Oy vermeyi unutmayın lütfen.
Bölüm saatimiz değişmedi. Birkaç gündür evde olmadığım için düzenim değişti sadece. Eve döndüğümde tekrar 22.00'de gelecek bölümler ve bu sefer yalnızca belirli günlerde bölüm atacağım.
KARANLIK
Tekrar sordum.
"Nesin sen Darren?"
Alaycı bir ifadeyle yanıtladı. "Her şeyi hemen öğrenirsen bir tadı kalmaz Emily."
Geri çekildiğinde tüm vücudum titriyordu. Nedeni korku muydu yoksa bana olan yakınlığı mı bilmiyordum.
Darren büyücü değildi. İblis de değildi. Melek olmadığı da kesindi. Neydi o zaman? İblisten daha kötü ne olabilirdi? O an aklıma gelen şeyin şaçmalığına kendim düşünmüş olmama rağmen ben bile şaşırmıştım. Gözlerinde gördüğümü sandığım şeytanın ışığı değil miydi? Darren şeytanın ta kendisi olabilir miydi? Mag onun herkesten nefret ettiğini söylemişti. Bu doğru olabilir miydi? Yok artık!
"Düşünerek bulamazsın," dedi Darren.
Ona yakalanmış gibi hissederek, "Onu düşünmüyordum," dedim.
Kollarını göğsünde birleştirdi. "Ne düşünüyordun öyleyse?"
"Burada ne aradığımızı. Çok karanlık olduğunu. Ayrıca gerçekten yanımda olup olmayacağını."
"Burada bir ayna arıyoruz ve gerçekten yanında olacağım."
Darren'dan böyle bir şey duyacağım asla aklıma gelmezdi.
"Neden benimle aramak zorundasın?"
"Neden bu kadar çok soru sormak zorundasın?"
"Neden mi? Hiçbir şey söylemeden beni buraya sürüklediğin için olmasın? Nasıl bir ayna arıyoruz?"
"Görünce anlayacaksın."
Tabii ki. Ne bekliyordum ki? Gidince görürsün... Görünce anlarsın...
"Nereden başlıyoruz?"
"Üst kattan."
Darren salondan zifiri karanlık bir yere açılan kapıdan girdiğinde, ben de peşinden gittim. Burası üst kata çıkan bir merdivenin ve üç kapalı kapının bulunduğu karanlık bir koridordu. Her an çökecekmiş gibi duran merdivene baktım. İkinci kata çıkabilmek için bu merdivenlere güvenmiyordum ama Darren'ın yanından bir saniye bile ayrılmaya niyetim yoktu. Dışarı bile kaçamazdım çünkü salondan tek başıma geçemezdim. Vücudum buz kesmiş olmasına rağmen terliyordum. Her geçen saniye nefes almak benim için daha da zorlaşıyordu ama Darren'a belli etmek istemedim. Buraya girmemek için bir tek yalvarmadığım kalmıştı zaten, bir kez daha beni öyle görmesini istemiyordum. Ona belli etmemeye çalışarak derin derin nefesler çektim içime. Burnundan al, ağzından ver. Burnundan al, ağzından ver. Çok zordu. Gözlerim doldu ama ne olursa olsun yaşların akmasına izin veremezdim. Zorla da olsa onları geri göndermeyi başardım.
Darren merdivene dönüp basamakları ikişer üçer çıkmaya başladığında ben de aynısını yaparak peşinden gittim ama merdivenin diğer tarafa döndüğü yerde onu gözden kaybettim. Daha da hızlandığımda, ayağımın altındaki tahta merdivenin gıcırtısı daha da artmıştı.
İkinci kata ulaştığımda iki tarafa ayrılan koridora baktım.
"Darren!"
Evin içinde en ufak bir ses yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CADI | ASKIDA
FantasyYanılmıştım, gözlerinde şeytanın ışığını taşımıyordu. O; şeytanın ta kendisiydi. || * "Nesin sen Darren?" Dudaklarında oluşan kıvrım tehlike uyarısıydı. Onun bizden çok farklı olduğunu anladığımı biliyordu ama bu tehlikeli sulara gireceğimi düşünm...