Sen ve Ben Değil! BİZ

Tuğçe ve Deniz

Yüzüne bakarsam gülümserim deyip kafayı başka yöne çevirmek güzel bir küskünlük 😘

Şarkı önerisi;
BTS- Respect 🧡

Rehanın Ağzından:

Hastaneye Elçinin yanına gelmiştim. Odasına giriş yapmak üzereydim ki biri kolumdan tuttu ve durdurdu. Arkamı dönüp elin sahibinin kim olduğuna baktım. Batu ve Tuğçeydi. Kaşlarımı kaldırıp kolumda ki ele tekrar baktım.

"Noluyoruz?"diye sordum. Ve tekrar baktım koluma.

"Kolunu çekecek misin artık Tuğçe?"deyip kolumu çektim.

Tuğçede eline bakıp üzerine sildi. Sonra da boğazını temizleyip

"Batu benden birşey rica etti Reha. Bende sen kabul edersen olur dedim. Onu bir konuşalım öyle git Elçinin yanına"demesiyle bakışlarım Batuya kaydı.

"Kafeteryaya gidelim"deyip önden önden yürüdü Batu.

Bende Tuğçeye bir bakış atıp arkasından ilerledim. Kafeteryaya gelince Batu üçümüz için kahve isteyip bize oturmamız için bir masayı işaret etti. Bizde gidip oturduk. Tuğçeyle Elçin uyandığından beridir birbirimize soğuk davranıyorduk. Nedenini bende bilmiyordum.

Batu elinde kahveleri taşıdığı kutuyla yanımıza geldi. İkimizin önüne de bir bardak bırakıp kutuyu kenara koydu.

"Anlatın hadi"deyip kahvemden bir yudum aldım.

Tuğçe ve Batu arasında mekik dokuyordu bakışlarım. Tuğçenin bakışları da Batuya dönünce Batu kahvesinden içip boğazını temizledi.

"Reha ben Elçinle senin hakkında konuştum. Korktuğunu söyledi, bu nedenle bizden bir cacık olmaz dedi. Bende o çocuk seni 4 aydır bekliyor dedim. Ve fazla naz aşık usandırır birini bulur falan deyince baya sinirlendi-" deyince cümlesini yarıda kesip

"Sende kıskandırma oyunu oynama kararı aldın. Bu nedenle gittin Tuğçeyle konuştun ve o da ben istersem kabul edeceğini söyledi değil mi?"deyince gözlerini kocaman açıp

"Evet"dedi.

Tuğçenin bakışları bende takılı kalmıştı.

"Bilmiyorum Batu. Bana fazla çocukça geliyor bu kıskandırma meselesi"

"Ama mantıklı bir yol. Elçin kıskandığı zaman neler yapıyor bunu biliyorsun"

"Orası da doğru ama. Ya seviyor işte niye zorlaştırıyor bunu anlamıyorum gerçekten"deyip elimle kahve bardağını sardım.

Biraz üşümüştü ellerim.

"Nedeni üzülmekten korkmasıymış. Ben onu üzerim diyor, ben üzülürüm diyor. Üzülmekten korkuyormuş. Birde komadayken sen ne dediysen herşeyi duymuş"deyince kahve bardağında olan bakışlarım şaşkınca Batuya kaydı.

"Nasıl? Mümkün olabilir mi böyle birşey?"deyip Tuğçeye baktım bende.

"Zihni bazen açılmış. Yani uyanmış ruhen. Senin dediklerini o sırada duymuş olmalı. Vücudu fazla yorgun olduğu için uyanmasına izin vermemiş"

"Ee ne diyorsun? Yapalım mı?"diyen Batuyla düşünmeye başladım. Sonrasında sırıtıp

"Peki"diyiverdim.

Elçinin Ağzından:

Odada iyice sıkılmıştım. Batuda gelememişti hala. Tam ben ayağa kalkıyordum ki odamın kapısı açıldı ve Batu,Tuğçe ve Reha girdi. Tuğçe ve Reha fazla yakın duruyorlardı. İkisine kaşlarımı çatarak baktım.