Ama...ben sana aşık oldum Savaş.

1.3K 60 7
                                    


Savaşla birlikte bir kafede oturmuş konuşuyorduk. Kararımı vermiştim. Artık daha fazla beklemeyecek, bugün ona olan hislerimi dile getirecektim. Ama bunun için cesaretimi toplamam lazımdı. ''Düşünceli gözüküyorsun. '' Aşık olduğum gözlerine bakıp yavaşça konuşmaya başladım. ''Sınavlardan dolayı...başka ne olacak sanki. '' ''Takma kafana, bak bana. Hiç takıyor muyum, yok. Sende öyle yap. '' ''Öyle diyorsunda sınıfı geçemezsen n'olur, düşündün mü? '' Elini 'salla' dercesine salladı. Gülüp ona baktım. Bana bakıp gülümseyince cesaretimi toplayıp elini tuttum. Derin bir nefes alıp konuşmaya başladım. ''Savaş, benim sana bir şey söylemem lazım. '' Şaşırmış gözükmüyordu. Aksine mutlu gözüküyordu. ''Söyle güzelim. '' O böyle konuşunca midemde kelebekler uçuşuyordu. ''Biliyorum kısa bir süredir tanışıyoruz. Ama...ben sana aşık oldum Savaş. '' Olmuştu işte. Söylemiştim. Savaş yanımdaki sandalyeye oturup ellerimizi tekrar birleştirdi. ''Bende sana aşığım Selin. Ne zamandır açılmak için cesaretimi toplamaya çalışıyordum. Sen böyle söyleyince nasıl rahatladım bilemezsin. '' Savaş iyice yaklaşınca ne yapacağını anlayıp gözlerimi kapattım.

''Hayır! '' Yatakta doğrulup hızlıca etrafıma baktım. Yoktu! Savaş yoktu. Demek ki rüyaymış diye geçirdim içimden. ''Oh be! '' deyip geri yattım yatağıma. Bir an gerçek sanmıştım. Komodinde ki suyu alıp hızlıca içtim. O nasıl rüyaydı ya. Savaş ve ben. Asla! Asla! Asla!

Saate baktığımda 9 olduğunu gördüm. O sırada telefonum çalmaya başladı.Arayana bakmadan aramayı cevapladım. Gözlerimi kapatıp telefonu kulağıma dayadım ve tekrar uyumayı denedim. ''Günaydın kankaa! '' Barış'ın bağırmasıyla kaşlarımı çatıp ''Hıhh? '' diye bir ses çıkardım. ''Hıh mı? Hıh nedir ya? Sen uyuyor musun hala? Uraz gelmedi mi ? '' Hızlıca gözlerimi açıp ayağa kalktım. Kulübe gidecektik! ''Ben onu unutmuşum yaa. '' Bir yandan konuşuyor, bir yandan altıma kot pantolonumu geçiriyordum. ''Uraz birazdan gelir. Ben seni tutmayım. Hadi görüşürüz. '' Telefonu yatağa fırlatıp üstüme bluzumu geçirdim. Çantama gerekli eşyalarımı alıp, saçlarımı taradım. Telefonuma mesaj gelmesiyle hızlıca yataktan telefonumu alıp mesajı okudum.

Gönderen: Ruh Öküzüm

Aşağıdayım. Bekliyorum😎(Bekletilmeyi sevmem haberin olsun! )

Şeytan diyor beklet şunu yarım saat, aşağıda ağaç olsun. Ayrıca onu artık adıyla kaydetmeliydim. Sonuçta artık ruh öküzüm değildi. Çantamı alıp odadan çıktım. ''Anne! '' ''Mutfaktayım. '' Annemin yanına gidince kahvaltıyı hazırladığını gördüm. ''Anne, sana söylemeyi unuttum. Arkadaşlarımla bizim kulübe gideceğiz. '' Gülümseyerek söylediğim şeyin üzerine annem kaşlarını çatıp ''Kimden izin aldın bakalım? '' diye konuştu. Bende kaşlarımı çattım. ''Sorun etmezsin diye düşündüm. Sonuçta her zaman gittiğim yer. '' ''Oranın parasını seni büyüten kadın veriyor de mi? '' ''Berrin annem veriyor. Evet. '' ''Birde anne diyor. Senin annen benim. Ona anne demeni istemiyorum. Hattaa...onunla görüşmeni de istemiyorum. Ne de olsa seni kapıya attı resmen. '' Kaşlarım yeterince çatık değilmiş gibi iyice çatarak konuştum. ''Ama o da beni büyüten kişi. Sen nasıl benim annem isen, o da benim annem. Ve ona annem demeye de onunla görüşmeye de devam edeceğim. '' ''Bak, o seni kapıya attı. Sana kim bakıyor, ben. Ama sen hala salak gibi ona anne demeye devam ediyorsun. Geçen gün Gözde'yi görmeye gittiğimde gördüm. O çok sevdiğin annen, kızına, öz kızına bir kamyon dolusunca hediye almış. Bak, onun sana ihtiyacı yok. Seni arayıp sordu mu? Hayır. Sende aklını kullan. Onu arama. '' Kulaklarıma inanamıyordum. Karşımda duran kadın Sema annem olamazdı, değil mi? Tanıdığım Sema annem bu değildi. Hiç bir şey söylemeden arkamı dönüp hızla kapıya gittim. 

''Nereye gidiyorsun? Dur! Sana izin vermedim. Selin, gel buraya! '' Onu umursamayıp kapıdan çıktım. Aşağıya indiğimde burnum sızlamaya başlamıştı bile. Hayır, ağlamayacaktım. Berrin annem defalarca kez okulum için gelmişti. Üstelik babam ne demişti? Sen gidince çok üzüldü, hatta senin fotoğrafına bakıp ağladığını bile gördüm demişti. Bu da demek oluyorduki annem beni unutmamıştı. ''Selin! '' Başımı kaldırıp bana seslenen kişiye baktım. Uraz. Arabaya binip, ön koltuğa oturdum. ''Mesajımı almadın sanırım. Kaç dakika oldu kızım?! '' Uraz konuşuyordu ama ben onu dinlemiyordum. Aklım Sema annemin söylediklerindeydi. ''Selin? '' Kafamı kaldırıp Uraz'a baktım. Yeşil gözleri şaşkın bir şekilde bana bakıyordu. ''Hı? '' ''Ne oldu? '' ''Bir şey yok. '' Bana inanmadığını belli eden bir bakış atınca zorla gülümseyip ''Hafta sonu erken kalkmak, pek...bana göre değil. Sadece uykumu tam alamadım. Başka bir şey yok. '' deyip daha fazla sorgulamasın diye radyoyu açtım. ''Öyle olsun bakalım. ''  Allah'tan daha fazla sorgulamadan arabayı çalıştırdı. Yol boyunca acaba Sema annem doğru mu söylüyor diye düşünmüştüm. Berrin annem artık beni umursamıyor muydu? Şimdi onun parasıyla kulübe gidiyordum. Doğru mu yapıyordum? Sonuçta ben onların kızı değildim. Bir süre düşündükten sonra ani bir karar verip Uraz'a döndüm. ''Uraz, durdur arabayı. '' ''Ne? Nerden çıktı bu şimdi? '' ''Durdur Uraz. '' Gitmek istemiyordum.

YENİ KOMŞUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin