Umarım severk okursunuz:) Öpüldünüz♥♥♥♥
Uraz'dan devam
Ağrıyan başıma rağmen okulun dışında ki çalılara saklanmış, Selin'in çıkmasını bekliyordum. Beni istemediği için, her ne kadar beceremesemde ondan uzak durmaya çalışıyordum. Okulun kapanmasına az kalmıştı. Yaklaşık beş dakika daha bekledikten sonra onları gördüm. Selin'i ve Savaş'ı. Saklandığım yere iyice girip, onları dikizlemeye devam ettim. Savaş bir şeyler anlatıyor, Selin de her zamanki gibi sakince cevap veriyordu. Yavaş konuşmasına kadar özlediğim kız.
Onlar olduğum yere yaklaşınca bende sessizce, çaktırmadan arabama doğru ilerlemeye başladım. Arabanın önüne gelince hızlıca kapıyı açıp içeri girdim. Dışarıdan bakılınca, arabanın içi görünmediği için rahatça onlara bakabiliyordum . Konuşmalarını duyabilmek için, camımı çok az açtım.
''Gerçekten bırakmana gerek yok, şuradan hemen otobüse binebilirim. '' Gel şu inadını kır da seni ben bırakayım be Selin'im.
''Selin, itiraz istemiyorum. Hadi bin arabaya. '' Selin ağzını açınca, Savaş anladığım kadarıyla bakışlarıyla arabayı işaret etti. Selin de pes etmiş olacak ki arabaya bindi. Onlar arabaya binip, otoparktan çıkınca bende onların peşinden çıktım.
''S*ktiğimin baş ağrısı! Bir sen eksiktin. '' Yine migrenim tutmuştu. Kafamı arabanın camına vurup, şu acıdan kurtulmak istiyordum. İçtiğim ilaçlar hiçbir boka yaramıyordu.
Nihayet evin olduğu sokağa gelince arabayı evin yakınlarına park edip, Selinleri izlemeye devam ettim.
''Niye inmiyor lan bunlar? ! '' 5 dakikadır Selin'in inmesini bekliyordum. Yanlarına gitmek için kapıyı açacağım sırada Selin ve Savaş arabadan indi. Yorgun olduğu her halinden belli olan Selin, zoraki olduğu bariz belli olan bir gülümseme atıp, Savaş'la bir şeyler konuştu. Daha sonra eve gitmek için arkaya doğru yöneldi. Ama o pislik çocuk, Selin'i elinden tutup, kendisine çevirdi. Ve hiç beklemediğim şeyi yaptı. Selin'e sarıldı!
''Lan şerefsiz! ! '' Hızla arabadan inip, onların yanına gitmek için yürümeye başladım. Selin'in yüzü bana dönük olduğu için beni görmüştü. Beni görünce anında kendini geriye çekti. Endişeli bir şekilde yüzüm bakıyordu. Korkma bebeğim seni yemeyeceğim.
''U-uraz! Senin ne işin var burada? '' Yalandan bir gülücük attım ona doğru.
''Evime geldim Selincim. ''
''E biz de Savaşla vedalaşıyorduk. '' Savaş pisliği bana dönüp, küçümser bir bakış attı. Daha doğrusu atmaya çalıştı. O bakışı alır...
''Şuna açıklama yapma Selin. ''
''Aa niye öyle diyorsunki? Kızı sen kaçır, kabahatli ben olayım. '' Gülerek söylemiştim. Ardından ciddileşip, devam ettim.
''N'apıyorsanız yapın. '' deyip, eve girdim. Yukarıya çıkmadan kendimi direk salondaki koltuklardan birine attım. N'oluyordu bana? Eski Uraz olsa, oraya gider, Savaş'ın ağzını yüzünü dağıtır, eline verirdi. Şimdi takmadan (!) eve gelmiş, oturuyordum.
''N'oluyor lan bana! ''
''Uraz! ''
''Ananı- '' Sesi duymamla yerimde sıçradım. Arkamı dönüp, bana seslenen anneme baktım.
''Korkuttum mu? ''
''Öyle ölmem anne, füze at. Ayrıca senin hastahanede olman gerekmiyor mu? ''

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ KOMŞUM
ChickLitUmut tükenince yine çarpar mıydı kalp? Hayatında hiçbir zorlukla karşılaşmamız bir kız. Normal bir aile. Normal bir hayat. Peki her şey mükemmel giderken, birden bu düzen bozulursa neler olur? Ailevi sorunları bir yana, sevgilisiyle olan sorunları...