Son bölümlerde vote sayısı 60'ı geçiyor. Neden? Çünkü vote konusunda dırdır edip duruyorum. İlk bölümler 50'lerde. Neden? Çünkü o zamanlar vote konusunda dırdır etmiyordum.
2 bölüm uzunluğunda bir bölüm oldu haberiniz olsun da :D
☾
UMUT
Yürüyorum, huzur içinde. Sandaletlerim yine elimde. Toprağın ayaklarımı okşayışını hissediyorum. Gökyüzüne bakıyorum. Masmavi. Kimi yerlerde bulutlar var, bembeyaz. Bir el tutuyor elimi. Dokunuşunun mükemmel hissi tüm vücudumu sarıyor. Dönüp ona bakıyorum. Darren. Birbirimize bakarak, hiç konuşmadan yürüyoruz bir süre.
Uyandığımda elinin sıcaklığı elimdeydi sanki. Ayaklarımda toprak hissi, içim huzur dolu... Oturup ayaklarıma baktım. O kadar gerçek bir rüyaydı ki, ayaklarımın kirli olması beni şaşırtmazdı. Sanki uyanmamışım da, oradan buraya ışınlanmış gibiydim.
"Saat kaç?"
Mag'in fısıldayan sesiyle telefonuma baktım.
"Daha uyanmana bir saat var," dedim, ben de fısıldayarak.
Gece neredeyse hiç uyumayıp dünya hakkında konuşmuştuk. Ramona'nın en son dünyaya gelişinin üzerinden çok geçmişti, bazı şeyler ona fazlasıyla yabancıydı. Bilmediği şeyleri, insanların ne kadar değiştiğini anlatmıştık. Yatmamızın üzerinden henüz birkaç saat geçtiği için Ramona hâlâ uyuyordu.
Maggie'nin arkasını dönüp uyumasını bekledim ama bana bakmaya devam etti.
"Neden uyumuyorsun?" diye sorduğumda oturdu.
"Sen neden uyumuyorsun?"
Bu rüyaları mümkün olduğunca herkesten gizlemek istiyordum. Darren ile aramız tam da düzelme aşamasına gelmişken, aklının karışmasını istemiyordum. Ama daha fazla içimde tutamaz ve en yakın arkadaşımdan daha fazla saklayamazdım. Zaten bir terslik olduğunu anlamıştı.
Ayaklarımı aşağı sarkıtıp, ona doğru döndüm. Ona doğru eğilip iyice yaklaştığımda o da bana yaklaştı.
"Bazı rüyalar görüyorum."
Mag'in kaşları çatıldı.
"Nasıl rüyalar?"
"Darren ile ilgili rüyalar. Ama bu zamanda değil. Çok uzak bir geçmişte yaşanıyor gördüklerim. O kadar gerçek hissettiriyor ki, uyandığımda o zamandan kalma bir iz arıyorum üzerimde. Sanki uyuduğumda farklı bir zamana ışınlanıyorum."
Yana doğru eğilip Ramona'nın uyuduğundan emin olduktan sonra sordu, "Ne görüyorsun rüyanda?"
"Biz..." Boğazıma oturan yumru yüzünden devam edemedim. Gözlerim yanmaya başladığında derin bir nefes aldım. "Biz âşıktık."
Mag'in çatılmış kaşları havaya kalktı.
"Bunun ne olabileceğinin farkındasın değil mi?"
Bakışlarımı ondan kaçırıp kafamı salladım. Hem de çok iyi biliyordum.
Cevap vermedi.
"Olmasını istemiyorum Mag," dedim, iki damla gözlerimden kurtulurken. "Tam aramız düzeliyorken, konuşmaya başlamışken böyle bir şeyin olmasını istemiyorum. Onların arasında her ne olduysa, kötü bir şeydi. Ona çok kötü bir şey yaptı. O olmak istemiyorum. Bana yeniden nefretle bakmasını istemiyorum."
Mag uzanıp elimi tuttu.
"Belki sadece bilinçaltının bir oyunudur. Alınma ama Darren ile kafayı yemek üzeresin Em."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CADI | ASKIDA
FantasyYanılmıştım, gözlerinde şeytanın ışığını taşımıyordu. O; şeytanın ta kendisiydi. || * "Nesin sen Darren?" Dudaklarında oluşan kıvrım tehlike uyarısıydı. Onun bizden çok farklı olduğunu anladığımı biliyordu ama bu tehlikeli sulara gireceğimi düşünm...