OY VERMEYİ, YORUM YAPMAYI VE ARKADAŞLARINIZA ÖNERMEYİ UNUTMAYIN LÜTFEN :)
☾
BÜYÜ
Çıraklar sık sık laboratuarları kullandığı için ikinci ve üçüncü kattaki dersliklerde, biz ise daha çok serayı kullandığımız için birinci kattaki dersliklerimizdeydik.
"Büyü nasıl gerçekleşir?" diye sordu Bayan LeGuin. Bu bize yöneltilmiş bir sorudan çok kendi kendine yaptığı ve bizim de dinlediğimiz bir konuşma gibiydi çünkü bu anlattıklarını zaten biliyorduk.
"Enerji!" dedi kendi kendini yanıtlayarak. "Her şeyin ama her şeyin bir enerjisi vardır ve bizler, insanların ve diğer canlıların aksine büyücüler olarak bu enerjiye ulaşabilir, hareket ettirebilir, yani istediğimiz her şekle sokabiliriz. Bitkiler, tılsımlar, ritüeller, çizilen semboller, su, toprak, ağaç, ateş, ay ve büyü ortaklarımız bizim en büyük yardımcımız. Toprak, ateş, ağaç ve büyü ortaklarınız; canlı enerjileriyle büyüyü güçlendirir. Büyü yaparken onların enerjilerini ödünç alırız.
Mum büyücüler için bir dekorasyon değildir. Önemli olan, onun saf ve sakin ateşidir. Mum ateşi büyüyü sakinleştirir, stabilleştirir ama aynı zamanda güçlendirir. Güçlü ateşler güçlü büyüler ve ritüeller içindir ama istenirse normal büyülerde de kullanılabilir, büyücüye kalmış bir şey. Tabii büyü gücü üzerindeki hâkimiyetine güveniyorsa.
Su büyüyü hızlandırır. Suyun ruhu vardır. Toprak ve ağaç gibi kadim ve bir anne gibi değil, küçük afacan bir çocuk gibidir. Genel olarak güvenilmezdir ancak yardıma her zaman açıktır.
Ay, büyüleri en çok etkileyen faktördür. Evrelerine göre büyülerimiz de güçlenir ve zayıflar.
Bitkiler, tılsımlar, ritüeller, semboller ve büyülü sözler; özellikle antik olanlar, en güvenilir olanlarıdır. Ancak Sarmaşık'ın dünyanın en önemli büyü okullarından biri olmasının nedeni diğer büyü okullarının aksine yenilikçi bir okul olması. Bizler; atalarına, gelenek ve göreneklerine çok bağlı bir ırkız bildiğiniz üzere. Ancak bu konuda sizlere yeni yollar açmak istiyoruz."
Bir anda açılan sınıf kapısı Bayan LeGuin'in tek düze sesinin kesilmesine neden oldu. Baygın gözleri ağır ağır kapıya baktı. Kapıdaki kişiyi göremiyordum ama kim olduğunu biliyordum. Hayır, bu sefer tenimde karıncalanma, kalbimde çarpıntı ya da içimde Muninn'in kanat çırpışının rüzgârını hissettiğim için bilmiyordum. Bayan LeGuin'in kapıdaki kişiye bakıp hemen sonrasında rahatsız olmuşçasına gözlerini kaçırmasından ve tekrar bakıp içeri girebileceğini işaret ederken zorlanmasından anlamıştım.
Kapı kapandığında Darren tüm ihtişamıyla sınıfımızdaydı. Gözleri hızlıca amfide gezindi. Gözünün hareketlerini izlerken, vücudum sanki birazdan binlerce kişinin önünde konuşma yapacakmışım gibi heyecan ve adrenalin dalgasına kapıldı. Darren'ın gözleri arka tarafımda bir yerlere odaklandığında, görünüşü kadar ağırbaşlı ve güçlü adımlarla yürümeye başladı. Sınıfta Bayan LeGuin dahil kimseden çıt çıkmıyor, herkes onu izliyordu. Ne de olsa o, dünyadaki yaşamı anlamlandırmaya çalışırken düşünmeyi bıraktırıp, "İşte bu yüzden yaşam var," dedirtecek bir etkendi. Sanki sırf o var olsun diye bizler var olmuştuk.
Darren her adımda bana daha da çok yaklaşırken gözlerimi ondan alamıyordum. Sınıftaki herkes gibi... Ancak o ne bundan rahatsız olmuş gibi, ne hoşuna gitmiş gibi, ne de umurundaymış gibi görünüyordu. Evet, Darren'ı birkaç kez görmüştüm ve onun hakkındaki yeni çıkarımım buydu; bir taş gibi ifadesizdi.
Mavinin hayatımda ilk kez gördüğüm tonundaki gözleri bana döndüğünde, düz bir çizgi halinde akıp giden zamanda bir bükülme oldu ve her şey ağırlaştı. Mekan kavramının da ondan kalır yanı yoktu. Sadece ağır adımlarla bana yaklaşan Darren ve bana yönelmiş bakışları vardı. Bakışları yüzümden, boynumdaki sarı kantaronlu tılsıma, kıyafetlerime ve masanın üzerinde farkında olmadan sıkı sıkıya birleştirdiğim ellerime kayıp yeniden gözlerime odaklandığında ise kaşlarını çatmış, bu sabah bahçede karşılaştığım ifade yerleşmişti gözlerine. Öfke? Tiksinti? Neden bana böyle bakıyordu? Neden bana bakıyordu? Beni inceliyor ve sonrasında iğrenç, mide bulandırıcı ve sinir bozucu bir şeymişim gibi bir ifadeye bürünüyordu. Beni inceliyor muydu? Neden?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CADI | ASKIDA
FantasyYanılmıştım, gözlerinde şeytanın ışığını taşımıyordu. O; şeytanın ta kendisiydi. || * "Nesin sen Darren?" Dudaklarında oluşan kıvrım tehlike uyarısıydı. Onun bizden çok farklı olduğunu anladığımı biliyordu ama bu tehlikeli sulara gireceğimi düşünm...