BÖLÜM 49| Eskisi gibi olur mu?

5.7K 819 79
                                    

Oy vermeyi unutmayın lütfen :) 

Ramona

Bir süre dans ettikten sonra, "Neler oldu?" diye sordum Darren'a. Barıştığımız gün hiçbir şey konuşmamıştık. Tek bildiğim aşık olduğu kadının ona ihanet ettiğiydi. Vücudundaki yara izleri de onun eseriydi. "Neler yaşadın?"

Bakışları dondu.

"İstediği şey ben değilmişim, güçlerimin peşindeymiş. Beni bir tuzağa çekti. İşkenceyle büyülerimi alabileceklerini sandılar."

Yara izleri gözlerimin önünden gitmiyordu bir türlü.

"Canın çok yandı mı?"

Neşesiz bir şekilde gülümsedi. "İhanet kadar yakmadı canımı."

Ne hissettiğini anlıyordum. Onu var olan tüm alemler içinde benim kadar iyi anlayan biri olamazdı. Belki... Belki kabullenmek istemesem de bir de Dominic. O da benim ona ihanet ettiğimi sanmıştı. Binlerce yıl o da benden nefret etmişti.

"Çok direndim. Ama sonunda beni alt etmeyi, direncimi kırmayı başardılar. Yardım istemek zorunda kaldım. Bencilceydi, Dom da zarar görebilirdi ama dayanamadım. O cadıların yapabildiği şeyler... Daha önce ve sonra benzerini görmedim. Dominic beni kurtarmak için geldi. Böyle olacağını tahmin edemezdi. Ben de edemezdim. Çok üzgünüm Ramona. Fabriel için çok üzgünüm. Onu ne kadar sevdiğimi biliyorsun değil mi? Biz birlikte büyümüştük, kardeş gibiydik. Hepsi benim hatam."

Barıştığımızda konuşamamış, ikimiz de birbirimize sarılıp ağlamıştık yalnızca. Darren'ın, benim için Fabriel'den bir farkı yoktu. Ben o gün hem Fabriel'i, hem Darren'ı, hem Dominic'i kaybetmiştim. Tekrar ona sarıldığımda ise yeniden bir kardeş kazanmıştım. Şimdi yine gözleri dolmuştu. Binlerce yıldır kendini suçlayıp durduğunu biliyordum. Darren'ı tanıyordum, tüm bu yaşananların yükünü üzerine almıştı. Ait olmadığı bir yerde, ihanetin ve pişmanlığın acısıyla yaşamaya çalışmıştı. Hayatı cehenneme dönenin yalnızca ben olduğunu düşünerek bencillik etmiştim. Onların birlikte olduğu için benden daha şanslı olduğunu düşünmüştüm. Olayların benim düşündüğüm gibi gitmediğini öğrendikten sonra bile bazı konularda ısrar etmiştim. Ama öyle değildi. Üçümüz de sevdiklerimizi kaybetmiştik. Aşık olduğumuz adamları ve kadınları kaybetmiştik. Üçümüz de farklı yerlere savulmuştuk. Üçümüz de âşık olduğumuz kişiler tarafından ihanete uğramıştık. Tek fark vardı, Darren gerçekten ihanete uğramıştı. Biz birbirimizden nefret etmiştik, ama Darren hem aşık olduğu kadından hem kendinden nefret etmişti.

Bu yeni Darren'ın benim tanıdığımla alakası yoktu. Neredeyse hiç gülmüyordu. Paramparça olmuş sonra parçalarını birleştirip dondurmuş gibiydi.

"Bu hikâyede kimsenin suçu yok," dediğimde bana öyle bir bakışı vardı ki, gözlerinin için parlamıştı.

"Dominic'i..."

"Şşşt," diyerek kestim cümlesini. "O konuya girme henüz."

Onu düşünmeye hazır değildim. Duygularımı öylesine derinlere gömmüştüm ki, bir kere bile düşünmemiştim üstünde.

"Peki ya Emily?" diye sordum.

Biraz ileride dans eden Dominic ve Emily'e baktı. Cevap vermeyince üsteledim.

"Emily'e âşıksın Darren. Neden böylesin?"

"O'na o kadar çok benziyor ki..."

Ben de Em'i süzdüm. "O'nu hiç görmemiştim."

"Aslında aynı zamanda hiç benzemiyor. Bakışları benziyor mesela. Bazen verdiği tepkiler ve mimikleri çok benziyor. Ama en çok kokusu benziyor. Kokusu bana inat yaparcasına üzerime akıyor sanki. Yaklaştığı an beni sarmalıyor. Buradan bile alabiliyorum kokusunu. Bir de aramızdaki şu garip akım var. Yakınlarda olduğunu hissedebiliyorum. Ona dokunduğumda ondan bana akan bir akım var sanki. Elektrik çarpmış gibi hissediyorum. Tüm bunların ne olduğunu bilmiyorum. Korkuyorum."

CADI | ASKIDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin