Herkese selamlar! Sizler için sınav haftamda bölüm atıyorum. Yarın okulum var ve saat gece yarısını geçti. Ama benim için çok değerli olduğunuzdan dolayı uykumdan feda edip sizlere bölüm attım. Sizden istediğim tek şey oy verip yorum yapmanız. Çünkü bunlar beni motive ediyor ve yazma isteğim daha çok geliyor. Lütfen sadece yıldıza basıp bana destek olun. Sizleri seviyorum
O kadar şaşkındım ki tepki bile veremiyordum. Babam olduğunu iddia eden adam geri çekilip yüzüme uzunca baktı. Ardından saçlarımı okşamaya başladı. Kendime gelip bir adım geri çekildim. Geri çekilmemle ellerini saçımdan çekti. ''Siz ne dediğinizin farkındasınız değil mi? '' Gülümseyip cevap verdi. ''Tabi ki de kızım. Ben senin babanım. Beni tanımaman çok normal çünkü bir hafta öncesine kadar benim de olanlardan haberim yoktu. Ama öğrenir öğrenmez geri döndüm. Seni görmek için. Kızımı görmek için. '' Bir tepki verebilmek adına yavaşça kafamı salladım. Şu an ne tepki vereceğimi bilmiyordum. Öz babam şu anda karşımdaydı. Eğer babaannem böyle bir şey yapmasaydı yıllarca yanında büyüyeceğim kişi olacak olan adam karşımdaydı. ''Sema annene ne kadar da benziyorsun öyle. Tıpkı onun gibi güzel. '' Ne diyeceğimi bilemez bir haldeyken yanıma gelen Barış'la ona döndüm. Kaşları çatılı bir şekilde öz babama bakıyordu. Ona baba demek içimden gelmiyordu. Belki de daha yeni tanıştığım içindi bilmiyordum. Aklıma Celal babamla dün yaptığımız konuşma geldi.
'Bana istediğini söyle Selin, her şeyi söyle. Ama bana gelip de baban olmadığımı söyleme. Senin baban benim.'
Yıllarca yanında büyüdüğüm, her anımda yanımda olan ve sahip olduğum en değerli varlıklardan birisi olan babama nasıl derdim ben artık öz babama da baba diyeceğim diye? Hem, ondan başkasına baba demeye dilim varmazdı ki benim.
''Selin, bu beyefendi de kim? '' Barış'a döndüm. Ne diyecektim şimdi? Ben yine ağzımı açmış cevap verecekken öz babam konuştu.
''Selin'in babasıyım. '' Barış duyduklarıyla benden daha da şok olurken hızla bana döndü. Tek kaşını kaldırdı. 'Doğru mu' dercesine. Ben de gözlerimi yumup onu onayladım. O anda tanıdık bir ses duymamızla hepimiz oraya döndük.
''Kemal Bey! '' Annem gelmişti! Adının Kemal olduğunu öğrendiğim öz babam anneme döndü. ''Berrin Hanım? Sizi burada görmek ne büyük bir şeref? '' O annemi gördüğü için mutlu gözükse de annem için aynı şey söylenemezdi. ''Ne yazık ki aynı şeyi ben sizin için söyleyemeyeceğim. Sizinle ayrı olarak konuşabilir miyiz? '' Öz babam gülerek cevap verdi. ''Tabi ki de. ''
Yazardan
Berrin ve Kemal, Selin'lerin yanından uzaklaştılar. Konuşmayı başlatan Berrin olmuştu. ''Ne işiniz var sizin burada? '' Berrin ne kadar Kemal'i burada gördüğü için sinirlendiyse karşısındaki adam da bir o kadar sakindi. ''Kızımın okuluna ne diye gelmeyecek mişim? ''
''Sizi uyarmıştım. Selin'le konuşmayın demiştim. Onun son zamanlarda zaten psikolojisi bozuk, iyi değil, bir de siz üstüne gitmeyin demiştim. Bunun hangi kısmını anlamadınız! ''
''Ya Berrin Hanımcım, şu sizli bizli konuşmayı bıraksak mı? Sonuçta artık akraba sayılırız. '' Zaten sinirli olan Berrin'i daha da sinirlendiriyordu Kemal. Berrin sinirle, kesin bir dille konuştu. ''Selin'le görüşmeyeceksiniz! ''
''Buna siz karar veremezsiniz! O benim de kızım. Hatta sizin değil benim kızım o! Onun ailesi biziz. Sema ve ben. '' Kemal de sinirlenmişti. Berrin daha önce adamı araştırmış, kötü bir geçmişi olduğu için Selin'e bundan bahsetmemişlerdi.
Kemal'in olanlardan haberinin olduğunu duyunca onunla konuşup Selin'le konuşmaması için uyarmışlardı. Ama Kemal onları dinlememiş, kızının yanına gelmişti. Kötü bir amacı yoktu, sadece kızını görmek, Gözde ile kuramadığı baba- kız ilişkisini kurmak istiyordu. Ve Berrin'in buna izin vermemesi sinirlerini bozmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ KOMŞUM
ChickLitUmut tükenince yine çarpar mıydı kalp? Hayatında hiçbir zorlukla karşılaşmamız bir kız. Normal bir aile. Normal bir hayat. Peki her şey mükemmel giderken, birden bu düzen bozulursa neler olur? Ailevi sorunları bir yana, sevgilisiyle olan sorunları...