BÖLÜM 50| Rüyalar, kabuslar ve gerçekler

5.7K 795 99
                                    

Oy vermeyi unutmayın lütfen. :)

Rüyalar, kabuslar ve gerçekler

Ben uzun sandalyemin üzerine oturmuş eğlenen insanları izlerken, Ramona ve Dom'un ağızlarını bıçak açmıyordu. Etrafı izliyorlardı ama ikisinin de aklının başka yerde olduğuna emindim. Mag, gecenin başından beri birileriyle dans ediyordu. Darren ise Kelly ile sohbet ediyordu. Tekrar o ikisine baktım. Birbirlerini duyabilmek için iyice yakınlaşmışlardı. Ne konuşuyorlardı acaba? Birbirlerini nereden tanıyorlardı? Darren nasıl olmuştu da kendine bir arkadaş edinebilmişti? Kelly burayı bildiğine göre bir cadıydı. Ama Darren cadılardan ölesiye nefret ediyordu. Yoksa o da mı onlar gibiydi? Kelly ile isim olarak tanışmıştık sadece, o kadar. Sonrasında herhangi bir açıklama yapmamışlardı.

Arkamdan omuzlarıma konan eller ile korkuyla yerimden sıçradım.

"Özür dilerim," dedi Elliot, ellerini benden çekip teslim olurmuş gibi kaldırarak.

"Sorun değil," derken gülümsemek için kendimi zorlamak zorunda kalmıştım. "Dalmışım."

"O yüzden geldim ya zaten. Hadi, benimle dans et."

Mag Elliot'ın benden hoşlandığını düşünüyordu. Elliot inanılmaz yakışıkı bir çocuktu. Ailesini bilmesem onun da düşmüş bir melek olduğunu düşünebilirdim. Ayrıca son derece kibardı. Zeki, her konuda yetenekli ve asil bir soya sahipti. Ama lanet olsun ki bunların hiç biri ilgimi çekmiyordu.

Elini uzattığındığında, avucumu havadaki avucuna koydum. Birlikte piste çıkıp dansa başlarken Darren'a baktım. Kelly konuşurken onu dinlemiyor, bizi izliyordu. Kelly bunu fark ettiğinde bize baktı. Sonra Darren'ın ilgisini yeniden üzerine çekmek için elini kolunun üzerine koydu.

"Bu gece konsey üyesinden bile daha çok konuşulduğunu biliyor musun?"

"Tamin edebiliyorum," dedim, bakışlarımı Darren'dan çevirip Elliot'a bakarken. "Yaptığım büyük bir şeydi."

"Sadece o yüzden değil."

Devam etmedi. Anlamamı bekliyormuş gibi yüzüme baktı sadece. Ona boş gözlerle baktığımı fark ettiğinde muhteşem gülümsemesi yayıldı dudaklarına.

"Çok güzelsin Emily."

Şaşkınlıktan gözlerim irileşti. "Ben mi?"

Bu sefer sesli bir şekilde güldü. "Tabii ki sen. Bugün kendine yeni bir isim kazandın."

"Öyle mi? Kuş kız, ezik ve soysuz eskidi mi artık?" Bunu söylerken gülmüştüm. Üzüntümü belli etmemek için güldüğüm anlardan biri değildi bu. Artık beni gerçekten üzmüyordu.

"Resmen tarihe karıştı."

"Harika. Peki, yeni lakabım neymiş?"

"Beyaz kuzgun."

Şaşkınlıktan dilim tutuldu.

"İşte sen buraya adım attığında biz de senin gibi kalakaldık. Yüz yıl düşünsek böyle bir şeyin yaşanacağı aklımıza gelmezdi. Bu resmen bir başkaldırı Emily. Bazıları bundan çok hoşnut değil. Biliyorsun, toplumumuzda bağnazlar çok fazla. Üzerine gelecekler, hazırlıklı ol. Ayrıca ne zaman istersen yanında olacağımı da unutma."

"Teşekkür ederim."

"Rica ederim. Bir de işin diğer tarafı var. Yenilik isteyenler sana hayranlık duydu bugün. Sadece görünüşünde değil, etrafına yaydığın enerjide bile değişiklik var artık. Yürüyüşünde, bakışında. Yanlış anlama, eski Emily'i de seviyordum. Ama bu yeni Emily'e, beyaz kuzguna, hayranlık duyuyorum. İnsanlar senin peşinden gelecek. Seni takip edecek. Bugün tarihe geçtin. İstersen yakın zamanda bir isyan bile çıkartabilirsin."

CADI | ASKIDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin