Bölüm 14

2.1K 99 2
                                    

Bu sabah normalde olduğundan daha erken kalkmıştım.Çünkü bu gün intikam günüydü.Sosyal medyada fazlaca takıldığımdan dolayı aklıma haince planlar geliyordu.Evet intikamımı alacaktım ama Uraz'ın vereceği tepkiden korkuyordum.Yani çok dengesizdi.En azından bana karşı.Bazen gülerken,bazen başından atıyordu.Umursamıyordu.Neyse diyerek ayağa kalktım.Formamı hızlıca üzerime geçirdim.Ve parfüm sıkıp,saçlarımı tarayıp salık bıraktım.Şaka için banyodan alacaklarımı alıp çantama attım,son olarak da kot ceketimi alıp aşağı indim.Sabahları kahvaltı yapmayı pek sevmediğim yalnızca meyve suyu içip,ayakkabımı da giyip evden çıktım. Uraz'ların evine gidince saat erkende olsa Arzu Teyzelerin işe gideceğini bildiğim için sorun olmaz diyerek kapıyı çaldım.Kapı ilk çalışımda açılmayınca kapıyı tıklattım.Kapıyı Arzu Teyze açtı. "pardon Arzu Teyze. Uraz'ı uyandırmak için gelmiştim de.biraz erken geldim sanırım..''tarzı bir şeyler geveledim.''yok tatlım bende tam Uraz'ı uyandıracaktım.Bugünde sen uyandır o zaman.Zaten odasını biliyorsun.Benim çıkmam lazım'' deyip geçebilmem için kapıyı iyice açtı. İçeriye geçince kapıyı ardımdan kapattım. Uraz'ın odasına gidene kadar çantamdan tıraş köpüğünü ve ağdayı çıkarttım.Odasının önüne gelince sessizce kapıyı açtım ve yine sessizce içeriye geçtim.Tahmin ettiğim gibi Uraz derin bir uyku çekiyordu.Hani şu top atsan uyanmaz derler ya.Aynı öyleydi şuan.Yatağa doğru ilerlerken bir an uyanacak gibi oldu. Allah'tan yalnızca yön değiştirdi de planım bozulmadı.Elini açıp tıraş köpüğünü sıktım.Sonra ayaklarına ve kollarına birkaç tane ağda bandı yapıştırdım.Son olarak da telefonun yönünü ayarlayıp kamerayı açınca her şey hazırdı.Yarı korkak yarı heyecanlı bir şekilde yatağa doğru ilerledim.Saçımın bir tutamını alıp burnuna doğru sürtünce başta yalnızca burnunu hareket ettirmekle yetindi.Yalnız tekrar değdirince tıraş köpüğü olan elinin iç tarafını burnuna götürdü ve bom.Tahmin ettiğim gibi köpüğü fazla sıktığım için yüzünün çoğu tarafı köpük olmuştu.Uraz gözlerini açınca hızlıca kolundaki bantlardan bir tanesini çektim ve yataktan kalktım.tıraş köpüğü için zaten kızacaktı bunu biliyordum.Bende kızmışken tam kızsın diye ağdayı da aradan çıkartmıştım.Ağda bandını çekince Uraz öyle bir bağırdı ki az daha mahalleyi ayağa kaldıracak sandım.Allah'tan Arzu Teyze gitmişti de duymamıştı Uraz'ın çığlıklarını..Telefonumu koyduğum yerden çıkardım ve hızlıca kapıya doğru koşmaya başladım.Uraz bir yandan bana SELİN! diye adeta kükrüyordu,diğer yandansa koşarak bana geliyordu. Uraz'ı öyle görünce kapıyı açtım ve bir yandan gülerek diğer yandansa deli gibi koşarak Uraz'dan kaçıyordum.Videoyu kaydedip telefonumu çantama attım. Çantamı da daha rahat koşabilmek adına bir yere fırlattım.Salona gelince Uraz'ın sesi kesilmişti.Gülerek etrafıma bakıyordum.Ama Uraz'ı göremiyordum.En sonunda dinlenmek adına birkaç saniye soluklanayım dedim ve olduğum yerde derin nefes alıp verdim.Sonra Uraz'ın tipini hatırlayınca tekrar güldüm.Gülmeye devam ederken aniden belimden tutulup bir bedene yaslanıldığımı hissettim.''Gül bakalım son gülen iyi gülermiş.O ağdanın hesabını vereceksin küçük hanım.''dedi Uraz.Ve ben tam kurtulmak için arkamı döneyim derken ayağım Uraz'ın ayağına takıldı ve Uraz altta ben üstte koltuğa düştük.Şuan Uraz'la yüzlerimiz birbirine çok yakındı.Birkaç saniye birbirimize baktıktan sonra telefonum çaldı.Hızlıca Uraz'ın üzerinden kalktım.Telefonumu alıp arayanın kim olduğuna baktım. Ecrin'di. Açtım ve birkaç dakikaya kapının önünde olurum deyip bir şey demesine izin vermeden telefonu kapattım.Saate baktığımda okul saatinin yaklaştığını gördüm.Beni izleyen Uraz'a dönüp ''şey artık gitsem iyi olur.ders başlayacak birazdan.''dedim.Oda saatine baktı ve ''haklısın.benimde giyinmem lazım.Ah bu arada unuttum sanma o ağdanın intikamını alacağım senden. Şimdilik korkma şu sıralar işim var seninle uğraşamam.hiç beklemediğin bir anda alacağım intikamımı''dedi ve odasına gitti.Bende ondan sonra vakit kaybetmeden Ecrin'in yanına gittim. Ecrin'le beraber okula girdik.Sınıflarımız farklı olduğu için ayrı ayrı sınıflarımıza gittik.Sınıfa girdiğimde Nisan'ı görememiştim.Bende sırama oturup onu beklemeye başladım.Beklerken sıkılmayayım diye telefonumla ilgilenmeye karar verdim.Bir süre sonra yanımda bir hareketlenme hissedince yanıma.oturan kişiye baktım. Deniz'di. Bana dönüp "Selam.Ben Deniz"dedi. Bende ona "Selam.Bende Selin"dedim.Bir süre sustu.Sonra "Ya bugün yer değiştirsek olur mu?Arkadan hocayı göremiyorum da."dedi.Güldüm.Ardından "Sen ders dinler miydin ya?Hem hadi bugün yer değiştirdik diyelim.Diğer günlerde ne yapacaksın?"diye sordum."Ee...bugün sınıf hocasına söylemeyi düşünüyorum zaten.Beni öne alsın."Ardından çantamı aldı ve beni sırasına doğru ittirdi."Sevenleri birleştirmek çok sevapmış derler.Bak benim sayemde öbür dünyayı da garantiledin hadi yine iyisin."dedi.Dediğinden pek bir şey anlamasam da ona hangi günahın bedelisin sen bakışı attım.Ardından el mahkum Uraz'ların sırasına geçtim.Bir süre sonra Uraz,Nisan ve birkaç kişi sınıfa geldi.Nisan sırasında oturan Deniz'i görünce nedendir bilinmez adeta kırmızı görmüş boğaya döndü ve benim duyamadığım birkaç şey söyledi.Bunun üzerine Deniz kahkahalar atmaya başladı.Daha fazla onları izlemeyi bırakıp yanıma oturan Uraz'a döndüm."Oo Selin hanım bakıyorum da hasretime dayanamayıp yanıma oturmuşsun.İsteseydin ben gelirdim.Sen yorulmasaydın hiç.Bir daha beni özledin mi söyle bana gelirim he-"İşaret parmağımı sus dercesine dudaklarına koydum.Ardından konuşmaya başladım."Birincisi isteyerek yanına oturmadım.Senin o kankan istedi.Hocayı göremiyormuş buradan.İkincisi sen kimsin de seni özleyeyim-"diye devam ediyordum ki bu sefer o beni susturdu ve "hoca geldi sonra devam edersin konuşmana" deyip önüne döndü.Bende önüme döndüm ve dersi dinlemeye başladım.

Nisan'dan. (Pazar günü)
Evde canım çok sıkılıyordu.Bende biraz hava almak adına dışarı çıkmıştım.Her zamanki parka geldiğimde parkın çok dolu olmadığını yalnızca birkaç küçük çocuk olduğunu gördüm.Ardındam gözüm bir oyuncağa çarptı.Sinsice güldüm ve bende ne kaybederim diyerek hedefime doğru yürüdüm. Eveeet. Salıncak. Çocukken en sevdiğim şeylerden biri.Salıncağa oturdum.Yalnız artık küçük olmadığım için sığamamıştım. Zorla da olsa oturdum ve ayaklarımdan destek alarak sallanmaya başladım.Bir süre sonra okulumuzun popüler çocuğunu bana bakıp gülerken gördüm.Bir süre daha güldükten sonra yanıma geldi ve "tam oyuncağını bulmuşsun da sanki bunun için biraz fazla büyük değil misin arkan dışarıda kalmış." dedi alaycı bir tavırla."ha ha çok komik.Canım sıkılmıştı bende bineyim dedim.hem..sana niye açıklama yapıyorsam.kendi işine bak sen."dedim itici bir tavırla.Ama o hiç aldırmayıp bana doğru gelmeye başladı.Bana gelmesini beklerken o arkama geçti ve ayaklarını salıncağın üstüne -benim arkama-koydu. Koyarken de "Biliyor musun? Haklısın. Benim de canım çok sıkıldı.Güzel bir çözüm olabilir."dedi ve salıncağı ileri geri hareket ettirmeye başladı .Zorlansa da bir süre sonra salıncak orta hızda sallanmaya başladı.Bir süre sonra hızlanmaya başladık.Ona yavaşla kırılabilir desem de beni bir şey olmaz deyip geçiştirdi.Birkaç dakika daha sallandıktan sonra ona haklı olduğunu söyleyecektim ki korktuğum şey oldu.Salıncak kırıldı.O ayaklarının üstüne düştüğü için bir şey olmasa da ben tam arkamın  üstüne düşmüştüm.Sinirle ona dönüp"Sana söylemiştim.Kırılır demiştim.Senin yüzünden kalçamı kırıyordum.Mutlu musun?artık oturamayacağım."dedim üzgün bir şekilde.Yine kahkahalar attıktan sonra bana dönüp zar zor "Nisan.. Gerçekten özür ....dilerim" dedi.Yerden aldığım taşları ona atıp "özrün reddedildi.Hem..sen benim adımı nereden biliyorsun?"dedim."Hmmm yoklama alınırken duymuştum.Güzel isim." dedi.Bir süre sonra kalkmaya çalışsam da olmadı. Popişim sıkışmıştı.Tam yeniden deneyecektim ki bana uzatılan bir el gördüm.Mecburen elini tuttum ve beni kibar(!)bir şekilde sıkıştığım yerden çıkardı. Sağ ol dedim ve arkamı dönüp yürümeye başladım.Bir süre sonra yanıma gelip "hey nereye gidiyorsun?Daha karpuz kesecektik."dedi."Eğer yanımdan gitmezsen ben seni keseceğim" dedim.Arabam burada.Bırakayım mı? Dedi."İstemez canım sağ ol. Hem sen gitsene artık.Kuyruğum musun da peşimde dolanıyorsun ?dedim."Ben kuyruk olduğuma göre sende hayvan mı oluyorsun bu durumda ?dedi gülümseyerek."Ya defol git be. Nereden geldin yanıma ya ?"dedim.Cebinden anahtarı çıkarıp anladığım kadarıyla arabasının yanına gitti.Kapıyı açtı ve gelmiyor musun? dedi.İstemez dedim ve yoluma devam ettim.Bugün yağmur yağdığı için her yer ıslaktı.Hatta bazı yerler çamur olmuştu.Bir süre daha yürüdükten sonra eve az kalmıştı ki araba sesleri duydum.Arkamı dönüp yine mi o geldi diye bakacaktım ki arkamı dönemeden olanlar olmuştu.Üstüme çamur sıçratmıştı.Kim olduğunu bildiğim için "Denizzzzzzzz"diye çığlık attım.Baştan aşağıya çamura bulanmıştım.Okulda görüşürüz diyerek arabasıyla yanımdan ayrıldı.Eve girip temizlenmiştim. Okula geldiğimde yine onu gördüm.Sırama oturmuştu.Sinirle yanına gidince "Aa bakıyorum da çamurdan eser kalmamış.Tertemiz olmuşsun."dedi."Seni tebrik ediyorum. Valla bak.En sakin insanı bile çıldırtırsın sen.Kalk git yerimden ya "dedim sinirle."Bende sana bayılmıyorum.Arkadan göremiyorum.Onun için buraya geldim."dedi.Gitmeyeceğini anlayınca oflayarak sıraya oturdum.Ve diğer dersleri dinlemeye başladım.

Yeni bölümle karşınızdayım.Umarım beğenirsiniz.Oy ve yorum atmaya unutmayın.Başka bölümlerde görüşmek üzere bay bay💚😘

YENİ KOMŞUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin