Sen ve Ben Değil! BİZ

Ayna

İnsanın en iyi yoldaşı, onu "seven" değil, "anlayan" kişidir. Anlamakla başlar yolculuk...

Şarkı Önerisi;
Çağla- Saz mı Caz mı? 🥰

Elçinin Ağzından:

Kahvem ve dosyalar eş zamanda bitmişti. Dosyalar bitince derin bir nefes verdim. Tasarımları incelemeyi yeni bitirmiştim. Ve toplantıya 1 saat vardı. Sabah kahvaltı yapmamıştık. Ve normal olarak acıkmıştım. Masanın üzerinde ki telefonumu alıp Rehanın numarasını tuşladım. Sonra yeşile tıkladım. 4 çalıştan sonra açabilmişti.

"Efendim güzelim?" Elimde ki kalemi çevirmeye başlarken konuştum.

"Nabıyorsun?" Derin bir nefes alıp verme sesi geldi önce.

"Babam taa Fransalardan imzalamam için dosyalar göndertmiş onları imzalıyorum. Sen nabıyorsun?"

"Bende abimin gönderdiği dosyaları imzaladım. Birde bir kaç tasarım varmış onları onayladım. Düzelttim bazılarını. Ve Reha... Acıktım ben"

"Kafeteryaya gidip bir şeyler atıştıralım güzelim. Toplantı sonrası da yemek saati geliyor zaten. Gidelim mi?"

"Tamam sen geç geliyorum bende"

"Tamam gece gözlüm"deyip kapattı. Bende telefonumu alarak odadan çıktım.

Dosyaları almayı da unutmamıştım. Orkun masasında dosyada ki bir evrağı okuyordu. Dosyaları masaya bıraktım. Bu esnada bakışlarını dosyalardan çekip bana çevirdi. Aniden ayağa kalktı.

"Bir şey mi oldu Elçin hanım?"

"Otur otur. Ben kafeteryaya gidiyorum bir şey olursa, biri gelirse ararsın"

"Bir şey mi istediniz? Ben getirirdim" Gülümseyip

"Rehayla oturacağız biraz. Sen dediğim gibi ulaşırsın bana. Dosyaları da abim gelince verin abime götürsün"

"Tamam Elçin hanım" deyip o da gülümsedi.

Sonra arkamı dönüp asansöre ilerledim.

...

Kafeteryaya gelince bir kaç çalışanın bakışları bana kaydı. Ve beni görür görmez ayağa kalktılar. Onlara şaşkın şaşkın baktım. Her şeyi yeni yeni idrak edince

"O-oturun kalkmanıza gerek yoktu" deyip tekrar şaşkın şaşkın bakışlar attım.

Rehanın oturduğu masaya doğru gittim. Ve oturdum karşısına.

"Sende de aynı şey mi oldu?"

"Evet. Ama ben alışkınım. Babamın şirketine ne zaman gitsem hep böyle oluyordu"

"Ben küçük duruyorum diye bana öyle yapmıyorlardı" Bacak bacak üstüne atıp kollarımı göğüsüm de bağladım.

"Sıcak poğaça varmış bende sipariş verdim. Fırından yeni çıkanları verecekmiş. 2 dk civarı bekleyeceğiz"

"Bekleriz sorun yok. Ee neler yaptın bakalım?" Masanın üzerinde duran elimi tutup geriye yaslandı.

"Uzay abi bir sürü kıyafet falan göndermiş. Çoğu da özel tasarım. Onların hepsini sattım. Babamın gönderdiği dosyaları imzaladım. MaşAllah az dosya varmış. Bileklerim ağrıyor" Sol elimle bileğini ovmaya başladım.

"Biraz olsun geçmesine yardımcı olur belki" Bileğini tuttuğum elimi dudaklarına götürüp öptü.

"Elin ağrır güzelim. Boşver eve gidince geçer zaten"