlerimden yaşlar akmaya devam ederken yakalanma ihtimalini umursamadan acıyla onları izliyordum.
Kolumdan tutulup çekildiğimi hissettiğimde beni çeken kişiye baktım. Tahmin ettiğim gibi Uraz'dı. Beni hızla tuvalete soktu. Şansımıza tuvalet boştu da Uraz'la kızlar tuvaletinde yakalanmamıştık. Uraz kapıyı kilitleyip yanıma geldiğinde kendimi duvara atmıştım. Ayakta duramıyordum.
Hani derlerdi ya bir acıyı geçirmenin yolu başka bir acıdır diye. Kalbimde hissettiğim acı karnımın ağrısını unutturmuştu bana. Duvarda yaslanırken karşımda durmuş ne yapacağını bilemez bir halde bana bakan Uraz'a baktım. Yeşillerinde öfke sezsemde ona baktığımı görünce yerini üzüntüye bıraktı. Bana acıdığını hissediyordum. Hoş, artık ben bile kendime acıyordum.
''Yoruldum Uraz. '' Sesim kısık çıkınca yükseltmeye çalışarak konuştum. ''Ben artık her şeyden yoruldum. ''
''Güzelim... '' Konuşmasını bölerek yarım kalan konuşmamı devam ettirdim.
''Gördün değil mi? Sen de gördün nasıl iyi bir aile olduklarını. ''
''Selin- '' Gözlerimden yaşlar akarken bağırarak konuşuyordum.
''Gördün değil mi Uraz! Onların bana ihtiyaçları yok! Sen de gördün bunu. Hatta...'' Durup derin bir nefes aldım.
''Hatta ben yokken daha bir mutlular. Haklılar da. Kim doğurmadığı bir çocuğa bakmak ister ki? Bir yabancıya? '' Uraz yanıma gelip bir elini çeneme koydu. Diğer eliyle de göz yaşlarımı temizliyordu.
''Ağlama demeyeceğim sana. Ağla, ama bunu yalnızca benim yanımda yap. Onların gözü önünde değil. Hele o kızın yanında hiç değil. Ağlamak güçsüzlük değil, aksine güçlü kişilerin daha güçlü olmak için kullandıkları bir yöntem. Ama bunu onlar anlayamaz. Seni zayıf, güçsüz sanarlar. Bunun için yalnızca benim yanımda ağla. Ayrıca gördüm. Her şeyi gördüm. Sana nasıl yalan söylediklerini de, sana ihtiyaçlarının olmadığını da gördüm. '' Bunları bilsem de Uraz'dan duymak canımı daha da acıtmıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ KOMŞUM
ChickLitUmut tükenince yine çarpar mıydı kalp? Hayatında hiçbir zorlukla karşılaşmamız bir kız. Normal bir aile. Normal bir hayat. Peki her şey mükemmel giderken, birden bu düzen bozulursa neler olur? Ailevi sorunları bir yana, sevgilisiyle olan sorunları...