elifsude47'ye ithafen''Teşekkür ederim aradığın için. Hayır hayır gelmene gerek yok. Biz hallettik, hiçbir sorun yok. Evet babam daha iyi. Anne,şimdi kapatmam gerek. Yemek yiyeceğiz. Teşekkür ederim. İyi akşamlar. '' Sema annem babamın durumunu merak ettiği için aramıştı. En yakın zamanda geleceğini, şimdi işlerinin olduğunu söyledi. Ayrıca Gözde'nin de yanında kaldığını söyledi. Mutlu olmuş gibiydi. Ee kızına kavuştu tabi. O değil de ben mi mutlu olacaktım? Annemin sesiyle kendime geldim.
''Selincim yemek yiyoruz. Hadi gel annem. '' Annemle eskiye dönebilmemize o kadar seviniyordum ki anlatamazdım. Burnuma yemek kokuları gelince daha fazla durmayıp, içeriye geçtim.
Annem söylemese de yemekte teyzemler de vardı. Şehir dışında olduklarından anca dönebilmişlerdi. Teyzem bana bakıp, konuştu. ''Ee maviş, okul nasıl gidiyor? Sınavların başladı mı? '' Neden herkes sınavlarımı soruyordu ki? Hafifçe tebessüm edip, konuştum.
''İyi gidiyor. Sınavlar daha başlamadı. Öyle gidip, geliyoruz işte. ''
''Valla annen bir eğitimci olarak seni nasıl bu kadar boşluyor anlamış değilim. Sonuçta o da bu konularda bilgili ve- ''
''Annemin beni boşladığını da nereden çıkardın teyze? Bilmem farkında mısınız ama son zamanda yaşadıklarımız hiç de kolay şeyler değildi. Ve daha bunları bile atlatamamışken hemen ders demen... Bu hayatta dersten önemli şeyler de var. Mesela- '' Konuşmamı bölen çalan telefonumdu. Arayana baktığımda bilmediğim bir numara olduğunu gördüm. Arayanı reddettim. Bir kez daha arayınca ayağa kalktım.
''Aile. Emin ol bunlar dersten daha önemli. '' deyip teyzeme göz kırptım. Benim ayaklandığımı gören babam koltuktan seslendi.
''Babacım yesene. '' Ona dönüp, gülümsedim.
''Sağ ol babacım ama ben doydum. Gideyim de biraz ders çalışayım. '' Son cümleme vurgu yaparak odaya çıktım. Kendimi yatağa atıp, az önce beni arayan kişiyi aramak için elime telefonumu elime almıştım ki tekrar çaldı. Aramayı cevaplayıp, kulağıma götürdüm.
''Alo? '' Karşıdan ses gelmiyordu. Sorumu yineledim.
''Orada mısınız? '' Bir süre daha bekledim. Tam kapatacakken bir ses duymamla durdum.
''Selam güzelim. '' Duyduğum sesle şoka uğradım. Bu Savaş'tı!
''Sa-savaş... ''
''Camdan dışarıya bak. '' Korkarak camdan dışarı baktım. Buradaydı!
''Sen- ''
''Aşağıda bekliyorum. 2 dakikan var. ''
''Saçmalama. '' Saatini gösterdi.
''Zamanın azalıyor. Sen gelmezsen ben gelirim. Yaparım bilirsin. Hem, kötü mü olur? Ailenle tanışmış olurum. '' Pis pis sırıtınca telefonu yüzüne kapatıp, aşağı indim. Annem ayakkabımı giydiğimi görünce şaşkınca sordu.
''Kızım bu saatte nereye? '' Evet Selin nereye gidiyorum diyecektin? Anne Savaş beni tehdit ediyor da ona bir bakıp, geleceğim mi diyeceksin?
''Ee... anne benim kitabım Uraz'da kalmış da alıp, geleyim diyorum. ''
''Tamam tatlım, Arzu Teyzenler'e selam söyle. '' Kafa sallayıp, dışarıya çıktım. Kapıyı kapatıp, arkamı dönmemle Savaş'la burun buruna gelmem bir olmuştu. Ağzımdan çıkan küçük bir çığlıkla Savaş elini ağzıma kapattı.
''Kendini ele vermek istiyorsun galiba. '' Ağzımdaki elini itip onu sürüklemeye başladım. Arka bahçede çalılıkların arasına girdiğimizde kolunu bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ KOMŞUM
Chick-LitUmut tükenince yine çarpar mıydı kalp? Hayatında hiçbir zorlukla karşılaşmamız bir kız. Normal bir aile. Normal bir hayat. Peki her şey mükemmel giderken, birden bu düzen bozulursa neler olur? Ailevi sorunları bir yana, sevgilisiyle olan sorunları...