Mezar Taşı

1.2K 44 14
                                    

Medyada:Barış Araf

Uraz'dan

Kapıyı açmamla Selin'in kendini bırakması bir olmuştu. Hızla onu tutarken aynı zamanda da sesleniyordum. ''Selin! Selin kendine gel! '' Geri çekilip kapıyı ayağımla kapattım. Selin'i kucağıma alıp, odama götürdüm. Selin'i yatağa bırakırken hafifçe yanağına vurmaya başladım.

Selin'den ses yoktu. Ayağa kalkıp yastığı aldım. Selin'in ayaklarının altına koydum. Üstündeki montu çıkardım. Komodindeki sudan biraz alıp yüzünü ıslattım.

10 dakikadır bekliyordum belki kendine gelir diye. 10 dakikanın sonunda daha fazla beklemeyip ayağa kalkmıştım ki duyduğum sesle arkamı döndüm. ''Uraz. '' Selin'in sesini duymamla hemen yanına geldim.

''Selin. Güzelim iyi misin? '' Yavaşça doğrulmaya çalışınca ellerinden tutup ona yardım ettim. Kaşlarını çatıp elini alnına koydu. ''Ne oldu bana? ''

''Aynı şeyi ben de sana soracaktım. Ne oldu sana? Kapıyı açmamla yere yığıldın. '' Kaşlarını daha da çatıp hatırlamaya çalıştı.

''Ben... ben en son annemlerle konuşuyordum. Kavga edip evden çıkmıştım. Sonra aklıma sen geldin. Senin yanına geldim bende. '' İçimden ona sarılmak geçse de zorla bu isteğimi bastırdım. Her ona sarılmak istediğimde aklıma eski olaylar, bana yaptıkları geliyordu.

''Dünkü sebepten mi kavga ettiniz? '' Kafa salladı.

''İçimde biriken her şeyi söyledim onlara. Sonra annem de bağırdı çağırdı. Bir daha bu evde kavga istemiyorum, eğer kavga eden olursa bu evden gider dedi. Ben de çıktım geldim. ''

''İçindekileri söylemen iyi olmuş. Sana yalan söylemekle hata yaptığını anlar belki. ''

''Hiç sanmıyorum. ''

''Boş ver şimdi anneni. Sen nasıl hissediyorsun? Hastaneye gidebiliriz. ''

''İyi hissediyorum. Hastaneye gerek yok. ''

''Peki o zaman, aç mısın? ''

''Biraz. ''

''Sana iyi bakacağım. Şu haline bak. Bir bayılmadığın kalmıştı. ''

''Açlıktan değil, üzüntü ve stresten bayılmışımdır. ''

''Doktor musun kızım sen? Teşhisi de koydun hemen. Nereden biliyorsun? ''

''Sen yokken çok kez bayıldım. Doktorlar söylemişlerdi. '' Söylediği şeyle kalbimde derin bir acı hissettim. Demek benim yokluğumda benim yüzümden bayılmıştı. Boğazımda oluşan yumruyu geçirmek için yutkundum. Ayağa kalkıp ona döndüm.

''Ne yemek istersin? ''

''Sen mi yapacaksın? ''

''Tabi ben yapacağım. '' Şaşırmıştı. Benden böyle bir şey beklemediği belliydi. Repertuar çok geniş olmasa da bir iki bir şey yapabiliyordum.

''Kafana göre takılabilirsin. '' Ona kafa sallayıp odadan çıktım. Dolaptan gerekli malzemeleri çıkarıp yemek yapmaya başladım.

Barış'tan

Havuzda yüzerken son olayları düşünüyordum. Selin'in başka bir okula gitmesiyle bizim grup bir durulmuştu. Özellikle Uraz. Zaten sonra dayanamayıp onun peşinden o okula gitmişti. Bizse Mert, Ecrin, Deniz, Nisan ve ben kalmıştık. Nadir de olsa görüşüyorduk onlarla. Ama Savaş denilen kişi Selin'i kaçırınca her şey mahvolmuştu. Uraz aldatıldığını düşünerek Amerika'ya gitmiş, Selin'se depresyona girmişti. İlk zamanlarda yemek yemiyor, odasından dışarı adımını bile atmıyordu. Zaten çok geçmeden Berrin Teyze onu bir psikoloğa götürmüştü. Ama ne kadar giderse gitsin bir faydası yoktu. Biliyordum ki onun tek ilacı Uraz'dı.

YENİ KOMŞUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin