27. Ona Âşık Olamazsın

8.4K 1.1K 179
                                    

Son günlerde aramıza yeni okuyucular katılıyor. Okudukları bölümlere oy vermeden geçmiyor bazıları. Belli aralıklarla gelen bildirimlerini takip ediyorum. Pıtı pıtı bildirim geliyor, çok tatlı oluyor. Teşekkürlerr! ^^

 Akşam 22.00'de yeni bölümde buluşalım :) 

ONA ÂŞIK OLAMAZSIN

Kasabaya varana dek kimse konuşmamıştı. Arabanın içinde o kadar gergin bir hava vardı ki, Mag bile konuşmaya cesaret edememişti. Darren son sürat arabayı sürmüş; yanında oturan Dom, Ramona gibi tüm yol boyunca bir heykel kadar hareketsiz şekilde dışarıyı seyretmiş; Mag, Ramona'yı tüm yol boyunca inanamaz gözlerle süzmüş; ben ise Darren'ı düşünmüştüm. O bir iblisti. Kovulmuş bir iblis. Cadıların hayatta en korktuğu varlıktan daha kötü bir varlık. Ne yapmıştı da kovulmuştu acaba? Dominic'in onun abisi olduğu kesindi. İblislerin bir ailesi olduğunu bilmiyordum.

Rose için gittiğimiz o evde Darren ile yaptığımız konuşmayı, bana söylediklerini yeni anlıyordum. Cadılar bunu duysa eminim çok üzülürlerdi, gerçekten de tılsımlar iblislerin üzerinde işe yaramıyordu. Kolyeme dokundum. Tılsımım benim için, çok daha farklı bir anlam ifade ediyordu. O bana babamdan kalan son hatıraydı. Geri kalan birkaç parça hatıra da kovulduğum evde kalmıştı. Evimde...

Kasabaya girdiğimizde Darren bir butiğin önünde durdu. Ramona'ya normal kıyafetler almamız gerekiyordu. Cadı ırkı her ne kadar normal olmasa da, Ramona onlar için bile anormaldi. Zaten gözlerinin üzerimizde olacağından emindim, bir de Ramona'yı sorgulamalarını istemiyordum. Mag bizimle gelmeyi reddederek arabada kalmayı seçmişti. Enerjisini kullandığım için yorgun düşmüştü. Darren ve Dominic'ten daha fazla etkilenmişti bundan.

Butik çalışanlarının şaşkın bakışlarına aldırış etmeden, Ramona için birkaç parça kıyafet aldık. Bir süre bunlarla ve yetmediği yerde bizim kıyafetlerimizle idare etmesi gerekiyordu, daha fazlasını ödemeye gücüm yetmezdi.

"Dövmelerini gizleyebilir miyiz?" diye sordum, yüzündeki ilginç dövmeyi incelerken.

"Yüzümdekileri gizleyebilirim," dediği anda beyaz dövmeler yok oldu. "Ancak kollarımdakileri gizleyemem."

"Neyse," dedim, koluna girip dışarı çıkarken. "Bu da işe yarar."

Butikten çıktığımızda, arabanın üzerinde beni bekleyen Muninn ile göz göze geldim.

"Muninn!"

Onu gördüğüm anda ağlamaya başlamıştım. Nedenini bilmiyordum. Tüm bu bilinmezlik içinde, bana çok tanıdık olduğu için duygusallaşmıştım belki de. Muninn ile konuşmak, babamın güvenli kucağına sığınmaya en yakın şeydi. Onun bir anda insana dönüşmesini ve bana sarılmasını o kadar çok istemiştim ki o anda. Ancak bizim dünyamızda bile imkânsız olan şeyler vardı.

"Ortağın mı?" diye sordu Ramona.

"Evet. Okulda kafesinden çıkmasını yasakladıkları için onu serbest bıraktım," dedim, gözyaşlarımı koluma silerek. "O yüzden böyle oldum."

Ramona uzanıp onun başını okşadığında, Muninn uysal bir şekilde onu sevmesine izin verdi. Onu ilk kez böyle görüyordum. Belki de Ramona'nın melek olduğunun farkındaydı.

"Sizin için üzüldüm," dedi, Muninn'i severken. "Bir muhafız için uygun bir ortak."

"Neden? Neden öyle söyledin?" diye sorduğumda, Muninn'i sevmeyi bırakıp bana döndü. "Birisi öldüğünde içeri ölünün ruhu, Azrail ve bir kuzgundan başkası giremez. Kuzgunların iki taraf için de özgürlüğü vardır. Burayı bırakıp oraya gelmeyi genelde seçmezler ama istediklerinde bunu yapabilirler. Onlar ölümü sezebilir ve Azrail'in omzunda diğer tarafa geçebilir."

CADI | ASKIDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin