YENİ KOMŞUM

Tehdit

.

Sıkıntıyla nefesimi verip, karşımda benden bir cevap bekleyen Savaş'a baktım. ''Olmaz Savaş. '' Onu umursamadan bir adım attım. Kolumdan tutup, beni durdurunca bu sefer Uraz devreye girdi. Savaş'ın kolumdaki elini alıp, fırlattı.

''Çek o elini! Kırmayım! '' Savaş sinirle gözlerini kapattı. Geri açtığında sinirle Uraz'ın yakasına yapışıp, Uraz'ı duvara doğru itti. Uraz sinirlenmek yerine gülmeye başlayınca Savaş iyice sinirlenmişti.

''Selin seni sevmiyor lan! Bırak artık kızı! Zorla yanında tutamazsın onu! '' Zorla mı? Hızla Savaş'ın koluna asıldım. Bu kadarı da fazlaydı! Benim hayatıma ne hakla karışıyordu?

''Bırak onu Savaş! Hemen ! '' Savaş bakışlarını bana çevirince Uraz ellerini yakasından çekti. Beyaz gömleğinin yakasını düzeltip, alaycı bakışlarını Savaş'a çevirdi.

''Zorla mı? Sence ben Selin'i yanımda zorla mı tutuyorum? İstersen Selin'e soralım. '' deyip bana baktı.

''Aşkım, sen söyle. Seni yanımda zorla mı tutuyorum? Ya da dur dur... Şuna cevap ver. Sen beni sevmiyor musun? '' Yutkunup, Uraz'a baktım. Nasıl da zevk alıyordu şu an kim bilir? Derin bir nefes alıp yavaşça konuştum.

''Uraz beni yanında zorla tutmuyor Savaş. Ayrıca... ben onu seviyorum. '' Sona doğru sesim kısılmıştı. Savaş'ı çok kısa süredir tanısam da onu sevmiştim. Ama onun beni sevdiği gibi değil. Savaş'a bakamasam da hayal kırıklığına uğradığına emindim.

''Aldın cevabını. '' Uraz'ın kahkahasıyla kafamı yerden kaldırıp, Uraz'a baktım. Bana bakıp, elimi avucunun içine aldı. Öpüp, elimi Savaş'ın gözlerinin önünde salladı.

''Bu el benim. '' Elini alıp, kalbimin üstüne koydu.

''Burası benim. '' Ardından parmağıyla tüm vücudumu gösterdi.

''Bu kız benim. Anlıyor musun? ! Bunu aklına sok! Ve bir daha seni Selin'İn yanında görürsem... '' Savaş'a yaklaştı. Kulağına doğru eğilip, konuşsa da duymuştum.

''Yarım bıraktığım işi bitiririm. '' Uraz, Savaş'ın omzuna çarpıp kendisiyle beraber beni de yürütmeye başladı. Biz birkaç adım atmıştık ki Savaş'ın sesi duyuldu.

''Selin'i er ya da geç senin elinden alacağım Uraz Soylu. Elbet bir gün alacağım onu senden! ''

Uraz en başta her ne kadar alaycı bir tavırda olsa da sonradan sinirlenmişti. Şu an fark etmese de çok hızlı yürüyordu. Sınıfa geldiğimizde kendi yerime geçecekken Uraz buna izin vermemiş, beni de yanına oturtmuştu. Ona baktığımda hala sinirli olduğunu gördüm. Dizlerinin üzerindeki ellerini tuttum.

''Rahatla biraz. O hiçbir şey yapamaz bana. '' Uraz kafasını kaldırıp, yeşil gözlerini gözlerime kilitledi. Yeşillerine aşık olduğum.

''Ben zaten rahatım. Sadece, etrafında o şerefsizin olması canımı çok sıkıyor. Bak Selin, bana verdiğin sözü unutma. Aramıza kimseler giremeyecek. Bu sefer olmayacak. Eğer olursa ne olacağını biliyorsun. '' Evet, maalesef ki biliyordum.

''Biliyorum Uraz. Bundan sonra kimse karışamayacak bize. Aramıza kimseler giremeyecek. Biliyorum. '' Uraz ağzını açmış bir şey söyleyecekti ki kapı açıldı. İçeriye edebiyatçı olduğunu düşündüğüm bir hoca girdi. Bu yıl hiçbir şey iyi gitmediği gibi derslerim de kötüydü. Daha hocalarımın kim olduğunu bile bilmiyordum. Hoca kapıyı kapatıp, masasına oturdu. Herkes kalkınca bende el mecbur kalkmıştım. Uraz'a baktığımda yerinden kalkmadığını gördüm. Normalde umursamazdım ama şimdi bir de hocalarla uğraşamazdım.