Emily'nin Gölgeler Kitabı

7.1K 921 126
                                    

OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN LÜTFEN :)


Emily'nin Gölgeler Kitabı

15 Şubat 16.

Pazartesi.

23.15

Sarmaşık'ta 22. Gün.

Maggie yok.

Juliet yok.

Lana yok.

Jess yok.

Kimse yok.

On gün geçti.

Lana ve Juliet öleli on gün geçti.

Hayatımda yalnızca üç tane yakın arkadaşım oldu. İkisi öldü. Diğeri benden uzaklaştı.

Odamda yalnızım.

Bu hayatta tamamen yalnızım.

Lana ve Juliet'in ölüm haberini aldığımda bayılmışım. Beni odama kimin taşıdığını bilmiyorum ama uyandığımda Mag yanı başımdaydı. Sonrasında birkaç kere yanıma uğrasa da çok durmadı. O sanki sürekli bir yerlere yetişmeye çalışıyor. Bir işi varmış gibi görünüyor, sürekli meşgul. Bana ayıracak hiç vakti yok. Derslere bile gelmiyor. Darren'la arkadaş oldu. Aralarında ne olduğunu bilmiyorum. Birçok kez onları konuşurken gördüm.

Neler olduğunu bilmiyorum. Belli ki benim anlayamayacağım şeyler oluyor. Sakın kızma ona. Eminim bir şeyler vardır. Aptal olduğumu falan da düşünme. Maggie'yi tanısaydın, sen de benim gibi düşünürdün.

Darren'ın bana olan anlayamadığım nefreti her geçen gün artıyor. Gözlerinden anlıyorum, bana bakışından anlıyorum. Nasıl ki onun bana olan nefreti her geçen gün artıyorsa, benim de ona olan aşkım her geçen gün artıyor.

Onun hakkında konuşulanları duyuyorum. Filmlerdeki kötü çocuklara benzetiyorlar onu. Ama daha yakışıklısı... Ona yakıştırdıkları sıfatlar güldürüyor beni. Ona yakışıklı demek çok hafif ve hatta komik kalır. Kötü çocuk ise hakaret... Hem de öyle bir hakaret ki, dünyanın tüm dillerini araştırsan daha büyük bir hakaret bulamazsın.

O; tanrı. O; şeytan. Hem tapılası, hem ölümüne nefret edilesi... Yoluna bir ömür serebilirsin, aynı zamanda ondan arkana bile bakmadan kaçabilirsin. Korkutucu. Ölümüne korkutucu. Korkutucu olan onun şeytan olması değil. Korkutucu olan, tek bir bakışıyla insanın içine dolan, şeytanın önünde tapınma isteği.

Biliyorum, sağlıklı bir düşünce değil bu.

Biliyorum, Darren benim sonum olacak.

Ancak korkmuyorum. Ne ondan, ne nefretinden, ne sonumun gelmesinden...

Uyurken bile onu düşünmeye devam ediyorum. Darren'ın bana gülümsediğini gördüğüm rüyayı görüyorum sürekli.

Çadırların arasından sekerek ilerliyorum. Yirmi yıldır hiç hissetmediğim kadar yoğun bir mutluluk, bir huzur var üzerimde. Bir nedeni yok, sadece mutluyum. İçimdeki o boşluk duygusu yok, hayatımda ilk kez tam hissediyorum kendimi.

Biri sesleniyor, durmuyorum ama ona bakıyorum. Sonra birine çarpıyorum. Darren... Bana gülümsüyor. Gülümsemesi kalbim tekletiyor. O kadar güzel ki, kalbim duracak neredeyse.

Tam dört kere aynı rüyayı gördüm. En ufak bir değişiklik olmadan, birebir aynı rüya... Gördüklerimde bir değişiklik yok ancak son seferinde bir koku vardı. Tanıdık, huzur dolu... Asla tarif edilemeyecek bir koku.

CADI | ASKIDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin