30. Aşk Ve Nefret

7.1K 1K 43
                                    

OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN LÜTFEN.

Ufak bir spoiler: Bundan sonraki bölümün adı Yüzleşme Ve Acı olacak. Yüzleşme kimlerin arasında gerçekleşecek söylemem ama ^^ Pazartesi saat 22.00' de görüşürüz :)


AŞK VE NEFRET

Uzunca bir süre sessizce oturduk. Onun ne düşündüğünü kestiremiyordum ama ben rüyalarımı düşünüyordum. Eğer oysam ne yapacağımı, bir şeyleri nasıl düzeltebileceğimi bilmiyordum. Dominic'in söylediklerinin etkisi ağır olmuştu. Eğer oysam her şey çok daha kötü olacak, binlerce yıldır görmediği kadar kötü.

Öte yandan bilincim bana oyun oynuyor olabilirdi. Darren'a takıntı derecesinde âşık olduğumun farkındaydım. Şu benzerlik konusu da sürekli gündemde olduğu için etkileniyor olabilirdim.

"Gidip Ramona'yı kontrol edelim mi?" diye sordum, sessizliği bozarak. Aslında tüm o düşünce karmaşasının içinde olmama rağmen huzurluydum. Uzun zamandır olmadığım kadar huzurlu. Ama odamda enerjisi çekilen bir melek uyuyordu. Kendimi bazı şeylere, özellikle de Darren ile ilgili şeylere fazla kaptırmamalıydım. Kalbime kalsa sabaha kadar burada otururdum.

Okula doğru yürümeye başladığımızda, "Enerjisi olması gerekenden çok daha hızlı çekiliyor," dedi.

"Bunun ne anlama geldiğini bilmiyorum," dedim. Ramona'da bir terslik mi vardı? "Tehlikede mi?"

"Sanmıyorum. Aslında ben de tam olarak bilmiyorum. Bizden sonra yukarıda birçok şey değişmiş olabilir ama dövmesine bakılırsa iyi bir rütbeye gelmiş, tehlikede olduğunu sanmıyorum. Hoş, melekler tehlike yaratmanın her zaman bir yolunu bulur."

"Peki bu ne demek?" diye sordum. Şu melek olaylarından bahsedilmeye başlandığında hiçbir şey anlamıyordum.

"Boş ver," dedi, ben de üstelemedim. Şu an dünya daha çok ilgilimi çekiyordu, cennet olayları biraz daha bekleyebilirdi.

Aklımı meşgul eden bir şey vardı: Ramona ve Dominic. Birbirinden böylesine nefret eden iki kişiyi bir arada tutmak, daha da önemlisi dünyayı kurtarmaya çalışmak ne kadar mantıklıydı? Her şey bittiğinde belki insanlık için iyi olabilirdi ama o ikisi için nasıl olacaktı? Bu onları kim bilir nasıl etkileyecekti?

"Ramona ve Dominic hakkında ne düşünüyorsun?" diye sordum.

Sıkıntıyla derin bir nefes çekip geri verdi.

"Onlar için üzülüyorum," dedi huzursuzca. "Bir daha asla eskisi gibi olamayacaklar. Şu geçtiğimiz uzun yıllarda Dominic'in acısı asla geçmedi ama acıya alışmıştı. Bundan sonra devam edebileceğini sanmıyorum. Dominic aptalca bir şey yaparsa ben de devam edebileceğimi sanmıyorum."

Nefesim kesildi. Devam edebileceğimi sanmıyorum derken yaşamından bahsediyordu.

"Size bir şey olmayacak," diyebildim sadece. Gerekirse dünya üzerindeki tüm canlıları cennete açtığım kapılardan geçirirdim. O zaman bizim yapacağımız bir şey kalmazdı ve Darren ve Dominic en azından daha güvende olurlardı.

Ah, tanrım!

Ne yaparsam yapayım tüm sorunları asla çözemezdim. Binlerce yıldır süregelen bir acıyı ve nefreti ne yaparsam yapayım silemezdim.

"Dominic neden Ramona'dan nefret ediyor?"

"Bizi ihbar eden oydu."

Önce ne demek istediğini anlamadım. Ramona, neden Dominic ve Darren'ı ihbar etsin ki?

"Ramona ve Dominic birlikte değiller miydi?"

"Birlikteydiler ve birbirlerini çok seviyorlardı."

"Öyleyse sizi neden ihbar etti?"

"Bilmiyorum Emily." Sesine de omuzlarına da hüznün ağırlığı çökmüştü. Kederi yüzünden okunuyordu. "Bildiğim tek şey, o ihbar etmeseydi belki de yakalanmayacaktık ve kovulmayacaktık. İkimizin sonunu da âşık olduğumuz kadınlar getirdi."

"Ama o da sizden nefret ediyor." Anlayamıyordum ve neler yaşadıklarını tam olarak anlatmadıkları sürece de anlayamayacaktım muhtemelen. "Sizin de ona bir şey yapmış olmanız gerekiyor. Bize Dominic'i canından daha fazla sevdiğini ama onun canından çok daha fazlasına sebep olduğunu söyledi. Giderken götürdükleriniz yüzünden size kızgınmış."

Darren şaşırmış görünüyordu. Bu söylediklerimden sonra onun da aklı en az benim kadar karışmış görünüyordu. Kaşlarını çatmış, doğruca ileriye bakıyordu. Bu, onun çok ciddi bir şey düşündüğünü gösteriyordu.

"Başkalarının öfkesiyle ilgilenemeyecek kadar çok öfke var içimde."

Başka bir şey söylemedi. Ben de cevap vermedim. Onu ne düşünüyorsa, düşünceleri ile baş başa bırakmak istemiştim.

Okula girdiğimizde sessizce çıktık merdivenlerden. Tanımadığım kişilerle selamlaşmaya alışmıştım artık. Özellikle Darren yanımdayken selam verenlerin sayısı iki katına çıkıyordu.

Odaya girdiğimizde kimse yoktu. Banyo da boştu. Darren'a dönüp, nereye gitmiş olabileceğini soracakken gözünün bir şeye takıldığını fark ettim. Banyo kapısının yanına gidip yere çöktüğünde, ben de yanına çöküp yerde ne olduğuna baktım. Yerde kopmuş bir şekilde duran kolyenin Dominic'in olduğuna emindim. O altında ne olduğunu merak ettiğim kapak açılmış, içinden, yarısı dışarıda altın renkli incecik ip benzeri bir şey çıkmıştı.

"Lanet olsun," dedi Darren, sıkıntıyla.

Ne olduğunu anlayamadan ona baktığımda o da bana baktı.

"O, birliktelerken Ramona'nın Dominic'e verdiği saç teli. Ve anlaşılan biz yokken burada bir kavga çıkmış."

Tekrar dönüp saç telini inceledim.

"Dominic ondan nefret etmiyor muydu? Onu hâlâ seviyor mu?"

Darren dikkatli hareketlerle saç telini kolyenin içine koydu tekrar.

"Ona âşık olması, ondan nefret ettiği gerçeğini değiştirmez."

Kolyeyi cebine koyduğunda ayağa kalktık.

Cevap veremedim. Ne aşkı için nefretinden vazgeçmek ne de nefreti için aşkından... Bu tam da Mathers kardeşlerine göre bir hareketti.

"Ama Ramona'nın saçları beyaz?" diye sordum, söyleyecek bir şey bulamayınca. Darren gitmek için harekete geçmişti bile.

"Bunu sonra konuşuruz Dominic'i bulmam gerekiyor," dedi kapıdan çıkarken. "Ramona gelince haber ver, görüşürüz."

Arkasından sadece, "Görüşürüz," diyebildim. Kapıyı kapattığımda odaya göz attım. Acaba Ramona ve Dominic ne yaşamıştı? Birbirlerine neler söylemişlerdi? O ikisi için çok üzülüyordum. 

CADI | ASKIDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin