37. Bana Ne Yapıyorsun?

6.8K 772 111
                                    

OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN LÜTFEN ^^

BANA NE YAPIYORSUN?

Kahvaltı masasında herkes sessizdi. Bir gerginlik yoktu ama herkes konuşmamayı seçiyordu. Gerginliktense sessizliği tercih ederdim.

Kahvaltının sonuna doğru sessizliği bozan Max olmuştu.

"Rahatla biraz Emily," dedi, masanın başındaki yerinden.

Bana böyle davrandığında, çok önemli bir şey yapmam gerektiğini ve başaramazsam işleri berbat edeceğimi hatırlıyordum ve daha çok geriliyordum. Gülümsemeye çalışarak cevap verdim ama yapabildiğim tek şey dudaklarımın kenarlarının belli belirsiz kıvrılması olmuştu. "Beni merak etmeyin, çok gergin değilim. Bunu yapabileceğimi tekrar edip duruyorum."

"Öyle mi?" dedi, bana inanmadığını belli eden bir ifade ile. "Ama oturuşundan bile ne kadar tedirgin olduğunu anlayabiliyorum."

"Belki biraz," dedim, keyifsizce gülerek.

"Kahvaltıdan sonra biraz dolaşın. Fingal'e ne dersiniz?" Ayağa kalktı. "Yardımcımı arayayım. Sizi istediğiniz yere götürebilir."

Bu kez gerçek bir gülümseme yerleşti dudaklarıma. "Teşekkür ederiz."

"Önemli değil Emily, bunu yapmak zorundayım. Ne de olsa hayatım senin elinde."

Max, gülümsememin dudaklarımda donuklaşıp silindiğini görünce kahkaha attı. "Şu haline bak Emily! Rahatla biraz, her şey çok güzel olacak. Bunun altından kalkacaksın, hiç merak etme."

Konuşurken kapıya doğru ilerlemiş, son cümlesiyle kapıdan çıkıp gitmişti ve böylece zoraki bir gülümsemeyle uğraşmak zorunda kalmamıştım.

Bizi buraya getiren arabanın gelmesi çok sürmemişti. Kahvaltımızın bitmesiyle eş zamanlı olarak evin-kalenin- önüne park etmişti.

Ramona kucağındaki peçeteyi masanın üzerine bırakıp ayağa kalktı. "Size iyi eğlenceler. Ben size eşlik edemeyeceğim."

Max, benden önce atıldı. "Aa, neden? Buraya kadar gelmişken hiçbir yer görmeden gönderemem sizi."

Ramona kibarca gülümsedi. "Enerjimi hâlâ dünya ile eşitleyemedim, biraz dinlenmem gerekiyor."

Max, "Peki, sen bilirsin," dediğinde Ramona odadan çıktı. O gittiğinde Dom ayağa kalktı. "Ben de turistik bir gezi için uygun kafada değilim."

"Bir neferinizi daha kaybettiniz," dedi Max, gülerek.

Mag de o anda atıldı. "Bu yolculuk beni çok yordu, sanırım ben de gelemeyeceğim."

Yorulduğu falan yoktu, sadece beni Darren ile baş başa bırakmak istemişti. Hesaba katmadığı bir şey vardı ki o da Darren'ın mağara görmekle falan ilgilenmeyeceğiydi.

"Aa, sen de mi Mag?" dedi Max, hayal kırıklığına uğramış gibi.

"Emily'nin yardıma ihtiyacı olursa diye gücümü toplamam gerekiyor."

Darren ile baş başa olma fikri harikaydı ama o da gelmeyecekti. Korkuyla başımı ona çevirdiğimde, o da bana baktı.

"Baş başa kaldık," dedi.

Bunu beklemiyordum. Gelmesini çok istiyordum ama geleceğini düşünmemiştim. Gülümsedim. Gülümsediğimde gözlerimin parladığına emindim ama Darren'ın düz bakışlarında bir değişim olmamış sonrasında da bakışlarını başka tarafa çevirmişti.

CADI | ASKIDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin