Medyada; Selin Acar.
Karşımda dün gördüğüm çocuğu görünce ağzımdan bir küfür çıkması bir olmuştu. Ona baktığımı hissetmiş gibi o da bana bakmıştı. Beni görünce kaşları çatılmıştı. Yanındakilere bir şey söyledi ve yürümeye başladılar. Bende onu boş verip Çağrı'nın peşinden gittim. Bir oyuncak mağazasına girdiğimizde Çağrı'nın eline ne geçtiyse aldığını gördüm. Yanına gidip "Kolay gelsin Çağrı. Alışveriş sepeti de getireyim mi? " dedim.
"Sağ ol ablacım. Valla çok iyi olur. " Dediği şeyin üstüne gözlerimi devirdim. Asla kinayeden anlamıyordu.
"Asla kinayeden anlamıyorsun de mi? Sence de bu aldıkların biraz fazla değil mi? Üstelikk..." fiyatlarına baktığımda gözlerim yerinden çıkacak sandım. Bir oyuncak asker tam tamına 150 liraydı. "150 liraya oyuncak mı olur? Saçmalama. "
Bana küçümser bir bakış attı. "Ya senin ruhun fakir. Sen ne anlarsın çocuklardan? İşime karışma. Git Barbie'lere falan bak sen. " dedi.
"Bak Çağrı. Valla ararım babamı. Sana 500 liralık bir bütçe koyuyorum. 1 lira geçsin o zaman sen görürsün. " deyip ilgimi başka yöne verdim.
"Aa Sünger Bob. Aa Patrick. Ya ne güzellerr. " Kafamı sağa çevirdim. "Iyy Barbie bebek. " Oldum olası sevmezdim barbieleri. Bir süre reyonlarda gezdim. Çağrı'nın yanına gitmek için arkamı döndüm. Arkamı dönmemle "Ayy " demem bir oldu. Yine o çocuğu görmüştüm. Kaşlarımı çatıp "Sen beni mi takip ediyorsun? " Şaşkınlıkla "Ben mi? Ben. Uraz. Sen kimsin ki seni takip edeceğim be? Çekilirsen oyuncak alacağım. " Böylelikle adının Uraz olduğunu da öğrenmiş oldum. Önünden çekildim ve "Al. Gerçekten de doğru yerdesin. Burası tam senin yaşına göre bir yer. " "Ben kuzenim için buradayım. Doğum günü. Ama sen... asıl sen gerçekten yaşına uygun yerdesin. " Tam ağzımı açıp cevap verecektim ki Çağrı'nın sesini duymamla ona döndüm. "Abla ben işimi hallettim. Gidebiliriz. " "Demek sen de kardeşin için buradasın. Daha çok kendin için gibi duruyordu ya neysee. " Ona cevap vermek yerine onu itip Sünger Bob'u alıp kasaya yöneldim. Arkamdan gülme sesini duysam da bunları önemsemedim. Çağrı birbir aldıklarını koyarken sonumuzun ne olacağını görebiliyordum. Elimi çenemin altına koyup kasiyerin etiketleri okutmasını beklemeye başladım. Nihayet işi bitince "550 lira 95 kuruş " sesini duymamla hafif bir öksürdüm. Çağrı'ya dönüp 'öldün sen' bakışımı attım. Kartı kasiyere uzattım. Ardından şifreyi girdim ve dışarı yöneldim. Çağrı da gelince ona dönüp "Ben sana 500 lirayı 1 kuruş geçmeyecek demedim mi? "
"Kızım parayı babam veriyor,sana ne oluyor? Ayrıca senin Sünger Bob'un da vardı. " "Ya bu en fazla 30 liradır. Geriye kalan 520 lirayı açıkla bakalım sen. " Ya ben çok acıktım. Açken hiç çekilmiyorsun. Yürü gidelim. " "Salak " Babama hesabını o verecekti nasıl olsa. Yukarı yemek katına çıktık. Yemeklerimizi aldıktan sonra boş masa bulup oraya geçtiğimizde yeni yemek yememe rağmen aç olduğumu fark ettim. Yemekten sonra tüm gün gezmiş,alışveriş yapmıştık. Eve döndüğümüzde evde kimse yoktu. "Annee! Babaa! " "Kimse yok galiba....aa not buldum. " Çağrı'nın yanına gidip "Ne notu o ya? " "İntihar notu olcak hali yok ya. Yan komşulara gitmişler. " Kaşlarımı çatıp "İyide orası boş değil mi? " "Sen olaylardan baya geride kalmışsın canım. Yeni birileri taşındı oraya geçen hafta. " "Ya ben gitmek istemiyorummm. " " Gel gidelim, 5 dakika durur geri geliriz. Kaçınılmaz son kızım bu. Gitmezsek annem ikimizi de öldürür. " Oflayıp "Doğru söylüyorsun. İyi o zaman hadi hemen gidelim. " Çaprazımızdaki eve gittiğimizde kapıyı çalıp beklemeye başladık. Çok geçmeden kapıyı çok tatlı bir kadın açtı. Bize gülümseyip "Siz Çağrı ve Selin olmalısınız. Ben Arzu.... bu arada hoş geldiniz. Gelin içeri. " deyip eliyle içeri gösterdi. "Hoş bulduk Arzu teyze. " deyip içeri girdik. Annemleri görünce yanlarına geçip oturduk. Annemler sohbet ederken Çağrıyla bende telefonla oynuyor,arada birde konuşmalara katılıyorduk. Kapı çaldığında Arzu Teyze kapıyı açmaya gitti. Arzu Teyze'nin kocası -Doruk amca- " Oğlum gelmiştir. Selin o da seninle aynı yaşta. Tanıyınca çok seversiniz birbirinizi. " Gülümseyip "Aa ben bir oğlunuzun olduğunu bilmiyordum. Eminim severiz birbirimizi. " O sırada içeri giren kişiyle koca bir yuh dedim içimden. Bu kadarına da pes artık. Şuan karşımda Uraz vardı. O da beni görünce şaşırmıştı. Doruk amca"Oğlum Uraz. Oğlum bak bu da Selin. Yeni komşularımızın kızı. " Uraz hiç tanışmamışçasına "Merhaba. " dedi soğuk bir şekilde. Bende ona aynı şekilde karşılık verdim. Ardından Doruk amca "Ee acıkmışsınızdır. Hadi yemek yiyelim. Buyurun sofraya. " Masanın iki ucuna
babalar oturmuştu. Ben,annem ve Çağrı yan yana,karşımızda ise Uraz ve annesi yan yana oturmuştu. Yemek yerken anneler ve babalar,hatta Çağrı bile sohbet ediyordu. Bir tek Uraz ve ben susuyorduk. Arzu Teyze sessizliğimizi bozmak adına "Ee Selin...tanıştın mı benim tosunumla? " dedi.
Bunu demesinin üstüne Uraz annesine öldürücü bir bakış attı. Bu kelimeden hoşlanmadığı belliydi. Omu sinir etmek adına "Tanıştık Arzu teyze tosununla " dedim gülerek. Bu sefer Uraz aynı bakışları bana yönlenirdi. Ama bunca insanın içinde olduğumdan bana bir şey yapamaz,ya da diyemezdi. Bu cesaretle arada Uraz'a laf atıp sohbet etmeye başladım. Yemeği yedikten sonra Arzu Teyze ve anneme sofrayı kaldırmak için yardım ettik. Tam eve gideceğimi söyleyecektim ki Arzu Teyze kapıya yöneldiğimi görünce " Aa Selin'cim nereye gidiyorsun? Uraz'ın odasına gidinde takılın işte beraber. Evde ne yapacaksın? " dediğinde Uraz gülüp "Hadi Selin'cim odama geçelim beraber. " deyip merdivenlere yöneldi. El mahkum bende peşinden gitmek zorunda kaldım.
Uraz önde ben arkada Uraz'ın odasına gidiyorduk. Valla korkmuyorum desem yalan söylemiş olurum, çünkü Uraz bana yemekte de çok kötü bakıyordu.Uraz birden durdu. Tabi o durunca bende durmak zorunda kaldım. Uraz'a baktığımdaysa kapıyı açmış bana bakıyordu.En sonunda 'hadi geçsene sabaha kadar seni mi bekleyeceğiz dedi. 'İçimden öküz dedim ve artık içeri geçtim.Odası yeni taşınmış olmalarına rağmen çok güzel dizayn edilmişti.Oda siyah ve griden oluşuyordu.Ama siyah daha ağırlıklıydı,sadece komodini ve birkaç yerde gri kullanılmıştı.Sonra komodinin üzerinde duran bir fotoğraf dikkatimi çekti,fotoğrafta Uraz ve bir kız vardı büyük ihtimalle habersiz çekilmişti çünkü ikisi de birbirine gülümseyerek bakıyordu.Yalnız kız gerçekten de çok güzeldi. Uraz'ı ilk defa bu kadar mutlu gördüm.Bana daha 1 kez bile gülümsememişti,hep sertti.Sonra düşündüm de onu daha 1 gündür tanıyordum elbet gülümsediğini görürüm diye düşündüm. Ben böyle düşünürken fotoğraf elimden hızlıca alındı.Uraz 'bir daha benim olana dokunurken bana sor.Yoksa sonu iyi olmaz dedi.'sinirle.Şok olmuştum ondan böyle bir çıkış beklemiyordum.Aradan 1-2 saniye geçtikten sonra nihayet bir şeyler söyleyebildim ve 'yemedik odanı al başına çal 'dedim ve tam gidecekken kolumdan tuttu ve 'seninle daha işimiz bitmedi' dedi.Ben tam ne işi diyecektim ki benden önce davrandı ve 'neden sürekli karşıma çıkıyorsun 'dedi sinirli bir şekilde.'Karşılaşmış olamaz mıyız yani ?'dedim bende iğneleyici bir şekilde.Bunun üzerine daha da sinirlendi ve'hadi onuda geçtim yemekte de beni sinir ettin.Bak seni uyarıyorum bana bir daha sakın ama sakın tosunum deme tamam mı bana yalnızca annem öyle seslenebilir.Sen veya da bir başkası değil. Anladın mı?'dedi. Ayy ayıcık sen yoksa utandın mı? ' dedim sinir bozucu bir gülümsemeyle. Bunun üzerine gözümün içine acı- buruk bir gülümsemeyle baktı nedenini çözemediğim bir şekilde.Ve ardından kapıyı çarpıp gitti.1-2 dakika ardından baktım öylece.Düşündüm neden böyle yaptı acaba diye.Ama düşüncelerimin içinden çıkamadım ve sonunda dayanamayıp aşağı indim.Uzun zaman sonra tekrar yeni bölümle karşınızdayım. Umarım seversiniz.Lütfen yorum ve oy atın. YB'de görüşmek üzere:))))
![](https://img.wattpad.com/cover/112552881-288-k73571.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ KOMŞUM
ChickLitUmut tükenince yine çarpar mıydı kalp? Hayatında hiçbir zorlukla karşılaşmamız bir kız. Normal bir aile. Normal bir hayat. Peki her şey mükemmel giderken, birden bu düzen bozulursa neler olur? Ailevi sorunları bir yana, sevgilisiyle olan sorunları...